"İSRAİL, SÖMÜRGECİ BİR KİBRE SAHİP"
İşgalci İsrail'in sömürgeci bir güç zehirlenmesine sahip
olduğunu dile getiren Prof. Dr. Penny Green açıklamasının devamında,
"Soykırımcı devletler, planlarını çok nadir politikaya ya da kamuoyunun
değerlendirmesine sunarlar. Bu nedenle, genellikle bu (soykırım), devletin
eylemleri ya da sızan belgelerle bir sonuca varılır ancak bu davada İsrail bir
istisna. Sömürgeci bir gücün güç zehirlenmesine ve kibrine sahip. Hiçbir ceza
almadan, öldürebileceğini, yok edebileceğini, sürgün edebileceğini, aşağılayabileceğini
ve birilerini hapse atabileceğini biliyor" şeklinde konuştu.
"İSRAİL'İN GAZZE'Yİ YOK ETME NİYETİ, BUNDAN DAHA
AÇIK SUNULAMAZDI"
Siyonist İsrail'in duruşmada "soykırım niyetini"
çok defa inkar ettiğini ve ABD ile Batılı ülkelerin desteğini arkasına aldığını
söyleyen Green, "Arkasında bu destek varken, İsrail, Gazze'nin tüm halkını
yok etme niyetini bundan daha açık bir şekilde ortaya koyamazdı. Bu niyetinin,
Gazze'ye tam abluka, gıda, su, yakıt, elektrik ve tıbbi malzemenin tamamen
kesilmesi açıklamalarında vücut bulduğunu görüyoruz" ifadelerinde bulundu.
"İSRAİL'İN SUNDUĞU İDDİALARIN HERHANGİ BİR DAYANAĞI
YOK"
UAD'de soykırım davasının duruşmasında İsrail'in öne sürdüğü
tezlerin "çok zayıf" olduğunu dile getiren Green, İsrailli
avukatların performansını "sönük" ve "ikna edicilikten
uzak" olarak tarif etti. İsrail tarafından sunulan tezlerin herhangi bir
dayanağı olmadığını ve Güney Afrika'ya karşı kendilerini savunamadıklarını
kaydeden Green, konuşmasının devamında, "(İsrailli avukatlar) Onlar için,
Güney Afrika'nın argümanlarına karşı bir dava inşa etmek çok zor oldu" dedi.
Siyonist İsrail'in aksine Güney Afrika'nın 'Gazze'nin
bombalanmasını, on binlerce sivilin öldürülmesi, altyapının yok edilmesi ve
zorla yerinden edilmeler gibi' çok kuvvetli hukuki argümanlar sunduğunu
söyleyen Green, İsrail'in "soykırım niyeti" konusunda çok önemli
vurgularının bulunduğunu söyledi.
UAD'de "niyet" ve "niyetin eyleme
dökülmesi" başta olmak üzere soykırım adına kanıtlanması gereken iki unsur
olduğunu dile getiren İngiliz hukuk profesörü Green konuşmasına şöyle devam
etti:
"Şu anda Gazze'ye ablukanın sonucunda açlık ve hastalık
görüyoruz. Güney Afrikalılar aynı zamanda ciddi oranda tıbbi personel ve
gazetecinin hedef alındığından bahsetti. Bu da soykırımın eyleme döküldüğünün
açık bir kanıtı."
"İSRAİL'İN SOYKIRIM ARZUSU ÇOK AÇIK"
Green, "Law for Palestine" adlı kuruluşun
oluşturduğu veri tabanına göre, İsrailli siyasetçilerin, üst düzey askeri
yetkililerin ve popüler kültür figürlerinin İsrail'in soykırım niyetini ifade
eden 500'den fazla açıklaması olduğuna dikkat çekerek, "Bu durum
İsrail'in, soykırım niyetinin çok açık bir şekilde ortaya konduğunun
kanıtıdır" dedi.
"İSRAİL'İN KURULUŞ AMACINDA YERLİ HALKIN YOK
EDİLMESİ VAR"
Green, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun
açıklamalarına da dikkat çekerek, "İsrail Knessetinin ve İsrail ordusunun
her seviyesinde Filistinlilerin yok edilmesi arzusuna yönelik çok net
açıklamalar görüyoruz. Bu nedenle İsrail'in tezlerinin hiçbir geçerliliği yok
gibi görünüyor" şeklinde konuştu.
İşgalci İsrail'in kuruluşunun altında da soykırım niyetinin
yattığına işaret eden Green, "1948'deki İsrail devletinin kuruluş amacı,
yerli halkın tamamen yok edilmesini gerektiriyordu. Filistinlilerin ana
yurtlarından sistematik olarak ve tamamen sürgün edilmesi çağrısı yapılıyordu
ve bu, İsrail'in Filistinlilere yönelik sistematik zulmünün motivasyonu
oldu" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Green, UAD'nin Güney Afrika'nın "ihtiyati tedbir"
talebine olumlu yanıt vermesini beklediğini belirterek, Güney Afrika aleyhine
bir kararın uluslararası hukuk düzeni açısından ciddi sonuçları olabileceği
uyarısında bulundu.
Son olarak, Green "Eğer mahkeme, Güney Afrika aleyhine
bir karar alır, İsrail'i destekler ve soykırım işlenmediğine hükmederse, benim
görüşüme göre UAD ve uluslararası hukuk bitmiş demektir" diye konuştu./milligazete