İmam Ali b. Hüseyin (a.s) Ebu Hemze-i Somali’ye şöyle buyurmuştur: “Güneş
doğmadan önce uyuma. Ben bunu senin için istemiyorum, zira Hak Teala kullarının
rızkını bu vakitte taksim eder ve her kim bu vakitte uykuda olursa, rızktan
mahrum kalır."
Peygamber Efendimiz’den (s.a.a)
şöyle rivayet edilmiştir: “Yeryüzü üç şeyden dolayı Allah’a doğru nale ve
feryat eder:
1-Yeryüzüne dökülen haram kandan
dolayı
2-Zinadan dolayı dökülen gusülden
3-Güneş doğmadan önce onun
üzerinde uyumaktan
İmam Cafer Sadık (a.s)şöyle
buyurmuştur: “Sabah uykusu (güneş doğmadan önceki uyku) uğursuzdur ve rızkın
çoğalmasını engeller, rengi sarartır, yüzü çirkinleştirir. Bu uyku
uğursuzluktur. Doğrulukla Hak Teala rızkı tanyerinin ağarması ile güneşin
doğuşu arasında taksim eder. Şu halde bu uykudan kaçının.” Sonra şöyle
buyurdular: “Kebap tavuk (zahiren bıldırcın eti olmalı) ve kudret helvası bu
vakitte Ben-i İsrail’e nazil oluyordu.Her kim bu vakitte uyuyor idiyse onun
hakkı nazil olmuyordu.
Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle
buyurmuştur: “Her kim tanyeri ağardıktan sonra güneş doğuncaya kadar kendi
namaz yerinde oturursa (zikir veya ibadetle meşgul olursa), Allah onu cehennem
ateşinde uzak tutar.”
Başka bir hadiste “Kâbe
evini hac eden kimsenin sevabını alır ve günahları bağışlanır” diye
buyurmuştur.
İmam Rıza (a.s) bir şâhısa: “Yarın
güneş doğduktan sonra gel ki, ben sabah namazından sonra uyuyorum” diye
buyurmuştur.
Başka bir rivayette şöyle
nakledilmiştir: Bir şahıs Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) huzuruna geldi, “Ben
güçlü bir hafızaya sahiptim. Şimdi ise, bana unutkanlık hâkim olmuştur” diye
arz etti. Allah Resulü: “Acaba istirahat uykusu (öğleden önce veya sonraki
uyku) uyuyordun da şimdi terk mi ettin?” Adam: “Evet” dedi. Peygamberimiz:
“Tekrar öğle uykusu uyumaya devam et” diye buyurdu. Adam da öyle yaptı ve
hafızasını geri kazandı.
Başka bir rivayette şöyle
nakledilmiştir: “İstirahat (öğle) uykusu uyuyun ki, şeytan bunu yapmaz. Öğle
uykusu uyanmak ve gece ibadeti için iyi bir yardımcıdır.”
Uykudan Önce
Abdest Almak
Her kim abdest alır yatağına
giderse, onun için mescit hükmünde olur. Eğer yataktayken abdestsiz olduğunu
hatırlarsa, yorgana teyemmüm etsin. Eğer abdestli veya teyemmüm ile uyursa,
Allah’ı andığı sürece namaz kılıyor gibidir.
Hz. Emir-ul Mumininden (a.s) şöyle
nakledilmiştir: “Bir Müslüman cünüp halindeyken uyumasın ve abdestli olmadıkça
uyumasın. Eğer gusül veya abdest için su bulamazsa, toprağa teyemmüm etsin.
Zira müminin ruhunu uyku esnasında arşa götürürler ve Hak Teala onu kabul eder
ona bereket gönderir. Sonra eğer eceli yetişmişse, onu kendi rahmet
hazinelerine bırakır. Eğer yetişmemişse, kendi meleklerinin eminleriyle onun
bedenine geri döndürür.”
Muteber bir hadiste nakledildiğine
göre, bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.a) kendi ashabına şöyle buyurdu:
“Sizlerden hangi biriniz bütün yıl oruç tutuyor?” Selman “Ben” dedi. Allah
Resulü: “Sizlerden hangi biriniz geceyi ihya ediyor (gece uyumayarak ibadet
ediyor)?” Yine Selman: “Ben” dedi. Peygamberimiz: “Sizlerden hangi biriniz her
gün Kur’an-ı Kerim’i hatmediyor?” Selman: “Ben” dedi. Sonra Ömer sinirlendi ve:
“Bu Farsdan bir kişidir. Bizler ki, Kureyş’teniz ve bize karşı iftihar etmek
istiyor. Ve yalan söylüyor; çoğu günler oruç tutmuyor; çoğu geceler uyuyor ve
gününün çoğunda ise, sessiz duruyor” dedi. Allah Resulü: “O, aynı Lokman
Hekim’e benzer. Ondan sor ki, cevabını söylesin” dedi. Ömer sordu ve Selman
şöyle buyurdu: “Yılın orucuna gelince, ben bir ayda üç gün oruç tutuyorum ve
Hak Teala buyuruyor ki: “Her kim bir iyilik yaparsa, ona on katı kadar
sevap veririm.” Bu bir yıl oruç miktarında oluyor. Bununla birlikte Şaban
ayında oruç tutuyorum ve Ramazan ayına ekliyorum (Ramazan ayı ile Şaban ayı
arasında boşluk bırakmıyor). Geceyi ihya etmeye (uyanık kalmaya) gelince,
abdestli olarak uyuyorum. Peygamber Efendimiz’den (s.a.a) şöyle buyurduğunu
duydum: “Her kim abdestli olarak uyursa, bütün geceyi ibadetle ihya etmiş
gibidir.” Kur’an-ı Kerim’i her üç günde bir hatmetmeye gelince, üç defa “Gul
huvallahu ehed” i okuyorum. Peygamber Efendimiz’ün (s.a.a) Hz. Emir-ul Muminine
(a.s) şöyle buyurduğunu duydum: “Ya Ali! Ümmet içinde senin gibisi “Gul
huvallah”gibidir. Her kim “Gul huvallah” ı bir defa okursa, Kur’anın üçte
birini okumuş gibidir. Her kim iki defa okursa, Kur’anın üçte ikisini okumuş
gibidir ve her kim üç defa okursa, Kur’anı hatmetmiş gibidir. Her kim seni
dilde severse, imanın üçte biri onda kâmil olmuştur. Her kim seni dilde ve
kalpte severse ve kendi eliyle sana yardım ederse, imanın tamamı onda kâmil
olmuştur. Ya Ali! Beni doğruluğa gönderen Allah’ın hakkı için yemin olsun ki,
eğer yeryüzü ehli seni arş ehli gibi sevecek olsaydılar, Allah hiç kimseye
cehennem ateşi ile azap etmezdi.” Sonra Ömer sanki ağzına taş koymuşlar gibi
sakin oldu.
Uyumak İçin Uygun
Mekânlar ve Uykudan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Peygamber Efendimiz (s.a.a) üç
kişiye lanet etmiştir: Yalnız başına bir şey yiyen kimseye, yalnız başına
yolculuğa çıkan kimseye ve yalnız başına evde uyuyan kimseye. Ve“Yalnız başına
uyuyan kimsenin deli olmasından korkulur” diye buyurmuşlardır.
İmam Musa Kazım (a.s) şöyle
buyurmuştur: “Her kim bir evde veya bir çölde yalnız uyuyacaksa, şunu söylesin:
اَلّلهُمَّ
انِس
وَحشَتی
وَأَعِنّی
عَلی
وحدَتی.
“Allahumme anis vehşeti ve einni
ela vehdeti.”
Başka bir hadiste rivayet
edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.a) duvarı olmayan bir evin tavanında
uyumayı yasaklamıştır ve şöyle buyurmuştur: “Her kim duvarı olmayan tavanda
uyursa, Allah’ın emanının dışına çıkar.
Muteber hadislerde İmam Cafer
Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Bir kimsenin tavanda yalnız uyuması veya
duvarı olmayan bir tavanda uyuması mekruhtur ve bu konuda erkek ve kadın her
ikiside eşittir.” “Eğer üç tarafı duvar olursa, nasıldır?” diye sordular. İmam:
“Hayır, her dört tarafının da duvarı olmalıdır” diye buyurdu.
Bazı rivayetlerde “Duvarın
yüksekliğinin ölçüsü iki zıra (bir metre) olmalıdır” diye beyan edilmiştir.
Hz. Emir-ul Muminin (a.s) yol
üzerinde uyumayı yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.a) bir kimsenin
yağlı ve yiyeceğe bulaşmış ellerle uyumasını nehy etmiştir: “Eğer böyle yaparsa
ve şeytan ona musallat olursa veya deli olursa, kendisinden başkasını
suçlamasın. Uyku vaktinde çocuklarınızın el ve ağzını yıkayınız. Eğer
yapmazsanız, şeytan onları koklar ve onları uykuda korkutur” diye buyurmuştur. Hz.
Emir-ul Muminin (a.s): “Uyumadan önce helâya gitmeli ve sonra uyumalıdır” diye
buyurmuştur.
Uyumanın Adabı
Sağ tarafa ve kıbleye doğru uyumak
sağ elini yüzünün sağ tarafına koymak sünnettir. Sol tarafa ve ya yüzüstü
uyumak mekruhtur.
Hz. Emir-ul Muminin (a.s) şöyle
buyurmuştur: “Uyku dört kısımdır: Peygamberler sırtüstü uyurlar. Onların
gözleri uykuya dalmaz ve rablerinin vahyinin beklentisi içindedirler. Mümin
kıbleye doğru ve sağ tarafına uyur. Padişahlar ve onların evlatları yedikleri
şeylerin yaraması için sol tarafa doğru uyurlar. Şeytan ve onun kardeşleri, her
deli ve bağımlı yüz üste düşmüş bir şekilde uyur.”
Muteber olan Başka bir hadiste
şöyle buyurmuştur: “Bir insan yüz üste uyumamalıdır. Yüz üste uyuyan bir
kimseyi gördüğünüzde onu uyandırın ve o şekilde bırakmayın. Bir kimse ne zaman
uyumak isterse, elini yüzünün sağ tarafının altına koymalıdır. Gerçekten de bu
uykudan uyanıp uyanmayacağını bilemez.”