İran’ın Yeni Eksen Arayışı: Toparlanma

GİRİŞ: 20.03.2025 14:52      GÜNCELLEME: 20.03.2025 14:52
Rasthaber -  7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı bölgesel denklemlerin değiştiği yeni bir başlangıç oldu. İsrail’in beklemediği bu operasyonlar sonucu bölgede kinetik enerji oluştu. 7 Ekim sonrası İsrail’in operasyonlardan haberdar olduğu iddiaları günümüzde geçerliliğini oldukça yitirmiş görünmektedir. İsrail’in istihbarat servislerinin bu başarısızlığına İran ile olan sürtüşmesi de eklenince, uluslararası alanda ciddi PR kaybına neden oldu. İsrail, kaybın telafisinin “en kolay lokması” olarak gördüğü Gazze’de saldırılarını arttırırken bölgesel dinamikler de İsrail’in geri çekilmesine sebebiyet verdi.

Yemen Ensarullah Hareketi’nin, Lübnan Hizbullahı’nın Irak ve Suriye’deki yapıların İsrail ve ABD’yi hedef alması, kıskacın daraldığı izlenimini verdi. ABD’de başkanlık seçimlerinin yapılmasıyla yeni bir sürece evrilen Aksa Tufanı Savaşı, ateşkesin İsrail için bir zaruriyet olduğunu kabul ettirdi. Suriye’deki değişen yönetim, Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes ve Yemen’in Gazze’deki durumu baz alıp kendi sınırlarına çekilmesi bölgedeki tansiyonun düşmesine neden oldu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın hesapsız söylemleriyle yeniden alevlenen coğrafya İran-ABD ilişkilerinde hararetli tavırları beraberinde getirdi. İran’ın direniş ekseni diye tabir ettiği bölgelerdeki etkisi ABD ve İsrail tarafından iyice bastırılmaya çalışılsa da bu girişimin kısa vadede mümkün olamayacağı anlaşıldı. İran’ın yeniden yapılanma süreciyle bölgedeki erklerle olan teması, yeni İran vizyonunu ortaya koyacaktır.

ABD’nin İran’ın nükleer programını kontrol altında tutmaya yönelik adımlarına bakıldığında, İsrail’in yönlendirici güç olduğu görülmektedir. İsrail’in ABD politikalarına yöne vermesiyle ortaya çıkan sürecin, sert güç unsurlarını kullanarak pekiştirmek istemesi İran’ı yeni bir daraltma alanına entegre etmeye eşittir denilebilir.

ABD’nin, İran semalarında oluşturduğu güç gösterisine yönelik hamleler, İsrail’in Gazze’deki ateşkesi bozup tekrar sivilleri hedef alarak soykırıma geri dönmesi ve Yemen’in ABD önderliğinde vurulması, İran’ı baskılamaya yönelik adımların birer parçası olarak okunmaktadır. İran’ın Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen’deki nüfuzunu tekrar bir araya getirmeye dair çalışmaları bölgesel gelişmelerin yeniden yapılanmasını doğurmaktadır.

İran’ın Yapılanma Süreci

İran, kurduğu ağ sayesinde İsrail’i yıllardır caydırmaya ilişkin hamleleriyle baskılamıştır. İsrail’e en yakın konumda bulunan Hizbullah hareketi, İsrail’e zaman zaman ciddi zarar vermiştir. Aksa Tufanı ile savaşta yeni bir cephe açan Hizbullah 2025’e gelinceye kadar birçok komutanını feda etme durumunda kaldı. Özellikle İsrail’in çağrı cihazları saldırısıyla işleyişi darbe alan Hizbullah yapılanması, günümüze uygun olarak yeniden şekillenme mecburiyetindedir. İsrail ile ateşkes sürecinde olan Hizbullah’ın Suriye üzerinden tekrar şekillenebilmesi için, yeni yönetimle temasların artması gerekmektedir. Son günlerde Lübnan-Suriye sınırında çıkan çatışmaların, kargaşalı bir zaman dilimine denk gelmesinin tevafuk olmadığı söylenebilir. İran’ın Esad’ın yanında Filistin direnişi için durduğu tezinin yerini bugünkü reel politik yansımalar yeniden şekillendirecektir. İran’dan gelen mesajlara bakıldığında yeni Suriye yönetimiyle ilişkilerin olabileceği noktasına vurgu yapılmaktadır. İran, Irak ve Suriye alanlarındaki temaslarını yoğunlaştırabilirse, İsrail’i yeniden bölge dışına itecek unsurları oluşturabilir. Diğer seçeneğin; yani İsrail’in çevresindeki güçlerin etkisiz hale getirilmesi ise İsrail’in orta vadede topraklarını büyüteceği anlamını taşıyabilir.

Sonuç

İran’ın bölgedeki etkinliğini yeniden kazanması için başta Türkiye olmak üzere, Suriye ve Irak ile arasındaki pürüzleri halletmesi gerekmektedir. Türkiye ile İran arasındaki karşılıklı demeçlerin bölgesel etkilerin iki ülke için de olumsuz yönde olacağı ortadadır. İsrail’in yıllardır üzerinde çalıştığı “Ahtapot Doktrini” ABD’nin de endişesi haline gelmiştir. İran ile nükleer pazarlık öncesi bölgenin yeniden ateş çemberine döndürülmesi, yeni stratejik bir sabrı oluşturabilir. İran’a olası bir saldırısı İsrail’in en büyük arzusu durumundayken, Trump’ın Çin’e yönelmek istemesi yeni balansı oluşturmaktadır. İran, bölgenin yeniden şekillenmesine yönelik gerek askeri gerek diplomatik adımlarını kararlılıkla atacağı görünmektedir.

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM