Bazı İsrailliler, dün Kudüs'ün Eski Şehri'nin ara
sokaklarında yürürken, 1967 savaşından sonra İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgalini ve
ilhakını anmak için Müslüman mahallesinden geçerek "Kudüs Günü"nü
kutlarken "Araplara ölüm" ve "Köyünüz yansın" sloganları
attılar.
Yerleşimciler düzenli olarak Müslüman mahallesindeki
Filistinlilere ve dükkanlara saldırdıkları ve taciz ettikleri için bölgede
öncesinde binlerce ağır silahlı polis ve sınır polisi görevlendirildi.
Yerleşimciler, uluslararası hukuka göre yasadışı olan işgal altındaki Batı
Şeria ve Doğu Kudüs'teki yerleşim yerlerinde ve karakollarda yaşıyorlar.
Dün bazıları İsrail bayrağı taşıyan genç gruplar Filistinli
esnaf, yoldan geçenler ve çocuk öğrencilerin yanı sıra İsrailli hak
savunucuları ve polisle karşı karşıya geldi. Fanatik gruplar, zaman zaman
insanlara tükürdü, hakaretler savurdu ve evlere zorla girmeye çalıştı.
Olay yerindeki AFP gazetecilerine göre, polis en az iki
genci gözaltına aldı.
İsrailli milletvekilleri de alandaydı
Aralarında bir İsrailli milletvekilinin de bulunduğu mitinge
katılan küçük bir grup da, Filistinli mülteciler için kurulan BM ajansı olan
UNRWA'ya ait Doğu Kudüs'teki bir yerleşkeye baskın düzenledi.
İsrail, ajansın işgal altındaki Filistin topraklarında ve
İsrail'de çalışmasını yasaklamıştı. Bu durum, kuşatma ve bombardıman altındaki
Gazze Şeridi'ni de içeren bölgelerde 70 yıldan uzun süredir yürüttüğü hayat
kurtarma çalışmalarını etkiledi.
UNRWA Batı Şeria koordinatörü Roland Friedrich, UNRWA'yı
yasaklayan bir İsrail yasasını destekleyen milletvekillerinden biri olan Yulia
Malinovskiy de dahil olmak üzere yaklaşık on İsrailli protestocunun, İsrail
polisinin gözü önünde yerleşkeye girerek ana kapısına tırmandığını aktardı.
Geçtiğimiz yıl, İsrail'in Gazze'ye saldırısının ilk yılında
düzenlenen yürüyüşte, aşırı milliyetçi İsrailliler Eski Şehir'de bir Filistinli
gazeteciye saldırmış ve Filistinlilere karşı şiddet çağrısında bulunmuştu. Dört
yıl önce de, yürüyüşte İsraillilerin saldırıları sonucu yaşanan çatışmalar,
Gazze'de 11 günlük bir savaşın patlak vermesinin başlıca nedenlerinden biri
olmuştu.
Faşist bakan Ben-Gvir saldırgan kalabalık içindeydi
Dün erken saatlerde, İsrail'in faşist ulusal güvenlik bakanı
Itamar Ben-Gvir ve diğer politikacılar da, Mescid-i Aksa kompleksine ve
çevresine saldıran 2 binden fazla İsrailli arasındaydı.
Ben-Gvir, X hesabından alandan çekim yaptığı bir video
yayınladı ve "savaşta zafer, tüm rehinelerin geri dönmesi ve Şin Bet'in
yeni atanan başkanı Tümgeneral David Zini'nin başarısı için dua ettiğini"
söyledi.
Negev ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Vaserlauf ve Knesset
(İsrail Parlamentosu) üyesi Yitzhak Kreuzer de, aşırı milliyetçi bakana eşlik
edenler arasındaydı.
Silahlı polisin desteğiyle, Ben-Gvir daha önce de İsrail'in
Gazze'ye karşı savaşının hassas anlarında, artan askeri baskıyı savunmak ve
Gazze'ye giren tüm insani yardımları engellemek için benzer kışkırtıcı
hareketlerde bulunmuştu.
Müslümanlar tarafından El Haram el Şerif (Asil Sığınak)
olarak bilinen Mescid-i Aksa kompleksini denetleyen İslami idare olan Kudüs
Vakfı, Ben-Gvir ve Knesset'in diğer üyeleri tarafından kompleksin basılmasını
kınadı ve bölgedeki tüm "provokatif faaliyetlerin" durdurulması
çağrısında bulundu.
Netanyahu, Mescid-i Aksa'nın altındaki tünelden video
paylaştı
Bu arada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, Mescid-i
Aksa’nın altında İsrail tarafından kazılan yer altı tünelinden bir video
paylaştı.
Netanyahu, videoda tünelin, İsrail’in “güvenliğini sağlama
kararlılığı”nı gösterdiğini öne sürdü.
İsrail yer altı tünellerini neden kazıyor?
İsrail’in Mescid-i Aksa çevresindeki tünel kazıları,
görünürde arkeolojik ve turistik olsa da, dini sembollerin çatıştığı bir
bölgede ciddi siyasi ve dini anlamlar taşıyor. Bu nedenle yapılan her kazı,
Kudüs’teki gerilimi artırma potansiyeline sahip.
İsrail, özellikle Batı Duvarı (Ağlama Duvarı) çevresinde
arkeolojik çalışmalar iddiasıyla bu bölgeyi kazmaya başlamıştı. İsrailli
yetkililere göre, tünel, Ağlama Duvarı'nın yer altına uzanan kısmını gün yüzüne
çıkarmayı amaçlıyor.
Bununla birlikte, Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan
bölgesinde de "Davud’un Şehri" olarak bilinen alanda da kazı
çalışmaları yürütülüyor.
Kazı alanları, özellikle Harem-i Şerif’in (Mescid-i Aksa ve
Kubbetü’s-Sahra’nın bulunduğu alan) altına doğru uzanabilen tüneller şeklinde
genişletiliyor.
İsrail, bu bölgedeki kazıların "antik Yahudi
tarihi"ni ortaya çıkarmaya yönelik olduğunu iddia ediyor. Buna göre, amaçlardan
biri, Yahudiliğin bu bölgede binlerce yıl öncesine dayanan geçmişi olduğunu
kanıtlamak. Örneğin Süleyman Tapınağı'nın kalıntılarının da
burada olduğu öne sürülüyor.
Bir yandan, Mescid-i Aksa’nın altında kazılar yapılması,
Harem-i Şerif’in yapısal bütünlüğünü tehlikeye atabilecek bir girişim. Bu
faaliyetler, İsrail’in Mescid-i Aksa üzerinde egemenlik kurma amacı taşıdığı
yönündeki endişeleri artırıyor. Filistinliler, bu tünellerin zamanla Mescid-i
Aksa’yı temelden zayıflatıp bir çökme ya da müdahale zeminine hazırlık
olabileceğini vurguluyor.