New York Times’a göre Trump yönetimi, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’yu devirmek için İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Şehit Kasım Süleymani suikastına benzer bir model üzerinden hukuki gerekçe hazırlıyor. Beyaz Saray’da, hava saldırılarından özel kuvvet operasyonlarına uzanan askeri planlar tartışılırken, Trump henüz nihai kararını vermedi.
ABD merkezli The New York Times’ın ortaya koyduğu yeni habere göre, Donald Trump yönetimi Venezuela lideri Nicolas Maduro’ya karşı 2020’de General Kasım Süleymani’ye düzenlenen suikasta benzer bir operasyon planını masaya yatırdı. Gazeteye konuşan Amerikalı yetkililer, Adalet Bakanlığı’nın “narkoterörizm” suçlaması temelinde Maduro’yu hedef alabilecek bir hukuki zemin hazırladığını, bunun da ABD yasalarındaki “yabancı liderlere suikast yasağı”nı aşma girişimi anlamına gelebileceğini bildirdi.
Beyaz Saray, Venezuelalı lider Nicolás Maduro’ya karşı atılabilecek askeri adımlar konusunda birkaç en ağır seçenek üzerinde çalışıyor — bunların arasında hava saldırılarıyla askeri hedeflerin vurulması, Özel Kuvvetler birliklerinin kullanılarak Maduro’nun yakalanması ya da öldürülmesi ve ülkenin büyük petrol altyapısının bir kısmının denetiminin sağlanması bulunuyor. Bu gelişme, The New York Times’a konuşan bir dizi Amerikalı yetkili tarafından aktarıldı.
Başkan Donald Trump henüz nasıl ya da olup olmayacağına dair nihai bir karar vermiş değil. Yetkililer, Trump’ın Amerikan askerlerinin riske girebileceği veya operasyonun başarısızlığa uğrayarak siyasi açıdan utanç verici bir sonla sonuçlanabileceği kaygıları taşıdığını söylüyor. Buna karşın bazı üst düzey danışmanları — Uluslararası İlişkiler heyetinden gelen baskılarla birlikte — Maduro’nun iktidardan uzaklaştırılmasını hedefleyen daha saldırgan planları öne itiyor.
Beyaz Saray’ın hukuk ekibi, Adalet Bakanlığı’ndan, şu an başlatılmış hız tekne saldırılarının ötesinde geniş bir askeri harekâta hukuki temel sağlayabilecek bir yol haritası talep etti. NYT’ye göre bu hukuki analizler, Maduro ve çevresindekilerin “Cartel de los Soles” ile bağlantılı olarak narkoterörist ilan edilmesi temelinde, liderin hedef alınabileceği yönünde argümanları içerebilir. Adalet Bakanlığı’nın bu konuya ilişkin resmi bir yorumu bulunmuyor.
Yetkililer, Trump yönetiminin sahadaki mevcut eylemlerinden farklı olarak Maduro’ya dönük doğrudan hedeflemeyi meşrulaştırmaya çalışmasının, yürütmenin yetkilerini genişletme çabası anlamına geleceğini ve yeni bir hukuki tartışma yaratacağını belirtiyor. Yönetim daha önce denizlerde hız teknelerine yönelik saldırılar düzenlemiş; ancak bu operasyonların gerekçeleri ve kanıtları kamuoyuna kapsamlı biçimde sunulmadı.
HAZIRLIKLAR HIZLANDI
Askerî hazırlıklar bölgede dikkat çekici biçimde arttı. ABD, Karayipler’e en yeni ve en büyük uçak gemisi Gerald R. Ford’u konuşlandırmayı planlıyor; geminin bölgeye gelişiyle birlikte ağır hava gücü ve deniz unsurlarının varlığı artacak. Halen Karayipler bölgesinde yaklaşık 10.000 ABD askeri bulunuyor; bunların yarısı savaş gemilerinde, diğer yarısı Porto Riko’daki üslerde konuşlandırılmış durumda. Ayrıca B-52 ve B-1 bombardıman uçakları ile özel helikopter birliklerinin saha hareketliliği dikkat çekiyor.
NYT’ye göre Beyaz Saray’da en sert seçenekleri savunan isimler arasında Dışişleri Bakanı görevini vekâleten yürüten Marco Rubio ile Beyaz Saray içinden Stephen Miller gibi figürler bulunuyor. Onlar, Maduro’nun güç tabanını kırmak ve iktidarını devirmek yönünde ısrarcı. Buna karşı bazı Trump destekçileri ise Amerika’nın “sürekli savaşlar”a geri dönmesini istemiyor ve yeni bir müdahalenin siyasi maliyetine dikkat çekiyor.
Petrol, planların merkezinde yer alıyor. Venezuela dünyanın en büyük kanıtlanmış ham petrol rezervlerine sahip ülke olarak Washington’un stratejik odağında. NYT kaynaklarına göre Trump, Maduro’dan petrol ve maden operatif hakları karşılığında tavizler talep etmiş; ancak yönetim içinde bu kaynakların nasıl ve kime aktarılacağı konusunda bir fikir birliği yok. Amerikan enerji şirketi Chevron’ın ülkedeki varlığı ve olası rolü, planların ekonomik ayağını tartışmaya açıyor.
“MADURO KASIM SÜLEYMANİ GİBİ SUİKASTE UĞRAYABİLİR”
Üç ana askeri seçenek olarak öne çıkan yaklaşımlar şöyle özetleniyor: (1) Hava saldırılarıyla bazı askeri tesislerin vurulması ve böylece ordunun Maduro’yu destekleme kapasitesinin kırılması; (2) Özel Kuvvet operasyonlarıyla Maduro’nun yakalanması ya da etkisiz hale getirilmesi; (3) Havaalanları ve önemli petrol altyapılarının ele geçirilmesini içeren daha geniş çaplı bir müdahale. Her bir seçeneğin hem askerî hem hukuki hem de siyasi yönleri ciddi riskler taşıyor.
Muhalefet içinde ve Kongre’de bu tür operasyonlara ilişkin endişeler güçlü. Geçmişteki örnekler — özellikle 2020’de General Kasım Süleymani’ye yönelik suikastı meşrulaştıran hukuki argümanların tartışılması — yeni eylemler öncesi geniş bir hukuki incelemenin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. NYT’ye göre yönetimin Adalet Bölümü’nden beklediği yeni hukuki görüş, Maduro’nun “narkoterörist” ilanı çerçevesinde onun meşru bir hedef olarak değerlendirilebileceğini savunabilir; fakat bu adım da ayrıca uluslararası hukuka ve Kongre denetimine ilişkin ek soruları gündeme getirecek.
“TRUMP KARAR İÇİN ACELE ETMİYOR”
Gazeteye konuşan yetkililer ayrıca, Trump’ın karar vermekte acele etmediğini; Ford uçak gemisinin bölgeye gelişine kadar bekleneceğini belirtiyor. Bu süreç aynı zamanda bir psikolojik baskı kampanyası niteliğinde yürütülüyor: bombardıman uçakları ve özel kuvvet tatbikatları Maduro rejmini çıplak güçle karşılaşma ihtimaline karşı baskılamak üzere sergilendi.
Sonuç olarak, New York Times’ın ulaştığı değerlendirmeye göre Beyaz Saray’da Maduro’ya yönelik askeri seçenekler masada, ancak bunların uygulanması hem büyük askeri riskler hem de geniş hukuki ve siyasi sonuçlar doğuracak. Başkan Trump’ın nihai kararı ve yönetimin sunduğu hukuki gerekçe, hem Kongre hem de uluslararası topluluk tarafından yakından izlenecek/karar
