Yemen’deki gelişmelere dair bazı raporlar, güneydeki sekiz vilayetin tam kontrolünün Güney Geçiş Konseyi güçlerinin eline geçtiğini gösteriyor; bu durum, 1990’lardaki Yemen’in birleşmesinden bu yana benzeri görülmemiş bir durumdur.
2025 yılının son aylarında Yemen, ülkenin güney ve doğusunda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan taraftarı güçler arasında bir kez daha şiddetli gerilime tanık oldu. BAE desteğini arkasına alan Güney Geçiş Konseyi (GGK), güney ve doğunun geniş bölümlerini kontrol altına alırken, Aden’deki Suudi Arabistan destekli Başkanlık Konseyi meşruiyet kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Bu gelişmeler, Yemen’deki güç yapısını ve bölgesel istikrarı ciddi şekilde etkileyebilir.
Yemen’in Siyasi ve Askeri Bölünmesi
Yemen on yılı aşkın bir süredir kriz ve iç savaşın pençesindedir. Mevcut durumda ülke fiilen iki ana bölüme ayrılmıştır: Başkent Sana ve kuzey bölgelerinde iktidarı elinde tutan Ensarullah’ın kontrolündeki bölgeler ve genel olarak uluslararası koalisyon olarak adlandırılan akım tarafından desteklenen güçlerin ve grupların nüfuzu altındaki ülkenin güney ve doğu kısımları.
Batılı ülkeler, Reşad el-Alimi başkanlığındaki Aden merkezli hükümeti tanımaktadır; bu hükümet Suudi Arabistan’ın desteğine sahiptir ve güney ile doğudaki müttefiklerinin kontrolünü korumaya çalışmaktadır. Aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK) adlı bir başka grup, güneyde önemli bir operasyonel alanı işgal etmiş olup güney bölgesi için tam bağımsızlık veya Sana’daki merkezi hükümetten bağımsız bir siyasi yapıya dayanmayı talep etmektedir. Bu bölünme, sözlü bir anlaşmazlığın ötesindedir ve önemli vilayetler, ekonomik kaynaklar ve stratejik yollar üzerinde askeri kontrolü içermektedir.
Kendine Karşı Savaşan Koalisyon
Son günlerde Güney Geçiş Konseyi (GGK) ile Suudi Arabistan destekli hükümet arasındaki anlaşmazlık en üst seviyeye ulaşmıştır. “Aydarus ez-Zübeydi” liderliğindeki Güney Geçiş Konseyi, şu anda Hadramut ve el-Mehra dahil olmak üzere Yemen’in güney ve doğusunun büyük bir bölümünün ve Marib gibi diğer bazı vilayetlerin kontrolünü elinde tuttuğunu duyurdu. Bazı raporlar, konseyin Yemen’in sekiz güney vilayetini tamamen kontrol ettiğini bildirdi; bu, 1990’lardaki Yemen birleşmesinden bu yana görülmemiş bir durumdur. Bu ilerleme, petrol zengini bölgelerin, üslerin ve hükümet binalarının ele geçirilmesini içermekte olup merkezi hükümetin konumunu zayıflatmaktadır. Güney Geçiş Konseyi’nin eylemleri açıkça sınırlı bir askeri hareketin ötesindedir ve Güney Yemen’de bağımsızlık veya en azından geniş kapsamlı özerklik anlatısıyla paraleldir.
Hadramut ve el-Mehra’da Askeri Çatışma
Son günlerde özellikle Hadramut vilayetindeki çatışmalar zirveye ulaştı. Raporlara göre Aralık 2025’in başlarında Güney Geçiş Konseyi güçleri, bu vilayetin çöl bölgelerinde Aden hükümeti güçleriyle çatıştı. Yemen ordusu, yaklaşık 32 askerinin öldüğünü ve 45’inin yaralandığını duyurdu; bu durum iki taraf arasında şiddetin ve doğrudan çatışmanın arttığının açık bir göstergesidir. Anlaşmazlıkların daha çok siyasi ve yerel olduğu geçmişin aksine, bu çatışmalar; Arap koalisyon gruplarının Aden’deki ortak Suudi-BAE heyetinin varlığı ve diyalog yoluyla durumu sakinleştirmeye çalıştığı bir sırada meydana geldi, ancak siyasi istişarelere rağmen gerilimler devam ediyor ve kalıcı bir anlaşma sağlanamadı.
Aden ve Reşad el-Alimi’nin Konumu
Başkanlık Konseyi Başkanı ve Aden merkezli hükümetin başı Reşad el-Alimi, pratikte nüfuzunun bir kısmını kaybetti. Raporlar, onun fiilen Aden şehrini terk ettiğini ve faaliyetlerini Riyad’dan sürdürdüğünü gösteriyor; bu durum, Başkanlık Konseyi’nin Aden dahil güney Yemen bölgeleri üzerindeki kontrolünün zayıfladığını göstermektedir. El-Alimi ve müttefiklerinin resmi açıklamalarında, Güney Geçiş Konseyi askerlerinden işgal altındaki bölgeleri terk etmeleri ve kontrolü resmi kurumlara devretmeleri istenmiş, böylece gücün ana odağının güneyin ayrılıkçılığı yerine Ensarullah ile mücadeleye yönelmesi gerektiği belirtilmiştir.
Suudi Medyasının Güney Yemen’deki Gelişmelere İlişkin Anlatısı
Suudi medyası, daha fazla anlaşmazlığın ortaya çıkmasını önlemek amacıyla raporlarında Güney Yemen’deki gelişmelerin itici gücü olarak BAE’nin adını zikretmekten kaçınsa da; Hadramut ve el-Mehra vilayetlerinin Suudiler için stratejik ve hayati kaynaklar olduğunu ve Güney Geçiş Konseyi güçlerinin Riyad’ın kırmızı çizgilerini geçmesinin kararlı bir yanıtla karşılaşması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu mesaj, Suudi yetkililerin medya duruşlarında ve resmi hareketlerinde de görülmektedir. Raporlar, son 48 saat içinde Suudi Arabistan’ın Güney Geçiş Konseyi’ne karşı siyasi, medya ve hatta askeri baskılarını artırdığını göstermektedir. Bu sırada BAE, paralı askerler yardımıyla Güney Yemen’deki konumunu güçlendirmeye çalışmaktadır. Bu rekabet ve pay kapma mücadelesi, bir zamanlar Ensarullah’a karşı müttefik olan Arap koalisyonu içinde bile çatlak ve ihtilaf yaratmıştır.
Sonuç
Yemen’in güney ve doğusundaki son gelişmeler; BAE yanlısı güçler (Güney Geçiş Konseyi) ile Suudi Arabistan yanlısı güçler (Reşad el-Alimi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi) arasındaki gerilimin ciddi, operasyonel ve askeri bir aşamaya girdiğini göstermektedir. Bu durum sözlü tartışma veya siyasi pazarlığın ötesindedir ve Yemen’deki güç haritasının yeniden çizilmesine, Aden hükümetinin zayıflamasına ve ülkenin Kuzey Yemen ve Güney Yemen olmak üzere iki siyasi birime bölünme riskinin artmasına neden olabilir.
Ekonomik kaynakların kontrolü için pay kapma mücadeleleri, bu bölgelerin jeopolitik önemi ve stratejik ticaret ve taşımacılık yolları, Yemen’deki bu “iki eski müttefikin” dolaylı olarak birbirleriyle çatışmaya girmesine neden olmuştur. Bu sürecin devam etmesi halinde güney ve doğu vilayetlerinde daha fazla kan dökülmesine, barış sürecinde ve istikrarın geri dönüşünde yeni zorluklara yol açabilir.
tesnim
