Soylu ve Vahidi Görüşmesinin Önemi

GİRİŞ: 28.10.2021 18:00      GÜNCELLEME: 28.10.2021 18:00
Rasthaber -  Dünyada ve bölgede sıcak gelişmelerin yaşandığı bir zamanda Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 20 Ekim’de gerçekleştirdiği Tahran ziyareti büyük önem taşımaktadır. Yıllardır terör örgütleri, kaçakçılık ve göçmen sorunu ile mücadele eden iki ülkenin bu konulardaki ilişkilerine bakıldığında istenilen düzeyde olmasa da önemli anlamda bir iş birliği içerisinde oldukları söylenebilir.

Türkiye ve İran’ı ortak bir noktada birleştiren önemli konulardan birisi sınır güvenliği konusudur. 1639 Kasr-ı Şirin antlaşmasında belirlenen sınırlarda bir değişiklik ve sorun olmasa da ABD ve Siyonist rejimin maşası olan PKK-PEJAK terör örgütleri yıllardır iki ülkeyi kana bulamakta ve iki ülkenin sürekli terör tehdidi altında yaşamasına neden olmaktadır. Irak topraklarında yuvalanan PKK-PEJAK terör örgütüne karşı iki ülkenin kararlı bir şekilde ortak strateji gütmeleri ve birlikte hareket etmeleri iki ülke sınırlarının daha güvenli hale gelmesini sağlamakla birlikte iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesini de sağlamıştır. İki ülkenin PKK-PEJAK terör örgütlerine karşı mücadelesi ABD ve Siyonist rejime karşı olan mücadelesi anlamına da gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında iki ülkenin ortak hareket etmesi hem iç güvenliğin sağlanmasını hem bölgesel istikrarın korunmasını sağlamakta hem de uluslararası anlamda terör destekçilerinin planlarını bozmaktadır. Bununla birlikte Tahran ve Ankara’nın 25 Eylül 2017 yılında Kuzey Irak’ta düzenlenen bağımsızlık referandumuna gösterdikleri tepkide görülmektedir. İki ülkenin ABD ve Siyonist İsrail rejiminin güdümünde yapılan referanduma sert bir şekilde karşı çıkmaları referandumun sonuçsuz kalmasını sağlamıştır. Tahran ve Ankara’nın PKK-PEJAK terör örgütlerinden başka FETÖ, Halkın Münafıkları gibi örgütlerle mücadelede de ortak hareket etmeleri karşılıklı ilişkilerin gelişmesi ve iki ülke iç güvenliğinin sağlanması için elzemdir.

Yine Afganistan’da yaşanan gelişmelere bağlı olarak iki ülkeyi ilgilendiren göçmen sorunu iki ülkenin ortak hareket etmesini gerekli kılan konulardan biridir. Öyle ki bölgede yaşanan savaşlar sonucu iki ülkede fazlası ile göçmen yükünü sırtlamış bulunmakta ve her geçen gün bu konu hem iç hem dış siyasette iki ülke için farklı sorunlar yaşatmaktadır. Bu durum göz önüne alındığında Afganistan’dan gelecek bir göç dalgası iki ülkeyi daha fazla sorunla baş başa bırakacaktır. Yine Afganistan kaynaklı iki ülke üzerinden yapılan uyuşturucu kaçakçılığı Tahran ve Ankara’nın ciddi anlamda uğraştığı sorunların başında gelmektedir. Ülke içerisinde artan uyuşturucu kullanımı ve ticareti iki ülkenin geleceğini tehdit etmektedir.  İran ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevkiyatı yapılan uyuşturucu kaçakçılığı uluslararası alanda Ankara ve Tahran’ın başını belaya sokacak türden. Afganistan kaynaklı sorunlarla mücadele iki ülkenin mutlak surette birlikte hareket etmesini zorunlu kılmaktadır.

2. Karabağ Savaşı sonrası yaşanan gelişmeler de iki ülke ilişkilerini etkileyen konulardan bir diğeridir. Azerbaycan-Siyonist rejim ilişkileri İran-Azerbaycan arasında tansiyonu yükseltirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tansiyonu arttıracak tarzda açıklamaları İran-Türkiye ilişkilerini de germektedir. Bölgede yaşanacak gerginliği yatıştırmak ve bölgede istikrarı sağlamak Tahran-Ankara ilişkilerine bağlıdır.

İki ülke arasındaki bu ilişkiler ağına baktığımızda Soylu’nun İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi ile yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada; “Sınır güvenliği İran ve Türkiye arasındaki en temel konu başlıklarından biridir. PKK terör örgütü ve tüm terör örgütleri ile mücadelede birlikte ortak bir irade sergiliyoruz. Birçok çalışma grubumuz var ve bu, iki ülkenin talepleri ile dinamiklerini ortaya koymuştur. Bugün bir kez daha terörle mücadele konusundaki kararlılığımızı ve mücadeledeki birliğimizi teyit ettik. Bakanlıklar arasında birbirine yakın bir anlayış var. Daha önce irtibat noktası olarak değerlendirdiğimiz birçok çalışmayı bir üst kademeye taşıyoruz.” ifadelerini kullanması terörizme karşı mücadelede iki ülkenin ortak hareket etmeye devam edeceğini göstermektedir.

Görüşmede Ahmed Vahidi ise “Afganistan meselesinin, ABD ve Siyonist rejimin bölgeye ve bölge halklarına verdiği zarar konularının ele alındığını ifade etti. Vahidi iki ülke ilişkilerinin de hızlı bir şekilde ilerleyeceğini söyledi. İki ülkenin yan yana olması bölgede istikrarın sağlanmasına ve düşmanın hilelerinin boşa çıkmasına neden olacaktır.” açıklamasında bulunarak, iki ülkenin uluslararası meselelerde de birlikte hareket etmeleri gerektiğinin zaruri olduğunu ve bu yönde adımlar atılacağının sinyallerini vermektedir.

İki bakanın yaptıkları açıklamalarda mezkur konuların tamamının görüşüldüğü ve bu konularda ortak hareket edileceği yönünde kararlar alındığını göstermektedir. İran ve Türkiye bölgesel ve uluslararası gelişmelerde tamamıyla aynı görüşe sahip olmasalar da iki bakanın açıklamaları iki ülkenin birlikte hareket etme zorunluluğunu ortaya koymaktadır.  İki ülke bu sorunlarla mücadelede ya birlikte hareket edip başarılı olacaklar ya da uzun yıllar daha giderek büyüyen sorunlarla boğuşmak zorunda kalacaklardır.

Tasnim 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM