9 Ülke Daha Filistin’i Tanıyor

New York’ta yarın başlayacak BM zirvesinde Filistin’i tanıyan devletlere yenilerinin katılması bekleniyor. Üç ülke dün tanıma kararlarını ilan etti. Kararların Gazze’deki durumu kısa sürede değiştirmesi beklenmiyor ancak iki devletli çözüm için önemli bir aşama olarak görülüyor.

ABD’nin New York kentinde 23-29 Eylül günlerinde yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 80. oturumu öncesi, Filistin meselesinde bir diplomatik dalga yaşanıyor. Kanada, Avustralya ve İngiltere, oturum öncesinde Filistin Devleti’ni resmen tanıdıklarını açıkladı. Fransa, Belçika, Lüksemburg, Malta, Andorra ve San Marino’nun da Genel Kurul sırasında benzer kararlarını duyurması bekleniyor.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, temmuz ayında yaptığı açıklamada, İsrail’in belirli koşulları yerine getirmemesi halinde bu adımı atacaklarını söylemişti. Bu ülkelerin ortak söylemi, tanımanın iki devletli çözümü desteklemek, barış sürecini yeniden canlandırmak ve Filistin halkının haklarını uluslararası alanda güçlendirmek.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Paris’in tanıma kararını Genel Kurul haftasında açıklayacağını bildirmişti. Macron, ülkesinin Filistin makamlarına eşlik edeceğini ve bölgenin güvenliği ile istikrarı için verilen taahhütlerin takipçisi olacaklarını kaydetti. Benzer gerekçelerle hareket eden diğer ülkeler de Gazze’deki insani çöküşe ve uluslararası hukuka aykırılıklara dikkat çekerek zamanın aciliyetini öne çıkarıyor. Belçika federal hükûmeti, olağanüstü kabine toplantısında aldığı kararda Gazze’de yaşanan trajediye işaret etmiş ve tanıma kararının yanı sıra bazı yaptırım seçeneklerini gündeme almıştı.

Filistin yönetimi de tanıma girişimlerini memnuniyetle karşılıyor ve daha fazla ülkenin benzer adım atması için çağrı yapıyor. Filistin Dışişleri’nden gelen açıklamalarda, tanımanın “Filistin toprakları üzerinde İsrail’in egemenliğinin olmadığını” teyit ettiği, diplomatik desteğin artmasının Filistin’in uluslararası statüsünü güçlendireceği vurgulandı.

KARARIN ETKİSİ

Uluslararası hukuk açısından bakıldığında, Filistin’in bağımsızlık ilanı 15 Kasım 1988’den bu yana birçok ülke tarafından tanındı. Yeni tanımalarla birlikte bu sayı 150’nin üzerine çıkmış durumda. Ancak BM düzeyinde tam üyelik için farklı prosedürler gerekiyor; Genel Kurul’da yapılan tanımalar Filistin’in statüsünü hızla değiştirmiyor, daha çok meşruiyet ve diplomatik ağı genişletme işlevi görüyor. Sahanın gerçekliğiyle diplomatik hamleler arasındaki uçurum ise sürüyor. Tanıma kararları, Gazze’deki insani krizi veya Batı Şeria’daki fiili kontrolü anında ortadan kaldırmayacak. Bununla birlikte, uluslararası baskı artarken İsrail üzerinde yeni politik ve ekonomik baskı kanalları açılabilir, aynı zamanda bölgedeki aktörlerin stratejilerini değiştirmesi kaçınılmaz görünüyor.

New York’ta ilan edilen tanıma kararları, sadece sembolik birer bildiri olmaktan öte, Batı’nın Filistin meselesine yaklaşımını yeniden şekillendiren bir eşik olarak değerlendiriliyor. Tanımaların hem diplomatik hem de pratik yansımaları olacak: Bazı devletler için tanıma, iki devletli çözüme dönük siyasi bir hatırlatma; diğerleri içinse Filistin halkının haklarına uluslararası düzeyde yeni bir meşruiyet zemini sağlama çabası.

New York’tan çıkacak kararlar, taraflara ve arabuluculara yeni bir baskı ve sorumluluk yüklerken; Gazze’deki acının durdurulması, zorla yerinden etmenin önüne geçilmesi ve insani yardımların kesintisiz ulaşması için somut adımlar beklenecek.

Öte yandan Gazze’de İsrail’e karşı direnişin simgesi haline gelen HAMAS, bu adımı atan Batılı ülkeler tarafından hâlâ terör örgütü olarak kabul ediliyor. Bu nedenle bazı yorumlarda, Batılı devletlerin Filistin’i tanıyarak “HAMAS’sız bir Filistin” yaratmayı hedeflediği ileri sürülüyor.

İsrail’den misilleme tehdidi

Tanıma hamlesine İsrail cephesinden sert tepkiler geldi. Başbakan Binyamin Netanyahu ve aşırı sağ çevreler, tanımanın teröre hizmet ettiğini öne sürerken Batı Şeria’nın ilhakıyla misilleme tehdidini yeniden gündeme taşıdı. İsrail hükûmetinin bazı bakanları, ilhak planlarının Filistin devlet fikrini ortadan kaldıracağı söylemini yineledi. ABD yönetimi ise Batılı bazı müttefiklerin tanıma adımlarına mesafeli yaklaşıyor. Washington’ın tepkisi, diplomatik ve siyasi kanallarda tansiyonu düşürmeye yönelik uyarılar içeriyor.

New York çağrısı

Temmuz ayında 15 ülkenin dışişleri bakanlarının imzasını taşıyan ‘New York Çağrısı’, henüz tanımamış devletleri adım atmaya çağırarak kolektif bir diplomatik zemin oluşturdu. Andorra, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Slovenya ve İspanya’dan oluşan grup, iki devletli çözüme ve Gazze’de acil insani yardıma öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu ortak metin, eylül ayında ilan edilen ve beklenen tanıma kararlarının tabanını genişletme amacıyla referans alınıyor.

Erdoğan’dan yolculuk öncesi açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na gitmeden önce havalimanında basın toplantısı düzenledi. Ziyaretleri sırasında çok sayıda devlet ve hükümet başkanının yanı sıra BM Genel Sekreteriyle görüşmeler planladığını aktaran Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’un katılımıyla tertiplenecek “Gazze” konulu bölgesel toplantıda da yer alacağını bildirdi.

Erdoğan, “Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devleti’ni tanıyacak olmasıdır. Biz, bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz.” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti: “Konuşmamda Gazze’deki insani felaket ve mezalimi özellikle gündeme getireceğim. Ayrıca Türkiye’nin bölgesinde istikrarı sağlamaya dönük gayretlerinin yanı sıra uluslararası barışın korunmasına yaptığı katkılara değineceğim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin hak ve hukuku yine gündemimizde olacak. Türkiye’nin çift başlı Selçuklu Kartalı’ndan ilhamını alan derin bir tasavvur, yaklaşım ve bakış açısıyla yürüttüğü dış politikasını bir kez daha tüm dünyaya anlatma imkanı bulacağım.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Eylül Perşembe günü Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump’la da görüşecek/aydınlık

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın