Türkiye ve Batı, “Ebu Muhammed el-Colani’yi aklama peşindeyken, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Müdürü, 2025 yılının başından bu yana bu rejim tarafından 11 binden fazla kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Bu kişilerin 59’u işkence altında ve hapishanelerde hayatını kaybetti.
Mevcut gelişmeler bir araya getirildiğinde, analistlerin görüşüne göre, “Ebu Muhammed el-Colani’ye” aşamalı bir meşruiyet kazandırma ve ondan yeni bir imaj oluşturma yönünde koordineli bir sürecin işaretlerinin olduğu görülmektedir. “Ahmed el-Şara”nın (yani Colani’nin) resmi olarak ABD’ye girişi ve “geçici Suriye Devlet Başkanı” olarak resmen tanıtılması, bu zincirin ilk halkasıdır. Bu adım, onu “devlet dışı silahlı bir grubun komutanı” (ya da siz buna resmi kaydı olan bir terörist deyin) konumundan “devlet yetkilisi” konumuna yükseltiyor. Colani’nin CENTCOM (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) komutanı ve Uluslararası IŞİD Karşıtı Koalisyon komutanı ile basketbol oynadığı görüntülerin yayımlanması da bu sürecin başka bir adımı olarak görülüyor. Bu sahne, yıllardır süren çatışmalar ve güvenlik operasyonları yerine, samimi, sportif ve insani bir ilişki gösteriyor. Bazı gözlemcilere göre bu, Colani’yi güvenilir bir güvenlik ortağı olarak sunma çabasıdır. Suriye Dışişleri Bakanı “Esad el-Şeybani’nin” Instagram hesabında paylaştığı videoda, Heyet-i Tahriri Şam lideri Colani, “Brad Cooper” (CENTCOM komutanı) ve “Kevin Lambert” (IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon komutanı) ile birlikte bir basketbol sahasında görülüyor. Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı “Recep Tayyip Erdoğan’ın Colani ve yakınlarının Türkiye’deki mal varlıklarının dondurulmasını kaldırma kararı da bu sürecin üçüncü halkasıdır. Bu karar, bölgesel aktörlere önemli bir sinyal gönderiyor: Ankara, geçmişin aksine, artık Colani’nin mali ve hukuki durumuna düşmanca yaklaşmıyor ve onu cezalandırıcı bir tutumdan çıkarmış durumda, tabii, eğer gerçekten böyle bir düşmanlık varsa! Eleştirmenlere göre, bütün bu adımlar, ABD ve Türkiye’nin Colani’nin imajını, “el-Nusra Cephesi ve Heyet-i Tahriri Şam’ın vahşi bir teröristinden, “yönetilebilir bir siyasi aktöre” dönüştürme çabasını gösteriyor. Bu çabanın amacı, geçmişi tamamen silmek değil, gelecekte Suriye’nin kuzeyinde siyasi mühendislik yapabilmek için kötü şöhretli bir teröristi “aklamak”. Ancak bu süreç, hâlâ birçok grup, devlet ve analistin sert muhalefetiyle karşı karşıya. Elbette, bu “aklama” girişimiyle ilgili olarak şunu da söylemek gerekir: “Yedi denizde yıkasan da, ıslandıkça daha da kirlenir!”
Sonraki Adım!
Görünüşe göre bu teröristin bir sonraki adımı, IŞİD karşıtı koalisyona katılmak olacaktır. Suriye güvenlik birimleri, Genel İstihbarat Müdürlüğü ile ortak operasyonlarda, kesin istihbarat bilgilerine dayanarak, IŞİD gruplarını birkaç vilayette hedef aldı. Savunma Bakanlığı, Telegram kanalında yayımladığı açıklamada, “Bu operasyon, vatanın güvenliğini ve vatandaşların emniyetini tehdit eden komplolarla mücadele ve terörle mücadele çabaları çerçevesinde yürütülmektedir.” ifadelerini kullandı. Eşzamanlı olarak, ABD liderliğindeki uluslararası IŞİD karşıtı koalisyona ait helikopterler, Suriye-Irak sınır hattı boyunca uçuşlar gerçekleştirdi. Her hâlükârda, Colani rejiminin Suriye’de IŞİD’e karşı yürüttüğü kampanya, Colani’nin ABD’deki IŞİD karşıtı koalisyona katılımı için bir hazırlık gibi görünüyor. Belki de bu haber yayımlandığında, bu adım zaten atılmış olacaktır. Bundan sonraki adımlar ne olacak, bekleyip görmek gerekecek. Ancak, Colani rejiminin terör geçmişi ve karanlık sicili bir yana, bu rejimin IŞİD’le mücadele konusunda gerçekten ne tür bir kapasitesi var, diye sormak gerekiyor. Şu habere dikkat edin: “Cumartesi gecesi, Suriye’nin Lazkiye kırsalındaki Ceble Köprüsü yakınlarında şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamanın nedeni ve olası can kayıpları hakkında henüz bilgi verilmedi.” Bu tür haberler Suriye’den sık sık geliyor. Kendi topraklarında sürekli saldırıya uğrayan bir rejim, ne kadar terörle mücadele etmeye kapasitesine sahiptir?
Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, tüm Batı dünyası mutlak suretle ABD çizgisinde hareket etmiyor. Örneğin, Moldova İstihbarat ve Güvenlik Servisi terörle bağlantılı kişilerin listesini güncelledi ve Ebu Muhammed el-Colani’nin (Ahmed Şara) adını listeye ekledi. Bu karar, kurumun direktörü “Aleksandru Musteata” tarafından alındı ve ülkenin Resmî Gazetesi’nde yayımlandı. Kararda şu ifadeye yer verildi: “Madde 149, Ahmed Hüseyin Şara, terörist faaliyetlerde ve kitle imha silahlarının yayılmasında yer alan kişi, grup ve kuruluşlar listesine eklenmiştir.”
Artık Hayatta Olmayan 11 Bin Kişi
Şimdi, Batı’nın aklamaya çalıştığı bu rejimin, iktidarda olduğu bu günlerde neler yaptığına bakalım. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Müdürü şunları söyledi: “2025’in başından bu yana, Suriye’de 8 bin 654’ü sivil, 11 binden fazla kişi öldürüldü. Bu rakamlar şu korkunç gerçeği gözler önüne seriyor: “Zorla ayakta duran bir hükümet, kendi halkına karşı yaygın suçlar işliyorsa, mutlak güç sahibi olduğunda, gelecekle ilgili ürkütücü bir soru gündeme gelmektedir. Fırat’ın doğusundaki bölgeler aleyhine yapılan medya kışkırtmaları, sivil barışı tehdit ediyor, çünkü devletin denetimi ve hesap verebilirliği yok. Suriye’nin bugün, tüm vatandaşlarının haklarını koruyacak gerçek bir demokrasiye ihtiyacı var.”
Gözlemevi ayrıca, Ahmed Şara başkanlığındaki bu geçici hükümetin hapishanelerinde, son 10 ayda en az 59 kişinin işkence sonucu öldüğünü bildirdi. Bu rapor aynı zamanda toplu mezarların, kaçırmaların ve insanlık dışı koşullarda ölümlerin varlığını da ortaya koyuyor. Gözlemevi, Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarını, Suriye’deki binlerce kayıp ve tutuklunun akıbetini ortaya çıkarmak için acil ve etkili adımlar atmaya ve planlı işkence ve cinayetlerin faillerini yargılamaya çağırdı.
Elbette burada, Amerikalı bir gazetecinin mesajına da değinmek yerinde olacaktır. Amerik’nın önde gelen gazetecilerinden “Laura Loomer”, Colani’nin ABD’ye yaptığı ziyarete tepki olarak “X” hesabında şunları yazdı: “Colani, kaç Amerikalı askeri öldürdü?! Onun komutasındaki IŞİD güçleri, Suriye’deki tüm dini azınlıkları yok etme yolunda kaç masum insanı katletti?! Şimdi, Pazartesi günü Beyaz Saray’da Başkan Trump ile görüşecekmiş! Orada, terör geçmişinin silinip önemsiz gösterilmesi planlanıyor. Bu hafta Suriye sınırında bulunduğumda, Colani’nin yeni soyadının “Şara” olduğunu öğrendim, Arapçada bu kelime “meşruiyet kazandırmak” anlamına geliyor! Görünüşünü değiştirmesinden ismine kadar her şey, insanları kandırıp Colani’nin Suriye’nin meşru başkanı olduğuna inandırmak için bir oyundu. Oysa o, 2025 Mayıs’ına kadar hakkında ABD hükümetinin 10 milyon dolarlık yakalama ödülü koyduğu, DEAŞ’lı bir katilden başka bir şey değil. Bir terörist, takım elbise giyse bile, yine teröristtir.”
Keyhan Gazetesinden tercüme edilmiştir

O katledilen Suriyelilerin hepsi siyonist israil karşıtı Suriyelilerdi.