ABD’yi aklama çabası boşuna…

İktidar çevreleri…

İktidarı savunmayı görev edinenler…

Son günlerde bir tuhaflık içindeler.

Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası…

Anlamsız bir sevinç yaşıyorlar.

ABD ile işleri düzelttiklerini sanıyorlar.

Trump’ın övgülerine inanmışlar.

“ABD ile anlaştık.

Bir seçim daha garanti!” havasındalar.

Bunu açıkça dillendirenler bile var.

İSRAİL’İ SUÇLAMA ABD’Yİ AKLAMA

Suriye’de yaşananlar…

SDG’nin ademimerkeziyetçilikte ısrarı…

10 Mart Anlaşması’na uymaması…

Gazze’de yaşananlar…

Hep İsrail’i suçluyorlar.

ABD’nin rolünü görmezden geliyorlar.

Suçu İsrail’e atıp ABD’yi aklama çabasındalar.

GERÇEK NE

Peki gerçek ne?

ABD ile İsrail birbirine karşı mı?

Yoksa bütün faaliyetleri koordineli mi?

Bunu görmek için çok da zor değil.

ABD ve İsrail birlikte hareket ediyor.

Zaman zaman çıkan sorunlar…

Amaçta değil, taktikte.

İsterseniz kısaca bakalım.

GAZZE

İsrail’in Gazze’ye saldırısı…

Binlerce binanın yıkılması…

30 bine yakın çocuğun…

70 bini aşkın Filistinlinin öldürülmesi…

İsrail’e silah ve mühimmat ABD’den.

Biden döneminde sevkiyatlar görüntülendi.

Trump döneminde de devam etti.

Trump İsrail Meclisi’nde kendi açıkladı.

“Bibi adını bile bilmediğim silahlar istedi.

Hepsini verdim.

Silahları da iyi kullandılar.” demedi mi?

Sade silah mı?

Milyarlarca dolar destek.

Trump hâlâ aynı noktada.

HAMAS’ın, Hizbullah’ın bitirilmesi derdinde.

SURİYE’DE

CIA, MOSSAD, MI6…

Esad’ı devirmekte el ele verdiler.

Sonrasında yaşananlar…

İsrail’in bütün Suriye üslerini vurması…

Cephaneliklerini patlatması…

ABD’nin bilgisi dışında mı oldu?

İsrail’in Golan’ı işgali…

ABD’ye sormadan mı yaptı?

Dürzileri kışkırtması…

Davut Koridoru hamleleri…

SDG’ye silah bıraktırılmaması…

Hepsi ABD-İsrail ortak kararı değil mi?

SDG’NİN DURUMU

ABD, SDG konusunda Türkiye’ye yakınmış.

Hatta aynı noktadalarmış.

İsrail ABD’yi dinlemiyormuş.

Bunlar anlatılıyor.

Barrack’ın açıklamaları dillendiriliyor.

Güler misin, ağlar mısın?

ABD samimi ise ilk yapacağı 3 şey:

Bir, ABD bütçesinden yaptığı yardımı kesmek.

İki, SDG’ye verdiği silahları geri almak.

Üç, petrol kuyularını Şam’a geri vermek.

Bu üçünü yapsa bile SDG dayanamaz.

Barrack’ın 1919 sonrası kurulan ulus devletlere tepkisi bile bunları uyandırmamış

DEAŞ SALDIRILARI (!)

Son günlerde yapılan saldırılar…

DEAŞ’ın hortlatılması…

ABD’nin bölgede kalması…

SDG’yi meşrulaştırma amaçlı değil mi?

Kendi adamları bile “yeşil mavi saldırı” diyor.

Yani saldırı içerden veya müttefiklerden.

ABD-İsrail işbirliği ortada.

Nitekim Trump açıklama yaptı:

“DEAŞ, Hizbullah, HAMAS bitmeden bölgeden ayrılmayacağız.”

Bu aynı zamanda “SDG”nin arkasındayız!” mesajı.

ABD 2026 bütçesi Senato’da yeni onaylandı.

Bütçede SDG’ye ayrılan 130 milyon dolar da var.

Diğer örtülü paralar da ayrı.

ASIL PATRON AMERİKA

ABD-İsrail ilişkileri…

Asıl patron Amerika.

Bunu kimse unutmamalı…

ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan…

Golan’ı İsrail toprağı olarak tanıyan ABD.

Trump “ben yaptım” diye övünüyor.

Gerçeğin üstünü örtüp Amerika’yı aklamak…

Bu konuda muhalefetle yarışmaya kalkmak…

Tehlikeli bir yoldur.

ABD’yi aklama çabası boşuna.

ABD Türkiye’nin dostu değil düşmanıdır.

Bu arada, her konuda Bahçeli’yi övenler…

“ABD ve İsrail şer eksenine karşı TRÇ (Türkiye, Rusya, Çin) ittifakı” önerisini ağızlarına almıyorlar.

Bu da çok anlamlı…

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın