DEM’den Hakan Fidan’a Suriye Politikası Eleştirisi

Dışişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında konuşan DEM vekili Öztürk, Hakan Fidan’a seslenerek “Suriye’de hem Esat öncesi hem de sonrasında yürütülen diplomasinin gelecekte sonuçlarını görmek istiyorsanız Kıbrıs’a bakmanızı öneririz” dedi.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin görüşmeleri, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı ve bağlı idarelerin bütçesi üzerine görüşmeler yapılıyor.

Görüşmelerde söz alan HDP’li vekil Meral Danış Beştaş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye’nin başına geçirilen cihatçı Şara’ya sarılmasına dikkat çekerken, “Üzerine 10 milyon dolar ödül konulan, dünün bir suçlusu bugünün en muteber kişisine sarıldınız. Bir itirazım yok ama keşke aynı sarılmayı gerçekten kardeşiz dediğimiz halkın temsilcilerine de yapsanız. Mazlum Ebdî’ye neden sarılmıyorsunuz? İlham Ahmed ile neden bir araya gelmiyorsunuz? Kürtlerin dostuysanız, orada 5 milyon Kürt yaşıyor” ifadesini kullandı.

Bir diğer DEM Parti vekili Berdan Öztürk ise “Savaşan taraflar ateşkes ilan etti, asla yan yana gelmez denilen guruplar müzakereler yapıyor fakat Suriye’de değişmeyen bir şeyi size hatırlatmak istiyorum; sizin öncülüğünüzde Dışişleri Bakanlığının izlediği siyaset kuzeydoğu Suriye’ye istikrarlı bir şekilde sopa gösterme siyasetidir” dedi.

Öztürk konuşmasının devamında Kıbrıs hatırlatması yaparak şunları söyledi:

“Bakanlığınız bir kez olsun Alevi’yi, Kürt’ü, Hristiyan’ı gözeten bir diplomasi yürüttüğüne şahit olmadık. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Şam’ın, Tahran’ın değil; Ankara’nın, İstanbul’un, Diyarbakır’ın çıkarları ve kazanımları için sahada diplomasi yürütmesi gerekir. Bakanlığın bütçesini Şam, Tahran ya da başka bir yer vermiyor; Türkiye halklarının vergileriyle yürütülen diplomasi yine Türkiye halklarının geleceğini, çıkarlarını esas almalıdır. Suriye’de hem Esat öncesi hem de sonrasında yürütülen diplomasinin gelecekte sonuçlarını görmek istiyorsanız Kıbrıs’a bakmanızı öneririz. Türkiye’nin uzun yıllardır Kıbrıs’ta merkeze aldığı militarist, güvenlikçi dış politikanın yarattığı tahribat ortadadır. Kuzey Kıbrıs bugün bir güvenlikçi politikalar sonucunda yalnızlaştırılmış ve çözümsüz bırakılmıştır.”

sol

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın