İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz, İran’ın füze
saldırılarında hedef alınan bilimsel ve üniversite merkezlerinin aslında
doğrudan İsrail ordusuna hizmet eden güvenlik kurumları olduğunu ve bu
merkezlerin büyük kısmının ciddi şekilde yıkıldığını yazdı. Gazete, zararların
bir kısmının zamanla daha net ortaya çıkacağını belirtti.
İran’ın stratejik füze saldırılarının yankıları sürerken,
Haaretz gazetesi yayımladığı özel bir raporda, İsrail’in üniversite ve bilimsel
araştırma merkezlerinin İran’ın doğrudan hedefi haline geldiğini ve bu
saldırıların, rejimin güvenlik altyapısına ciddi hasarlar verdiğini yazdı.
Gazeteye göre, özellikle Weizmann Bilim Enstitüsü ve
Ben-Gurion Üniversitesi ağır hasar aldı. Bu kurumların laboratuvarları tamamen
tahrip olurken, saldırıların yalnızca bu merkezlere verdiği doğrudan maddi
zarar, yüz milyonlarca şekeli buldu.
Haaretz, İsrail’in hava savunma sistemlerinin –Demir Kubbe
ve Davud’un Sapanı dahil– büyük kısmının bu araştırma merkezlerinde
geliştirildiğini hatırlatarak, uzun vadeli bir bilimsel kriz uyarısında
bulundu. Üniversiteler, özellikle de Ben-Gurion Üniversitesi, İsrail Hava
Kuvvetleri pilotları ve üst düzey istihbarat subayları için birer eğitim ve
hazırlık merkezi olarak faaliyet gösteriyordu.
Enstitülerde Geniş Çaplı Yıkım
İsrail Üniversiteleri Rektörler Derneği Başkanı Daniel
Chamovitz, Weizmann Enstitüsü, Ben-Gurion Üniversitesi, Tel Aviv Üniversitesi
ve Technion gibi kurumların doğrudan isabet aldığını belirtti. Haberlere göre,
Weizmann’da 45 laboratuvar tamamen yıkılırken, 20 laboratuvar ciddi şekilde
hasar gördü. Ben-Gurion Üniversitesi’nin tıp fakültesi de hedef alınan binalar
arasındaydı.
Haaretz’in haberine göre, İran’ın bu saldırıları sadece
fiziksel değil, bilimsel süreçleri de felce uğrattı. Uluslararası akademisyen
ve öğrenci akışı durdu, projeler askıya alındı. Bu durumun, yüz milyonlarca
şekellik dolaylı zarara yol açması bekleniyor. Ayrıca İsrail, Avrupa’nın
“Horizon 2020” gibi büyük bilim fonlama projelerinden dışlanma riskiyle karşı
karşıya.
Tel Aviv, Technion, Bar-Ilan ve Hayfa Üniversitelerindeki
birçok laboratuvar da savaşta ağır hasar aldı. Lisansüstü öğrencilerin bir
kısmı eğitime yurt dışında devam etmeyi planlarken, bazıları ise eğitimi
bırakıp orduya katılıyor.
Weizmann Enstitüsü: İsrail Güvenliğinin Beyni
Weizmann Enstitüsü sadece bilimsel bir merkez değil, aynı
zamanda İsrail’in güvenlik projelerinin fikirsel altyapısını oluşturan
stratejik bir merkez. Rishon LeZion yakınlarındaki bu tesiste yapay zeka, büyük
veri analizi, insansız hava araçları, yarı otomatik silah sistemleri,
yönlendirme teknolojileri, elektromanyetik koruma, nükleer araştırmalar ve
askeri uydu destek sistemleri gibi çok sayıda hassas çalışma yürütülüyor.
Enstitünün faaliyet alanı, onu İsrail’in stratejik
haritasında en hassas hedeflerden biri hâline getiriyor. İran’ın bu merkezi 14
Haziran’da “Sadık Vaat 3” operasyonu kapsamında balistik füzelerle hedef alması
ve ciddi yıkım oluşturması, Tahran’ın yüksek düzeyde istihbarat kabiliyetine
sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Analistlere göre, bu saldırılar İran’ın yalnızca füze gücünü
değil, İsrail’in stratejik noktalarına dair sahip olduğu ayrıntılı bilgiye ve
hedefleme hassasiyetine de işaret ediyor.