İsrail’in el koyduğu Özgürlük Filosu’nda bulunan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, “57 İslam ülkesinin vurdumduymazlığına, bütün 8 milyarın sessizliğine rağmen, bir avuç millet bütün dünyayı karşısına almış, boyun eğmemiştir. Ama tehlike hala sürüyor. Son yapılan dünkü ‘tiyatro’ ateşkes anlaşması da bunun bir parçasıdır. Trump, İsrail meclisine gidip, ‘Tarihin en önemli silahlarını size verdik. En iyi şekilde kullandınız, yendiniz’ dedikten sonra Mısır’a gelmiş, karşısına diz
İsrail’in yasa dışı şekilde el koyduğu Özgürlük Filosu’nda yer alan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında İsrail’in filolara saldırması, Gazze’de sağlanan ateşkesi ve ABD Başkanı Donald’ın İsrail ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a teşekkür ederek başlayan Çalışkan, “Biz aslında milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yapmamız gereken işi burada başaramadığımızdan, burada sözlerimizin karşılığını bulamadığımızdan, denizin ortasında geminin içinden adalet arayışı içerisinde olduk. Pek çok ülkeden katılımcılarla: Malezya, Pakistan, Fransa, İrlanda, İngiltere, Brezilya’dan milletvekilleriyle birlikte bu sürecin içerisinde yer aldık.” ifadelerini kullandı.
“İsrail, bölgede habis bir urdur” diyen Çalışkan, İsrail’in tarihte eşi benzeri görülmemiş cinayete ve soykırıma imza attığını vurguladı. Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine yaşadığımız süreç, İslam tarihi açısından da çok vahim bir dönem olmuştur. Çünkü 1500 yıllık tarih içerisinde pek çok seferler, Moğol istilaları, onlarca kez Haçlı seferleri yaşandı. Ama bugün, o günkünden daha sefildi. Çünkü bugün 57 İslam ülkesi, tarihlerinin en güçlü dönemini yaşıyor, yanı başlarındaki kardeşlerinin katliamlarına engel olamadılar.
Hatta daha acısı şudur: İsrail bir ada ülkesi. Dünya ile bağlantısı, yolcu taşıması açısından havaalanıyla sağlanıyor. Ama bütün lojistik, malzeme tedariki ise limanlarıyla sağlanıyor. Komşusu Lübnan, komşusu Suriye; onlardan alışveriş yok. Ama Müslüman komşuları o katil tankların yakıtını Azerbaycan üretiyor. İskenderun limanımızdan aktarılarak gidiyor. Ve bu güç, ancak katile destek olarak ne yazık ki döndü. Biz ülke olarak da tarihimizde hiçbir dönem, zalime bu kadar net, açık destek olduğumuz bir süreç yaşanmamıştı. Filistin davası kutsal bir davadır. Her konuda algı, hamaset yapabilir, halkınızı aldatabilirsiniz. Ama iş Filistin’e gelince foyalar dökülür, döküldü de. İsrail’e gemiyle destek verenler bu vebalin büyük ortağıdır ne yazık ki.
“Mehmetçiğe Gazze’de verilen görev, enkaz altında bulunan İsrail askerlerini tespit edip, İsraillilere teslim etmektir”
Filo büyük başarılara imza attı. Her şeyden önce dünyada bütün insanların tek bir amaçla toplanabileceğini gösterdi. Aynı şekilde dünyaya, bütün insanlığa karşı siyonizmin gerçek yüzünü tanımaları vesile oldu. Filo aynı zamanda, dünyanın her tarafından katılımcıların bulunmasıyla bütün milletlerin meydanlara dökülmesini sağladı. Devletler Filistin’i tanıdı. Bütün bunların sonucunda katil Netanyahu ile işbirlikçisi Trump, ateşkes masasına oturmak zorunda kaldı.
Her ne kadar ateşkes imzalanmış olsa da Hamas halkı, Filistin halkı boyun eğmemiştir. Bütün 57 İslam ülkesinin vurdumduymazlığına, bütün 8 milyarın sessizliğine rağmen, bir avuç millet bütün dünyayı karşısına almış, boyun eğmemiştir. Ama bununla beraber tehlike hala sürüyor. İsrail tehdidi büyük ölçüde artarak, katlanarak devam etmiştir. Son yapılan dünkü ‘tiyatro’ ateşkes anlaşması da bunun bir parçasıdır. Trump, İsrail meclisine gidip, ‘Tarihin en önemli silahlarını size verdik. En iyi şekilde kullandınız, yendiniz’ dedikten sonra Mısır’a gelmiş, karşısına dizdiği liderlerin huzurunda barış açıklamıştır ki aslında bir tiyatro sahnesinden öte bir şey değildir.
Bundan sonraki süreçte ülkemizin garantör ülkeler arasında Gazze’de yer alacak olması, Mehmetçiğimizin görev alması önemli. Mehmetçiğe Gazze’de verilen görev, enkaz altında bulunan İsrail askerlerini tespit edip, teslim alıp İsraillilere teslim etmektir. Bu, ne yazık ki askerimizin de hayatının tehlikeye atılması; bu sadece ‘dostlar alışverişte görsün’ anlayışı ile yapılmış bir süreçtir. Bunun bu hâliyle kabul edilmesi asla mümkün değildir.
“En önemli tehlikelerden birisi, İsrail’in Akdeniz’i işgal etmiş olması, Akdeniz’i bir iç göl hâline getirmiş olmasıdır”
Tehlike her geçen gün artarak devam ediyor. Bugün İsrail, Hamas’ın silahlı direnişini tasfiye etmekle Gazze’nin tamamını kontrol altına almış durumdadır. Artık yeni hedeflere yönelmesi kaçınılmazdır. Zaten geçtiğimiz ay Katar’a saldırısı da yeni hedefinin Sünni dünya olacağını açık bir şekilde göstermektedir.
Bugün süreçteki en önemli tehlikelerden birisi, İsrail’in Akdeniz’i işgal etmiş olması, Akdeniz’i bir iç göl hâline getirmiş olmasıdır. 130 mil mesafede bir gemiye el koyan haydut, terörist devlet burayı işgal etmiştir. Kaldı ki İtalya’dan başlayan yolculuğumuzun Gazze kıyısına kadar devam ettiği süreç boyunca, İsrail’in dronları, askeri malzemeleri sürekli olarak takip altındayken, özellikle de 130 mil mesafede gemiye el koyması bu haydutluğun en bariz göstergesidir.
“Bir kahraman aranıyorsa, gerçek kahraman sosyal medya trolleri değil, Gazze halkıdır, Filistin halkıdır”
Ülkemiz açısından bir başka tehlike ise Suriye’nin yeni yönetiminin henüz askeri birliklerini yeterince oluşturamadığından, İsrail Suriye’nin tamamını kontrolü altında tutmaktadır. Bugün Suriye, İsrail’in tampon bölgesi pozisyonundadır. Ne acı, İsrail Gazze’nin 3,5 katı büyüklüğünde bir araziyi, yani Suriye’nin Golan tepelerini işgal etmiştir. Artık böylece İsrail, Türkiye’nin kapı komşusu olmuştur. Eğer süreçte bir kahraman aranıyorsa, gerçek kahraman sosyal medya trolleri değil, Gazze halkıdır, Filistin halkıdır. Bütün zorluğa rağmen, bütün dünyanın karşıya gelmesine rağmen direncinden asla vazgeçmeyen halktır. Bundan sonraki süreçte ise gelişmeleri yakından takibe devam edeceğiz.”
milligazete