Azerbaycan ve Endonezya’dan gelen birliklerin, Gazze’ye konuşlandırılacak “Uluslararası İstikrar Gücü”nün (ISF) çekirdeğini oluşturması bekleniyor.
Israel Hayom’da yer alan habere göre bu bilgi, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ilgili ekiplerinin son görüşmelerinden ortaya çıktı. Gücün on binlerce askerden oluşması bekleniyor.
Endonezya, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler bünyesindeki uluslararası polis görevlerine uzun süredir asker katkısında bulunuyor.
İsrail, güvenlik işbirliği dahil olmak üzere çeşitli alanlarda Azerbaycan ile yakın ve uzun süreli ilişkiler sürdürüyor.
Geçen hafta sonu CENTCOM şefi Brad Cooper, meseleyi görüşmek üzere Bakü’ye gideren İlham Aliyev ile bir araya gelmişti.
Bu iki Müslüman çoğunluklu ülkeden asker konuşlandırma kararı, İsrail’in Türkiye’nin Gazze gücüne katılımını engellemesinin ardından alındı.
Israel Hayom, ABD’nin İsrail’in tutumunu kabul ettiğini ve Türk kuvvetlerinin Gazze’deki askeri operasyonlara katılmayacağını öğrendi.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de misyona katılmayı reddetti. Ayrıca, Başkan Donald Trump, ABD askerlerinin Gazze’ye girmeyeceğini açıkça belirtti.
Gazze’yi askerden arındırmak için Katar askerlerinin konuşlandırılması fikri de hiçbir zaman gündeme gelmedi.
Endonezya ve Azerbaycan’dan askerlerin konuşlandırılmasının koordinasyonu süreci devam ediyor ama henüz başlangıç aşamasında.
Engellerden biri, Endonezya’nın herhangi bir uluslararası gücün BM Güvenlik Konseyi kararıyla yetkilendirilmesi gerektiği konusundaki ısrarı.
Böyle bir kararın alınması için görüşmeler başladı. Fakat İsrail, BMGK kararlarına karşı temkinli yaklaşmaya devam ediyor.
Aynı zamanda Fransa, önerilen karara Filistin devletinin kurulmasını da dahil etmek için baskı yapıyor, fakat İsrail bu adıma şiddetle karşı çıkıyor.
Taraflar arasında, karşılıklı olarak kabul edilebilir bir formülasyon bulmak için yoğun müzakereler devam ediyor.
İsrail’de böyle bir kararın kabul edilip edilmeyeceği ve uluslararası bir güç oluşturulursa bu gücün görevini yerine getirip getiremeyeceği konusunda şüpheler var. Şu an için savunma kurumuna verilen siyasi talimat, ABD destekli plana bir şans vermek.
Fakat birçok kişi, bir aşamada bu hedeflere ulaşmak için İsrail’in askeri müdahalesinin gerekli olacağına inanıyor.
Tartışılan bir diğer çözülmemiş konu, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Gazze’deki “Hamas tehditlerine” karşı, şu anda Güney Lübnan’da Hizbullah’a karşı yaptığı gibi operasyonel özgürlüklerini koruyup korumayacağı.
