İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Ulusal Güvenlik Danışmanı
Tzachi Hanegbi, cuma günü İsrail televizyonuna verdiği mülakatta İran'ın
nükleer programının "kinetik yollarla yok edilemeyeceğini" ancak
İsrail'in "en azından İran'ın nükleer ilerlemesini geciktirdiğini"
söyledi.
Hanegbi, “Toparlanma ve bir kez daha İsrail'i yok etme
hedefine ulaşma isteğini bombalarla yok edemezsiniz” derken "Bunu sadece
Amerikalılar gerçekleştirebilir. Sadece Başkan Trump ‘iyi bir anlaşma’ denen
şeyi sağlayabilir; İran'ın nükleer silah programını isteyerek söktüğü, ağır bir
bedel ödediği ama aynı zamanda önemli faydalar elde ettiği bir anlaşma,"
diye ekledi.
ABD Başkanı Trump da dün Truth Social'da yaptığı paylaşımda
İran'ı "geriye hiçbir şey kalmadan önce" anlaşma masasına dönmeye
çağırdı. Tahran görüşmeleri süresiz olarak askıya aldığını açıklasa da ABD'li
yetkililer, İsrail saldırısını gerçekleştirmeden önce İranlı muhataplarıyla
görüşmek üzere pazar günü Umman'a uçması planlanan Trump'ın Orta Doğu
temsilcisi Steve Witkoff'un seyahat planlarını değiştirmediğini söyledi.
Tahran, İsrail saldırısının "koordinasyonu ve yetkilendirmesindeki rolü
nedeniyle" ABD'yi suçluyor.
ABD'de yayın yapan Washington Post'un haberine göre; Avrupa
Dış İlişkiler Konseyi'nin Orta Doğu program direktör yardımcısı Ellie
Geranmayeh, İsrail'in askerî baskısının müzakerelerde ABD'nin elini
güçlendireceği fikrinin “İran liderliğinin ruh halini yanlış okumak” olduğunu
söyledi. Geranmayeh, Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililerin Trump'ı “İran'a
sıfır zenginleştirmeyi kabul ettirebileceğine” ikna etmiş göründüğünü, Trump'ın
"şahin siyasi müttefiklerinin de onu İran'ın askeri baskı altında teslim
olacağına ikna ettiğini" söyledi. Ancak bu hatalı varsayımların “bumerang
gibi döneceği” uyarısında bulunan Geranmayeh, Trump'ın ilk dönemindeki azami
baskı kampanyasının İran'ı daha uyumlu hale getirmede başarısız olduğuna işaret
eti.
Geranmayeh, “İran'ın nükleer program oyun kitabı, köşeye
sıkıştığında geri çekilmek yerine müzakereler için koz olarak daha fazla kart
kazanmayı tercih edeceğini gösteriyor” dedi.
Geranmayeh, Trump'ın en yakın Körfez müttefikleri olan
Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin, çatışmaya yakınlıkları
ve bölgesel yansımalar tehdidi göz önüne alındığında İsrail saldırılarını “hiç
desteklemediklerini” söyledi. Zayıflamış bir İran'ın Körfez'deki rakipleri için
"kötü bir şey olarak algılanmadığını" aktaran Geranmeyah, yine de
bölge çapında bir çatışmayı tetikleyebilecek İran misillemesinin Körfez'de
tedirginlik yaratacağını söyledi.
Yine Washington Post'a konuşan Uluslararası Kriz Grubu'nun
Körfez ve Arap Yarımadası Projesi Direktörü Yasmine Faruk, İran'la gerilimi
düşürmek için yıllardır gösterdikleri çabalara rağmen Körfez'deki Arap
ülkelerinin “İsrail'in tüm bunları sabote ettiğini” gördüklerini söylüyor.
Eski bir İsrail istihbarat yetkilisi olan Oded Ailam da
İsrail'in ABD'nin İran'la müzakereleri sürdürmesine karşı olmadığını söyledi.
Ancak Aliam, İsrail hükümetinin askeri harekatının İran rejiminin çöküşüne yol
açmasını da umuyor olabileceğini ve İsrailli istihbarat yetkililerinin
Ayetullah Ali Hamaney rejiminin devrilmesi halinde ülke içindeki muhalif
güçlerin İran'ın nükleer programının tasfiye edilmesini kabul edeceğini
düşündüklerini söyledi.
İsrail parlamentosu Knesset'in Dış İlişkiler ve Güvenlik
Komitesi üyesi Ohad Tal, Washington'un İsrail'in “nükleer plandan gerçekten
kurtulmanın tek yolunun İran rejimini yıkmak olduğu” görüşüne katılacağını
umduğunu söyledi. Tal, "Bunu anlıyoruz, dolayısıyla bu askerî harekâtın
önümüzdeki birkaç gün içinde sona ermesini beklemiyorum. Rejimin düştüğünü
görene kadar daha fazlasını göreceğiz," dedi.
Tahran'ın İsrail'i caydırmak için konvansiyonel silahların
yanı sıra vekil güçler kullanarak misilleme yapması ihtimali bazı Arap
hükûmetleri için tedirginlik yaratıyor. Bu hükûmetlerin bir kısmı, İsrail
saldırıları başlar başlamaz İran'a söz konusu saldırılarda hiçbir rol
oynamadıklarına dair güvence verirken Tahran'ın da olası yanıtlar için kendi
hükûmetlerini kullanmamasını istediler.
Resmî bir açıklamaya göre Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman
Safadi, Cuma günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde “Ürdün hiç
kimse için bir savaş alanı olmayacak ve hava sahasına yönelik her türlü ihlale
karşı koymak için tüm imkânlarını kullanacaktır” dedi/t24