Filistin sorunu, insanlığın sorunu. İnsanlığın günümüzde
yaşadığı bu büyük travmanın görünüp görünmeyen yüzünü iyi bilmek gerekir.
Siyonizm uluslararası bir güçtür. Theodor Herzl’in
başlattığı bu siyasi akım, başlangıçtan günümüze değin nasıl bir süreç
oluşturduğunu onun kendi eserlerinden yola çıkılarak bir sonuca varılabilir.
Bir tek kişi gibi görünen bu kişi, zamanla genel bir güce dönüştürüyor
başlangıcı. Onun İsrail Devleti ile Hatıralarında ayrıntılı bilgi var. Yaşar
Kutlay onun hatıralarından Türkiye’yi ilgilendiren bölümünü Türkçeye
çevirmişti. Bu eserin çevirisinden ötürü Mersin’de denize açılarak öldürülmüştü
MOSSAD ajanlarınca. Raif Karadağ’ın Petrol Fırtınası adlı eserinden ötürü de
ortadan kaldırılmıştı.
Sultan Abdülhamit, Theodor Herzl’in Filistin’de para
karşılığında toprak alma teklifini geri çevirince, onun aleyhine bir kampanya
başlatılıyor. Jön Türkler ve Masonların kampanyasıyla “kızıl sultan” olarak
ilan edilmiş, aleyhine bir kampanya başlatılmıştı. Yedi İklim dergisi Filistin
Özel sayısında, yaptığım bir çalışmada Sultan Abdülhamit’in tahttan
indirilişinin, Jön Türkler’in iktidarı ele geçirişinin 100. yılında Londra’da
Yahudi bir bilim insanının emekliliği gerekçesiyle Jön Türklerin Filistin’i başlıklı
bir sempozyumu düzenleniyor. Sultan Abdülhamit’in iktidardan indirilişi
“Devrim” olarak nitelendiriliyor. Konuyla ilgili bu çalışmamıza bakılabilir. O
çalışmayı sürdüreceğim nasip olursa.
Edward W. Said, Siyonizm ile olan mücadelesinden ötürü,
Üniversite’deki görevine son verilmiş. Başka bir üniversiteye geçmişti.
Viyana’da Freud Enstitüsünde kendisine bir konferans vermesi için davette
bulunulur. Enstitü davet ettiği hâlde, sonradan programını iptal etmiştir.
Gerekçesini sorduğunda Siyonist kuruluşların baskısıyla iptal edilmiş.
Kendilerine maddi desteği keseceklerine dair bir tehdit ve yaptırımda
bulunmuşlardı.
Roger Garaudy Müslüman olduktan sonra, Siyonizm üzerine
yoğun çalışmalarda bulunuyor. İlk eseri Fransa’da bir yayınevinde
yayımlandıktan sonra, kendisine şiddetli bir ambargo uygulanıyor. Eserlerini
yayımlayan yayınevi iflas ettiriliyor. Sonraki eserini kendi imkânlarıyla
yayımlıyor. Bu sefer de mahkûm ediliyor. Avrupa’da kendisine şiddetli ambargo
uygulanıyor.
Ölümünde kendisine atfen, güya cesedinin yakılmasını vasiyet
etmiştir. Prof. Dr. Mehmet Görmez Hoca, ölümünden sonra büyükelçilik
vasıtasıyla cenazenin defni için çabalıyorlar, ne yazık ki baskı sonucu buna
izin verilmiyor. Eserlerinin çevirisini yapan Cemal Aydın Bey Fransa’ya kadar
gidiyor, ailesi görüşmek istemiyor.
Fransa devletinin buna izin vermesi beklenemez. Bir
mezarının olması bile onları rahatsız ve tedirgin edecek. Elbette bunda
Siyonizm’in büyük etkisi var.
Siyonizm’in gerçek yüzünü sıcağı sıcağına Hasan Bitmez
Bey’in Meclis’te yaptığı konuşma ve vefatından sonra yetkili bir Siyonist’in
açıklaması da dikkate değer.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Kamu Diplomasisinden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Emmanuel Nahshon, bu paylaşımı alıntılayarak şu
ifadeleri kullandı; "İsrail'den nefret etmek sigara içmek gibidir;
bağımlılık yapar ama sağlığınız için gerçekten kötüdür."
Siyonizm ile mücadele edenlerle mücadele etmek bir saldırı
alanı. Siyonizm bu gibi eylemlere fırsat vermez.
Merhum Erbakan Hoca’nın siyasal hayata başladığı ilk günden
itibaren Konya’da düzenlenen Kudüs mitingi dolayısıyla 1980 darbesi sonrasında
partisi kapatılmıştı. Son kurduğu Refah-Yol hükümetinin başına gelenler de
biliniyor. İsrail Cumhurbaşkanı Haim Weizmann Türkiye’ye gelirken Türkiye hava
sahasında verdiği demeçte, “Dostum Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan’a görev
vermeyecek” demiş, günün gazete manşetlerinde yer almıştı.
Not: Birlikte çalışmalarımız olan Hasan Bitmez Bey’in
rahmet-i Rahman’a kavuşmasından ötürü hüzünlüyüz. Kendisine rahmet,
yakınlarına, sevenlerine, Millî Görüş camiasına başsağlığı diliyorum.
Siyonizm’e dönük çabası takdire şayan bu anlamda da hayırla anılacaktır.
milligazete