Müslüman’ın taşıması gereken niteliklerden birisi -ki bu, Kur’an-ı Kerim’in değindiği bir sıfattır- şudur: Şiddet, kuvvet ve düşmana sert ve katı davranma. İslam, zayıf Müslüman’ı sevmez.
“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” 1
İslam, içinde zayıflığı barındıran bir din değildir. Will Durant Uygarlığın Öyküsü adlı eserinde şöyle der: “İslam dini gibi bağlılarını kuvvete davet eden başka bir din yoktur.”
Miskinlik, köleliği övmek, ağzın bir tarafından salya akıtmak, elbisenin sarkıtılması, kirli elbise, ayakların yerde sürtülmesi, abanın yeri süpürecek şekilde uzatılması bunlar İslam’ın kötü baktığı şeylerdir. Acı çekme ve of çekme İslam’a aykırıdır.
“Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an.” 2
Allah Teâlâ sana kuvvet, kudret, sağlık ve selamet bağışlasın. Seni sapasağlam bir şekilde yürümeye kadir kılsın. Niçin sebepsiz yere sırtını eğiyorsun? Başını kaldırmaya gücün yettiği halde niçin boynunu büküyorsun? Niçin inliyorsun?
İnleme, yani acıdan kıvranma anlamına gelir. Allah Teâlâ sana elemden afiyet verdiğine göre bu inlemenin nedeni nedir?
Dahası bu inleme, nimeti inkâr etmektir. Ali (a.s.) da bizim gibi mi yürüyordu? Yürürken, sağa sola yalpalayıp abasının eteklerini çeker miydi? Bu eylemlerin İslam’da bir dayanağı yoktur. Müslümanların kâfirlere karşı demir ve İskender’in
seddi gibi şiddetli olması gerekir.
——————————————–
1- Âl-i İmran Sûresi, 139.
2- Duha Sûresi, 11.
