Gazze'de 60 bine yakın Filistinli şehit edildi. 200 bine
yakın yaralı var. Gazze enkaz altında.
8 milyarlık dünya ve 2 milyarlık İslam dünyası Gazze
Soykırımı karşısında sus pus!
Ama bu arada çok önemli bir gelişme oldu!
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başvurusu üzerine Uluslararası
Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma
Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle
tutuklama emri çıkardı.
Bu iki isim görüldükleri yerde tutuklanacaklardı.
Bileklerine kelepçe geçirilecekti!
Katil Netanyahu Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), bu
kararını sallamadı bile! Umursamadı bile! Dikkate bile almadı!
Mahkeme kararından sonra ABD'ye birkaç kez gitti, tutuklanmadı!
Mahkeme kararından sonra Macaristan'a gitti, tutuklanmadı!
Hatta, Mahkeme kararından sonra dost ve kardeş gördüğümüz
ama son dönemlerde bu yönlerinden tavizler veren Azerbaycan'a bile gitti,
tutuklanmadı!
O zaman şu cümleyi kullanmamız elzem;
- Madem ki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) kararı
uygulanmıyor ya da uygulanamıyor o zaman bu mahkemeyi kapatın gitsin!
21 Kasım 2024’te uluslararası gündem uzun zamandır beklenen
haber geldi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Benjamin
Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve
insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkardı.
Karar, Gazze’deki sivillere yönelik ağır insan hakları
ihlalleri ve uluslararası insancıl hukuk normlarının ihlaliyle bağlantılı.
Özellikle, 8 Ekim 2023 ile 20 Mayıs 2024 tarihleri arasında Gazze’deki
sivillerin temel yaşam kaynaklarından (yiyecek, su, ilaç, elektrik) kasıtlı
olarak mahrum bırakılması ve bu durumun savaş suçları teşkil ettiği kararda belirtiliyor.
Elbette bu tutuklama emri, hem uluslararası hukuk hem de
küresel siyaset açısından derin tartışmalara yol açtı. Gazze’deki sivillere
yönelik savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilişkilendirilen bu karar;
UCM’nin yetkileri, hukukun üstünlüğü ve uluslararası ilişkilerin geleceği
hakkında önemli soruları gündeme taşıyor.
UCM bu kararı alırken uluslararası ceza hukukunun temel
ilkelerine dayanıyor. Peki bu temel ilkeler nelerdir:
Sivil Nüfusa Yönelik Saldırılar: Gazze’deki sivillere
yönelik sistematik saldırılar, uluslararası hukukta açıkça yasaklanmış
eylemlerdir. Özellikle insani yardımın engellenmesi gibi uygulamalar, ciddi
savaş suçları arasında yer alıyor.
Açlık Silahını Kullanma: Gazze’deki halkın açlığa mahkûm
edilmesi, savaş suçu sayılabilecek bir yöntem olarak değerlendiriliyor.
Kişisel Sorumluluk İlkesi: UCM, devletleri değil, bu
suçların işlenmesinde doğrudan rol oynayan bireyleri yargılayabilir.
Netanyahu’nun bu süreçteki liderliği ve karar alma mekanizmasındaki rolü,
kişisel sorumluluğunu gündeme getiriyor.
***
Yoksa yanlış bir şey mi söylüyoruz;
* Madem ki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) kararı
uygulanmıyor ya da uygulanamıyor o zaman bu mahkemeyi kapatın gitsin!/milligazete