Ahmak Toplum İnşası

Zalimlerin ülkeleri kolay yönetebilmesi için halkaları ahmaklaştırması/aptallaştırması Firavundan miras kalan bir uygulamadır.

“Firavun, böylece halkını ahmaklaştırdı ve onlar da sonunda boyun eğdiler: çünkü onlar, aldatılmış, ayartılmış bir halktı!” (Zuhruf 54;Muhammed Esed Meali)

Firavun aptallaştırma işini yalan iftira ve tezviratlarla yapıyordu. Mesela Firavun ’un, Hz. Musa’yı küçük düşürmek veya halkın gözünde itibarsızlaştırmak için bir kadına zina isnadı yaptırmak istediği, İbn-i Kesir tefsiri ve Taberi’de geçer.

Zamanın firavunu da bunu benzer şekilde yapıyor. Ellerine birer çubuk alan Firavunun sihirbazları ekranlardan halkı yalan bombardımanına tutuyorlar. Çok fazla yalan söyleyenlere karşı kullanılan şöyle bir deyim vardır: “yalan parayla mı” diye. Evet, maalesef şimdilerde yalan parayla. Çünkü hem yalan söylüyorlar hem de para kazanıyorlar.

Firavun profesyonel yalancılar diliyle toplumu istediği şekilde yönlendirebiliyor ve istediği aptallık kıvamına getirebiliyor. Mesela Firavunun bir sihirbazı birkaç gün önce hiç yüzü kızarmadan televizyonda şöyle bir iddiada bulunmuştu: “Şehit Yahya Sinvar Yahudi asıllıdır” (1) Demek istiyor ki Büyük Şeytan ABD ve Siyonistlerin Gazze katliamlarında bir suçu yoktur. Bu soykırımın asıl sorumlusu Şehit Yahya Sinvar’dır.

Bir başkası Şiiler için: “diyecek ki sen üçüncüyü kabul etmiyorsan ‘Allah, Resulü ve imam’, imamı kabul etmeyeni de tekfir ediyorlar. Kanını heder görüyor, malını helal görüyor. Bunu Suriye’de uyguluyor.”(2) Bu Siyonizm’in aparatı aptallaştırdığı kitleye Direnişin halkın canını, malını ve namusunu korumak için kendisi ile çok çetin bir savaşa girdiği DAİŞ’İ “ŞİA” diye yutturmaya çalışıyor. IŞİD’in kanlı ve kirli libasını tertemiz ehlibeytin takipçilerine giydirmek istiyor.

Firavun, içerideki sihirbazları yeterli görmemiş olacak ki Mısırdan sihirbaz görevlendirmiştir. Sabır Meşhur adlı sahtekâr İngiltere’de bu konular için eğitilmiştir. MI6 ile doğrudan veya dolaylı irtibatlı sihirbazların ülke güvenliğine zarar verdikleri bilindiği halde haklarında herhangi bir işlem yapılamamaktadır. Çünkü bunları görevlendiren yabancı istihbarat teşkilatları bu elemanlarını, yasal takibe karşı koruma altına almış bulunuyorlar.

Bu halkı ahmaklaştırma aparatları, söylediklerinin yalan olduğunu çok iyi biliyor ve bilerek görevlerinin gereği olarak iftira atıyorlar. Yoksa kimlerin petro-dolar karşılığında mazlum Gazze’lilerin kanını Siyonistlere peşkeş çektiğini; kimlerin de bu kardeşlerini korumak için en azizlerinin, (cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, genel kurmay başkanı ve emsalsiz bilim adamları) kanlarını oluk oluk akıttığını bilmezler mi?!

Firavunun sihirbazları bu yalanları söylemek için kamu kaynaklarından besleniyorlar. Mesela belediyeler bunlara ciddi paralar vererek konferanslar düzenliyorlar. Yani bir bakıma yalanın mağdurlarından da alınan vergilerle yalancıları finanse ediliyorlar.

Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar yoğun bir sihirbaz operasyonu hatırlamıyorum. Hoca, şeyh, uzman, bilim adamı, akademisyen vs. kimliklerle firavuna sihirbazlık yapanlar yaptıklarını hem ahlaksızlık, hem haram, hem günah ve hem de suç olduğunu biliyorlar. Firavunun sihirbazlarından farkları şu ki Onlar hakikati görünce hakka teslim oldular. Bu saray soytarıları onlar kadar cesur olamıyorlar. Hakikati haykırsalar, yalan ve iftiradan vazgeçseler başlarına gelecekleri göze alamıyorlar.

2023 yılında kabul edilen “Dezenformasyonla Mücadele Yasası” Yalan haber yaymayı, hileli yönlendirmeyi, halkta infial oluşturmayı yasaklamıştır. Ancak uygulamada Firavun lehine olduğu müddetçe “Dezenformasyon” cezalandırılmak yerine ödüllendiriliyor.

Yoğun yalan bombardımanı altında kalan halk ister istemez aptallaşıyor, ahmaklaşıyor ve kolay yönetiliyor. (Emin Güneş – Hürseda)

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın