Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “En fazla etkilenecek
kısım kıyı kısımları. Bakın hem Anadolu Yakası'nda hem de Avrupa Yakası'nda
Küçükçekmece ve Büyükçekmece koylarına kadar giden kısımlardaki koylar daha çok
etkilenecek. İçeriye doğru gittikçe azalacak. En kuzeyde Sarıyer, Eyüp'ün
kuzeyi, Arnavutköy'ün kuzeyi ve Çatalça'nın olduğu kısımlara doğru bu etki
azalacak” dedi.
Ersoy, "Kaçmak göçmek yerine, bulunduğumuz yerde
güvenli binalarda ve şehirlerde kalmak en olumlu yaklaşım olur"
ifadelerini kullandı.
Ersoy konuşmasının devamında şunları aktardı, “Depremin
önceden tarihini söyleyemiyoruz. Peki nasıl söylüyoruz? Geçmişteki depremleri
dikkate alarak bir periyot biçilebiliyor. Marmara Denizi'nin içerisinde en son
1766'da çifte deprem var. Bundan sonra 250 yıllık dönemin dolduğu ifade
edilerek depremin çok yaklaştığı söylenebiliyor. Tarih vermemekle birlikte çok
uzun bir periyot olmayacaktır. Yaklaşıyor demek doğru.
Ersoy, “Öncelikle bir yandan artçı depremler sürüyor. Artçı
depremlerin sayısı da fazla. Mesela Malatya civarında 5 üzerinde deprem oldu.
Bütün insanlar sokağa çıktı. Bu artçılar yaşanacak. Zaman zaman da artçıların
büyüklükleri 5'e 6'ya kadar bile çıkabilir. Deprem aktivitesi sadece burayla
sınırlı değil Türkiye'nin her yanına yayılmış durumda” dedi.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Marmara depreminin
büyüğünü kuzey kolda bekliyoruz, hep bunu konuşuyoruz ama Güney'de bir deprem
aktivitesi başladı. Güney'in de çok masum olmadığını söyleyelim. Bu kol
üzerinde de örnekler vermiştik. 1953'te Yenice Gönen depremi vardı. 1964'te
Manyas depremi vardı. 1967 Adapazarı depremi gibi depremleri örnek olarak
göstermiştik” dedi.