Suriye'deki Teröristlerin Egemenliğini Tehdit Eden Zorluklar

GİRİŞ: 15.12.2024 20:20      GÜNCELLEME: 15.12.2024 20:20
Rasthaber -  Suriye'de iktidarı ele geçiren terörist gruplar, yakın gelecekte hem iç hem de uluslararası ilişkileri yönetme konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya kalacaklar.

Suriye'deki dramatik olaylar ve Beşar Esad rejiminin düşüşü o kadar hızlı gerçekleşti ki, kimse bunu hayal bile edemedi. Bu durum, o dönemde kamuoyunun daha fazla düşünmesine fırsat vermemiş olsa da, bugün teröristler gelecekte ne olacağını ve Suriye'deki gelişmelerin Arap dünyası ve bölgedeki güç dengeleri üzerindeki etkilerini düşünmek zorunda.

Suriye yönetimi, şu anda en önemli sorunlardan biri olan, Suriye'de istikrar sağlayabilecek bir siyasi sistem oluşturma konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu Arap ülkesinin liderlerinin doğası da gelecekte büyük bir etki yaratacak önemli bir konu olarak değerlendiriliyor.

İç Savaş Çıkma İhtimali

Beşar Esad rejimine karşı silahlı mücadeleye giren ve sonunda onun düşmesini sağlayan silahlı grupların sayısı oldukça fazla. Bu grupların ortak noktası Esad rejimine muhalefet etmeleriydi. Ancak, Esad rejimi düştükten sonra, bu gruplar arasındaki ideolojik, siyasi ve mezhepsel çelişkiler giderek daha belirgin hale gelebilir. Bu grupların bir yönetim modeli veya devlet işleri konusunda ortak bir yaklaşıma ulaşmaları ve yeni Suriye'yi iç ve uluslararası ölçekte karşılaştığı zorluklardan kurtarmaları pek olası görünmüyor.

Son yirmi yılda Arap dünyasındaki gelişmelere baktığımızda, birçok ülkede muhalif güçlerin baskıcı rejimleri devirmeyi başardığını görüyoruz. Ancak, bu ülkelerde daha fazla demokrasi ve kalıcılık kapasitesine sahip bir yönetim oluşturulamadı.

Suriye'deki rejim karşıtı grupların çoğunlukla yabancı unsurlar tarafından desteklenen silahlı milisler olduğu göz önüne alındığında, bu grupların ulusal veya özgün siyasi hareketler olmaları pek mümkün görünmüyor. Ayrıca, siyasi ya da ideolojik anlaşmazlıklarını çözmek için birbirlerine karşı silah kullanmaları olasıdır. Bu durum, bu grupları destekleyen yabancı tarafların çıkarlarının da çatışmasına yol açabilir ve bu da Suriye'nin parçalanmasına neden olabilecek bir iç savaşın başlangıcı olabilir.

Suriye toplumu, farklı halk ve mezhep gruplarının bir arada bulunduğu bir toplumdur. Eğer silahlı gruplar, ana akımlar arasında bir denge kurmaya çalışır ve bu dengeye dayalı bir hükümet oluştururlarsa, Lübnan veya Irak'a benzer bir yönetim sistemi ortaya çıkabilir. Ancak bu, daha büyük bir felakete yol açabilir ve Siyonist rejimin Arap dünyasını mezhepsel temeller üzerinden parçalama hedeflerini gerçekleştirebilir. Bu da bölgede İsrail'in hakimiyetini artıracak bir zemin hazırlayacaktır.

Rusya Sorunu

Suriye'deki teröristlerin egemenliği, dış ilişkilerde de sorunlarla karşılaşacak. Bu, özellikle Türkiye ve İsrail gibi komşu ülkelerle olan ilişkilerde görülebilir. Suriye, son 13 yıldır birçok uluslararası akımın rol oynadığı bölgesel çatışmalara dahil olmuştur. Buna rağmen, Rusya hala Suriye'deki hava ve deniz üslerini elinde tutmaktadır. Moskova'nın bu üsleri gönüllü olarak terk edip etmeyeceği veya bu üslerden çekilmesini Amerika'nın petrol zengini bölgelerden ve Suriye'deki işgal altındaki bölgelerden çıkmasına bağlayıp bağlamayacağı belli değildir.

Türkiye Sorunu

Türkiye, şu anda Suriye'deki etkisini artırmış ve teröristlerin desteğiyle Beşar Esad'ın düşüşünü sağlamış olmanın zaferini kutlamaktadır. Ancak, Suriye'de herhangi bir milliyetçi yönetimin kurulması, Türkiye için iki açıdan bir meydan okuma olacaktır. İlk nokta, Türkiye'nin Suriye topraklarına yönelik tarihsel emelleridir. İkinci nokta ise Kürtlerle ilgilidir.

Türkiye'nin Suriye topraklarına olan ilgisi o kadar büyüktür ki, bazı üst düzey Türk yetkililer Halep şehrini bir Türk kenti olarak görmüş ve geri alınması gerektiğini ifade etmişlerdir.

Öte yandan, Türkiye, Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) bir terörist yapı ve ayrılıkçı bir hareket olarak görmektedir. Bu yapı, Türkiye'nin ayrılıkçı bir örgüt olarak değerlendirdiği PKK'nın bir devamı olarak kabul edilmektedir. Kürtler, bu bölgede birleşik bir Kürt devleti kurmak istemektedirler.

İsrail Sorunu

İsrail'in Suriye'deki emelleri, bu ülkenin yeni yönetimi için ciddi bir sınav olacak ve onların dini ve medeniyet yaklaşımlarının gerçek doğasını ortaya koyacaktır. İsrail'in Suriye'deki işgalci ve genişlemeci hedefleri açık bir şekilde ortadadır ve herhangi bir belgeye ihtiyaç duyulmamaktadır. Şimdi soru, yeni Suriye yönetiminin bu sorunla nasıl başa çıkacağıdır.

İsrail, şu anda Suriye'deki kaostan faydalanarak stratejik konumda olan Cebel'uş Şeyh tepelerini işgal etti. Ayrıca, sınırda silahsızlandırılmış tampon bölgeleri de işgal etmiş ve 1974 yılında tek taraflı olarak imzalanan ateşkes anlaşmasının sona erdiğini duyurmuştur. Kuneytra şehrinin ve diğer birkaç sınır köyünün işgali, İsrail'in Şam'a 40 kilometre mesafede olmasına neden olmuştur.

İsrail ordusu bununla da yetinmemiş, Suriye'nin kara, hava ve deniz kapasitelerini yok etmek için ülkenin farklı bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenlemiştir. Tüm bu saldırılara rağmen, Suriye'deki terörist yönetimin bu eylemleri kınamaması dikkat çekicidir.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM