Son günlerde Amerika'da çok sayıda üniversite anti-Siyonist
gösterilere sahne oldu. Başta Harvard, New York, Yale ve Columbia olmak üzere
Massachusetts, Emory, Michigan, Brown, Humboldt Polytechnic, Berkeley, Southern
California, Texas ve Minnesota gibi birçok üniversitede gösteriler düzenlendi.
ABD'deki öğrenci hareketine katılan 2 öğrenci Mehr Haber
Ajansı'na bağlı olan, İngilizce yayınlanan Tehran Times gazetesine konuştu.
Aşağıdaki yazıda güvenlik açısından soy adlarının
verilmesini istemeyen "Sara" ve "Hadika" isimli iki öğrenci
ile yapılan röportajı okuyabilirsiniz:
1- İlk olarak, Filistinlilerin haklarını destekleyen
protestolara katılan kişiler hakkında yaş, din ve ırk olarak bilgi vermenizi
istiyorum.
Bu gösterilere 18 ila 80 yaş arası protestocular katılıyor.
New York Üniversitesi 500 bine yakın öğrencisi olan 25 fakülteden oluşmaktadır.
Bu fakültedeki öğrenciler Filistin için bir araya gelmektedir. Ancak bu
protestolarda Asya, Latin Amerika, Güney Asya ve Arap ülkelerinden öğrenciler
de bulunuyor. Protestolarda din olarak İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi
farklı inançlara ve seküler düşünceye sahip olan öğrenciler de bulunmaktadır.
Ayrıca Columbia Üniversitesi ve diğer yüksek öğretim
kurumlarındaki öğrenciler de Gazze'yle dayanışma amacıyla grevlere katılıyor.
Sadece öğrenciler değil bu gösteride üniversitenin öğretim üyeleri yer
almaktadır.
2- Şu ana kadar üniversite yetkilileri protestolara nasıl
tepki verdi?
Üniversite, öğrencilerin protestolarına şiddetli müdahele
eden güvenlik görevlileri gönderdi. Protestoların ilk günü akşamı güvenlik
görevlilerin biri, bir öğrenciyle tartıştı. ardından bir grup öğrenci o
görevliyi üniversite bahçesinden kovdu. Bu olayın görüntüleri sosyal medyada da
yayıldı. Bu üniversitenin öğrencilerinin güvenliğini sağlamak için hiçbir şey
yapmadığını gösteriyor. Biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlıyoruz.
Üniversite de grevlere tepki olarak binalara giriş
yapılmasını engelliyor. Bu, öğrencilerin sağlık sorunlarının artmasına yol
açmaktadır. Öğrenci hakları ihlal ediliyor halk buki Kampüs masrafları öğrencilerin parası ile
karşılanıyor. Bütün bunlar Siyonist projenin üniversitemizle ne kadar iç içe
olduğunu gösteriyor.
Üniversitemiz yönetimi, Siyonist rejimin soykırımını
destekleyen şirketlere yaptığı 8,5 milyon doları aşan yatırımını korumak için
bu protestolara engel olmak istiyor.
3- Polis de bu protestolara müdahale ediyor mu?
Polis protestocuların etrafını sarmaktadır. Arada
üzerlerimizde drone ve helikopterlerin de üçtüğünü görüyoruz.
Polis ve Siyonist rejim aynı safta. Ancak Filistin'in cesur
ve yiğit halkı Siyonistlerin şiddetine direnmeye devam ettiği sürece bizim
korkacak hiçbir şeyimiz olmayacak. Filistinlilerin sömürgeciliğe ve işgale
direnme hakkı var ve bizim de onların yanında durma hakkımız var.
4- Üniversite yetkililerinden talebiniz nedir?
Öğrencilerin 5 talebi var:
1- Siyonist emperyalist soykırımın suç ortağı olan
şirketlere (silah, teknoloji, casusluk ve inşaat üretimiyle uğraşan şirketler
dahil) yaptırım uygulanması ve hiçbir şekilde yatırım yapılmaması;
2- Birthright, Fulbright
programları ve "Perspective" gezileri de dahil olmak üzere
İsrail'e yapılan tüm akademik ziyaretlerin yasaklanması; Etkinlikler, ortak
faaliyetler, anlaşmalar ve araştırma işbirlikleri de dahil olmak üzere İsrail
akademik kurumlarıyla her türlü işbirliğinin kesilmesi.
3-Filistin halkıyla dayanışma, onların ulusal özgürlük
haklarının ve Filistin'e dönüş haklarının tanınması, Gazze Şeridi'ndeki
soykırımı protesto eden ve Filistin'in özgürlüğünü destekleyen New York Şehir
Üniversitesi öğrencileri ve çalışanlarının korunması. Filistin'i destekledikleri için kovulan profesörlerin üniversiteye
tekrardan dönmesi.
4- İsrail işgal güçlerinin geri çekilmesi de dahil olmak
üzere askeri güçlerin New York Üniversitesi ve Harlem'den çekilmesi. Tüm ABD
emperyalist sembollerinin kampüslerden kaldırılması ve Colin Powell Binasının
adının Shakur Morales olarak değiştirilmesi.
5- New York Üniversitesi'nde tamamen finanse edilen,
ücretsiz, Siyonist ve emperyalist bağışçılardan bağımsız bir kentsel fakültenin
kurulması.
6- Üniversite bu talepleriniz için müzakere etmek istedi mi
Üniversite yönetimiyle görüşmeler başladı ama ortada iyi
niyet yok. Endişelerimizi dile getirmemize rağmen üniversitenin rektörü Felix
Matos Rodríguez ile görüşme ve toplantıya katılma iznini henüz alamadık.
Çadırın kötü hava koşullarında barınak olarak kullanılması
talebimiz de reddedildi. Ayrıca genç bir Müslüman öğrenci sadece duvara resim
yaptı diye tutuklandı. Bu suçlama onun
için dört yıl hapse çarptırılmasına neden olabilir.
7- Öğrencilerin sonunda Beyaz Saray'ın politikalarını
etkileyebileceklerini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle. Öğrenciler bu ülkenin geleceğidir ve Amerika
tarihindeki önemli toplumsal değişimlerin çoğu bu üniversitelerden
başlamıştır/mehr