İki devlet tek millete giren rabbiler

Rabbi, bir kimseden, topluluktan sorumlu olan, lider, terbiye eden, besleyen demektir. Rab el-Havra, Havra veya Sinagog başı, imamı, lideri, koruyucusu demektir. 20 Haziran 2024’te kaleme aldığımız “Medeniyetin Rabbi; Antakya” yazımızda Rabbi teriminin başta Suriye Batı Asya Arabi ülkelerinde kullanıldığını ve resmi evraklarda meslek bölümünde ev hanımı hanesine “Rabbetü el-Menzil”, “Evin Rabbi” yazıldığını anlatmıştık. Allah ise Rab el-Erbab yani Rabbilerin Rabbi’dir; sorumlu olanların, terbiye edenlerin, besleyenlerin, nimet sahiplerinin en büyük Rabbi’dir.

Küçük Rabbilerin ve laik siyasi liderlerin Ağustos 1897 1. Siyonist Kongresi, İngiltere Hükûmeti’nin 2 Kasım 1917’de “Yahudilere Filistinde bir devlet vaat eden” Balfour İlânı da, Yahudilerin Avrupa’dan ama özellikle Ukrayna-Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinden Filistin’e taşınması ve Yahudi devletinin (İsrail) inşa ve palazlanması ve etkin hale gelmesini sağlayan da Lord Rothschild Hanedanlığı’dır. 1869’da açılan, 1875’te Rothschild tarafından satın alınan Kanal hisseleri, Süveyş Kanalı’nın stratejik önemi ve bölgemizin anahtar coğrafya olmasının 1. Siyonist Kongre’nin yapılmasının en önemli sebebidir.

BÜYÜK SİNAGOG

Akdeniz’i, Kızıldeniz üzerinden Hint Okyanusu’na açan Süveyş Kanalı’na tahakküm kurmak ve bu coğrafyanın kalbi konumunda olan Şam coğrafyasının Nil Deltası’na (Mısır) açılan kapısı olan Filistin’in bir Yahudi kolonisine dönüştürülmesi stratejik bir hedefe dönüştü. Zira Filistin fikriyatından önce Batı Yahudi sermayesi, Afrika, Güney Amerika ve ABD’de devlet arayışında idi. İşte tüm bu faaliyetlerin patronu olan Rothschild Hanedanlığı’nın finanse ettiği en önemli merkezlerden birisi 1703’te Londra’da inşa edilen “Büyük Sinagog ve Cemaat Merkezi”dir. Büyük Sinagog zamanla Avrupa coğrafyasındaki tüm sinagogların lideri konumuna ulaştı.

Lord Rothschild Hanedanlığı’nın siyasi ve finans sponsorluğu ile 1. Siyonist Kongre 29 Ağustos 1897’de İsviçre, Basel’de toplanmıştı. Dünyanın farklı coğrafyalarından 200 delege kongrede hazır bulunmuştu. Kongrenin organizatörü, aynı tarih ve mekanda Dünya Siyonist Teşkilatını (Örgütünü) ilan eden Theodor Herzl (Bünyamin veya Binyamin Zeev). Avusturyalı bir gazeteciydi. Yazar ve Lord Rothschild Hanedanlığı’nın siyasi ve ekonomik projelerinin etkin bir pazarlamacısıydı.

Rothschild Hanedanlığı 1956’da kurulan Avrupa Rabbileri (Hahamları) Konferansı (European Rabbis Conference) Örgütünün de onursal lideridir. Bu örgüt, dünyada başka bir yer kalmamış gibi, Azerbaycan’da tüm Avrupa Rabbilerin katılacağı genişletilmiş bir toplantı planlamıştı. Örgütün resmi sayfasından paylaşılan toplantı ilanına istinaden, buluşmanın 3-6 Kasım arasında Bakü’de başta Avrupa Birliği Devletleri, İngiltere, Ukrayna, ABD, İsrail, İsviçre, İskandinavya, Doğu Avrupa, Güney Amerika, Afrika ve Asya ülkelerinden katılacak Yüzlerce Rabbi (Haham) ile gerçekleştirileceği ilan edilmiş. Konuyu araştırdığımızda davetin örgütün başkanlığına 2013’te seçilen Büyük Rabbi (Baş Haham) Empharim (Efraim) Mirvis tarafından yapılmış. Sıfatı Büyük Britanya ve İngiliz Milletler Topluluğu Birleşik Sinagoglar Büyük Rabbi (Hahamı).

PERİNÇEK’İN ALİYEV’E MEKTUBU

Bakü’de yapılması planlanan toplantı ayyuka çıktığı gün Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’e bir mektup gönderdi. Mektubunda Cumhurbaşkanı Aliyev’e hitaben; “‘Bakü’de, “Avrupa Hahamlar Konferansı” yapılacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Yüzlerce Hahamın bir araya geleceği bu konferansta, İbrahim Anlaşmaları’nın ve Siyonizme karşı faaliyetlere yönelik çalışmaların ele alınacağı yine medyada yer almaktadır. Daha önce hiçbir müslüman ve Türk ülkesinde yapılmayan bu konferansa başkentimiz Bakü’nün ev sahipliği yapması, Batı Asya’da ve Kafkaslarda ülkelerimize ve komşularımıza yönelen tehditlerini ağırlaştıracak, bütün insanlık cephesinde, Türk ve İslam dünyasındaki birlikteliğimize de zarar verecektir. Sizin tecrübeli yönetiminizdeki Azerbaycanımızın ABD-İsrail cephesinde yer alması mümkün değildir. Bu konferansın kardeş Azerbaycanımızda yapılması, gelecekte hep bir leke olarak anılacaktır. Bu konferansın iptal edilmesini, ülkelerimizin bağımsızlığı, güvenliği, geleceği ve yükselen Asya uygarlığındaki öncü konumu bakımından yüksek takdirlerinize sunuyorum.” demiştir.

MEDYADA GENİŞ YER VERİLMEMESİ GARABETTİR

Bu derece önemli bir etkinliğin ve 23 Ekim tarihli Sayın Perinçek’in mektubunun medyamızda geniş yer bulmaması, tartışılmaması garabeti manidardır. Devlet erkanının bir beyanda bulunmaması ayrı bir ucubedir. Mektuptan beş gün sonra Avrupa Rabbileri Konferası Örgütü’nün yaptığı açıklamada, “3-6 Kasım için Bakü’de planlanan konferansın güvenlik gerekçesiyle ertelendiğini” ilan ettiler. Konferans iptal edilmişti. Ancak ertelendiği ifadesi, bu çalışmaların rafa kaldırıldığı manasına gelmez. Daha uygun koşullar hasıl olduğunda bu çalışma kurultayının daha sonra yapılacağı anlamına gelir.

Gazze katliamların henüz hafızalarda güçlü bir yer edindiği, yetmezmiş gibi Netyanyahu’nun ateşe benzin döker gibi Batı Şeria bölgesinin de ilhak edildiğini ilan etmesi Azerbaycan yönetimi üzerinde ciddi bir baskı unsurlarıydı. Ancak Bakü hükümeti bu unsurları nazar-i dikkate almamış olacak ki konferansa ev sahipliği yapmayı kabul etmişti. Sayın Perinçek’in Aliyev’e mektubu, İran hassasiyeti, Çin’in rahatsızlığı, toplantının müslüman aleminde yaratacağı tepkiler Aliyev’in geri adım atmasını sağladı. İlginçtir ki Azerbaycan Hahamlar toplantısı İsrail’de (Kudüs’te) 28-30 Ekim’de yapılacak 39. Siyonist Kongresinin ardından yapılacaktı.

SADECE HAHAMLAR DEĞİL

Toplantıya sadece Sinagogların Rabbileri (Hahamları) katılmayacaktı. Finans, siyasi ve iktisadi sahada nüfuzlu şahsiyetler, gazeteciler, akademisyenler ve sanatçılar da olacaktı. Azerbaycan’ın seçilmesi bu ülkede Avrupa’dan, Sovyet Rusya’dan, Gürcistan’dan gelen ve kadim Dağ Yahudilerin mevcut olması sebebiyle değildir. Yahudi nüfusu etmen olsaydı bu toplantıyı 39. Siyonist Kongre gibi Yahudi nüfusun en kalabalık olduğu İsrail’de yapılırdı. 1897 1. Siyonsit Kongre tarihi bir kırılma yarattı. Batı Asya’da (Orta Doğu) etkilerini halen kemiğe kadar hissettiğimiz gelişmelerin müsebbibi oldu.

Bakü 1. Avrupa Rabbileri Konferansı da Hazar Coğrafyası, İran, Kafkasya, Orta Asya (Türk Cumhuriyetleri), Karadeniz coğrafyasında İsrail’in ekonomik, finans, güvenlik, askeri etkilerini derinleştirecek ve pekiştirecek temelleri atacak. ‘Dini’ bir kuruluş olan Avrupa Rabbileri Konferansı Örgütü bir ekonomik, siyasi ve güvenlik teşkilatı gibi çalışmaktadır. Resmi davet ilanında ve açıklamalarında İsrail adına bir görevi ifa ettiklerini açıkça beyan ediyorlar. Bu örgütte görev üstlenmiş olan “Büyük Rabbi” Efraim ve yönetici kadrolarına baktığınızda hepsinin İngiltere ve Avrupa devletleri siyasi kurumlarında etkin görevler üstlendiklerini ve finans-ekonomi sektöründe nüfuzlu şahsiyetler oldukları görülecektir.

Bir dini kuruluşun siyasetin, ticaretin ve güvenliğin aracı olması Mesihiler, Müslümanlar arasında ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Yahudilerin ezici çoğunluğunda bu meselenin “normal” görülmesi eski bir tartışmayı yeniden gündeme getirecek ve Doğu Ortodoks Musevilerin aksine Batı Yahudi dini kuruluşların siyaset, ticaret, finans ve güvenlik konularıyla iç içe olmaları sorgulanacaktır.

aydınlık

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın