Abdi: Lazkiye’de 2 Bin Alevi Öldürüldü

İsrail gazetesi The Jerusalem Post’a konuşan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, entegrasyona yönelik çekincelerine, “Lazkiye’de 2 bin Alevi öldürüldü. Süveyda’da bin Dürzi öldürüldü. Dürzi toplumuna karşı bu vahşetler işlenirken videolar dolaşıma sokuluyordu. Sırada Kürtler var” sözleri ile açıklık getirdi. ABD’nin Suriye politikasının sadece askeri değil, siyasi olarak da güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Abdi, Washington yönetimine SDG’yi destekleme çağrısı yaptı.

The Jerusalem Post yazarı Qanta Ahmed’e Haseke’deki askeri üste konuşan Abdi, Kuzeydoğu Suriye’deki (Rojava) güvenlik durumu, IŞİD’li tutuklular ve ailelerinin yarattığı riskler, Şam’daki geçiş süreci ve SDG’nin merkezi yönetime entegrasyonu hakkında açıklamalarda bulundu.

Kuzeydoğu Suriye’deki IŞİD’li tutukluların durumu ve ailelerinin kaldığı El-Hol Kampı’ndaki durumlarına dikkat çeken Abdi, ABD’nin yardımları azalttığını, bu durumun sahadaki yüklerini arttırdığını belirtti. Abdi, “Başkan Trump, USAID’i (ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı) azalttığından bu yana, El-Hol’ü yönetecek insan gücümüz ve insani desteğimiz çok daha az. DSG artık kampın güvenliğini kendi bütçesinden karşılamak zorunda kalıyor” dedi. Bölgede hala aktif IŞİD hücrelerinin bulunduğunu ve DSG’ye yönelik saldırıların sürdüğünü hatırlatan Abdi, şöyle devam etti:

“Toplamda 10 bine varan IŞİD’li erkek mahkumu tutan 26’dan fazla gözaltı merkezimiz ve üç ana hapishanemiz var. Bunlar son derece tehlikeli savaşçılar.”

“Yeni hükümette yer almalıyız, ABD’nin desteği sürmeli”

ABD’nin Suriye politikasına sadece askeri değil, siyasi olarak da destek vermesini isteyen Abdi, “Başkan Trump Suriye’yi yeniden harika yapmak istiyor. Bunu yaparken SDG’yi desteklemeli ve DSG yeni Suriye hükümetinde yer almalı” diye konuştu.

“Üç tümen ve iki özel taburda anlaştık”

Suriye’nin geçiş hükümeti ile SDG arasında, askeri ve sivil yapıların entegrasyonunu amaçlayan ve “10 Mart Anlaşması” olarak bilinen bir ön mutabakat olduğunu hatırlatan Abdi, “Suriye Savunma Bakanlığı’na entegrasyonumuz hakkında konuştuk. Ancak bütünlüğümüzü korumamız önemli. SDG’nin üç tümenini ve iki özel taburunu muhafaza etme konusunda anlaştık. Bunlardan biri sınır güvenliğine, diğeri ise kadın taburuna odaklanacak” dedi.

Kuzeydoğu Suriye’de 70 bini savaşçı, 30 bini polis olmak üzere 100 bin kişilik bir güçleri olduğuna vurgu yapan Abdi, entegrasyon sürecindeki zorluklara dikkat çekti. Abdi, “Onların hiç kadın taburu yok ve biz kadın savaşçılarımızı ayıramayız” diye konuştu. Abdi, şöyle devam etti:

“DSG; Kürtler, seküler Araplar, Hıristiyanlar ve farklı etnik kökenlerden oluşan bir koalisyondur. Çeşitliliğe sahip olduğumuz için güçlerimizde daha az iç sorun, daha az çatışma, daha az anlaşmazlık ve daha az mezhepçilik var.”

“Sahada endişeler var”

Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’ya yönelik değerlendirmesinde geçmiş deneyimlerinden örnekler veren Abdi, “Ahmed el-Şara’yı Heyet Tahrir el-Şam’ı (HTŞ) yönettiği dönemden tanıyoruz ve güçlerinin doğasını çok iyi biliyoruz. Batı’yı ikna etmeye çalışıyor ancak sahada gerçek endişeler var” dedi.

“Lazkiye’de 2 bin Alevi öldürüldü, Süveyda’da bin Dürzi öldürüldü”

Yakın zamanda yaşanan Lazkiye ve Süveyda’da Alevi ve Dürzilere yönelik saldırıları hatırlatan Abdi, şöyle devam etti:

“Şu anda Ahmed el-Şara, Batı’yı Suriye’ye yeni bir şans vermeye ikna etmek için çalışıyor ancak sahada hala gerçek endişeler var. Lazkiye’de 2 bin Alevi öldürüldü. Süveyda’da bin Dürzi öldürüldü. Dürzi toplumuna karşı bu vahşetler işlenirken videolar dolaşıma sokuluyordu.”

Verilen mesajın, “Sırada Kürtler var” şeklinde algılandığını ifade eden Abdi, “Ahmed el-Şara’dan sadece vaatler değil, gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor. Eğer rasyonel davranırsa başarılı olabilir, 2026 belirleyici bir yıl olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Şara’nın geleceği

Abdi, Şara’nın geleceğine yönelik soruyu, “Güçlenip güçlenmeyeceğini veya zayıflayıp zayıflamayacağını henüz bilmiyoruz. Bu ona bağlı. Eğer rasyonel davranır ve Suriye halkının ihtiyaçlarını karşılamak isterse başarılı olabilir. 2026 belirleyici bir yıl olacak” diye yanıtladı.

Abdi, “Amerikalılar daha dengeli bir rol görmeli. DSG’nin alternatifi yok; Şara’dan sadece vaatler değil, gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor” dedi.

“Şam’ın istikrarı ABD’nin kalmasına bağlı”

İran ve Türkiye’nin etkisine yönelik soruları da yanıtlayan Abdi, İsrail ile savaş ve Esad rejiminin düşüşü sonrası İran etkisinin azaldığını, ancak Tahran’ın vekil güçleri yeniden inşa etmeye çalıştığını belirtti. Abdi, ABD güçlerinin Erbil’de yeniden konuşlanmasına ve bölgedeki dengelere dikkat çekerek, “Şam içindeki istikrar, ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’de kalmasına ihtiyaç duyuyor” dedi.

“DSG, Suriye’yi korumak için ABD ve diğer aktif güçlerle çalışmaya hazır” diyen Abdi, Aleviler ve Dürzilerin, tıpkı seküler Suriyeli Araplar gibi DSG’yi desteklediğini söyledi.

t24

Bu Haberi Paylaş
1 Yorum