Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Siyonist rejimin ülkesine yönelik son saldırılarını “tam teşekküllü bir suç” olarak nitelendirdi ve sivillerin hedef alınması ile yerlerinden edilme korkusuna sürüklenmelerini “kapsamlı bir suç” olarak tanımladı.
Siyonist rejimin Güney Lübnan bölgelerine yönelik devam eden saldırıları, bölgesel düzeyde geniş tepkilere yol açtı.
Yemen Ensarullah Hareketi siyasi bürosu yayımladığı bildiride, İsrail’in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını sert bir şekilde kınadı ve “Lübnan hükümetinin tekrar eden ihlallere karşı zayıf ve pasif tutumunun, siyonist düşmanı daha da küstahlaştırdığını” belirtti. Bu hareket, Yemen’in Lübnan halkı, ordusu ve direnişinin ülkelerinin egemenliğini savunma mücadelesine tam destek verdiğini vurguladı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn da Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik son saldırılarını “tam teşekküllü bir suç” olarak niteleyerek, sivillerin hedef alınmasının ve korkutularak göç etmeye zorlanmalarının “bütüncül bir suç” teşkil ettiğini ifade etti.
Hamas İslami Direniş Hareketi de yayımladığı bildiride, siyonist rejimin Güney Lübnan’daki kasaba ve köylere yönelik “vahşi saldırılarını” kınadı ve Lübnan devleti, halkı ve direnişiyle dayanışmasını dile getirdi. Hamas ayrıca uluslararası kurumları Tel Aviv’i işlediği suçlardan dolayı sorumlu tutmaya çağırdı.
Aynı zamanda Filistin Halk Kurtuluş Cephesi de siyonist rejimin Lübnan’a yönelik artan saldırılarını kınayarak, “düşmanın saldırganlıklarına karşı caydırıcılık oluşturmak için direnişin meşru hakkını” bir kez daha vurguladı.
İran Dışişleri Bakanlığı da yaptığı bir açıklamada, Siyonist rejimin Lübnan’ın çeşitli bölgelerine yönelik geniş çaplı askeri saldırısını şiddetle kınadı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İran Dışişleri Bakanlığı, işgalci rejimin savaş kışkırtıcılığına karşı koymak, bu rejimi yargılamak ve cezalandırmak konusunda Birleşmiş Milletler’in, uluslararası toplumun ve bölge ülkelerinin sorumluluğunu hatırlatmakta; bu rejimin cezasız kalmasının ve savaş yanlısı, yayılmacı politikalarını sürdürmesinin bölgesel barış ve güvenlik açısından tehlikeli sonuçlar doğuracağı konusunda uyarmaktadır.
Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik askeri saldırıları yalnızca Kasım 2025’teki ateşkes mutabakatından bu yana binden fazla masum Lübnanlı sivilin şehit olmasına ve yaralanmasına, ayrıca altyapıların ve yerleşim yerlerinin yıkılmasına yol açmıştır. Bu saldırılar, bağımsız bir ülkenin ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik açık bir saldırı olup, uluslararası barış ve güvenliğe karşı işlenmiş ağır bir suçtur.
Hiç kuşkusuz ABD’nin tam desteği ve iş birliğiyle planlanıp uygulanan bu canice saldırılar, Siyonist rejimin suçlu, terörist ve tahakkümcü karakterinin bir göstergesidir. Bu saldırıların tek amacı, Lübnan’ın egemenliğini ve güvenliğini zayıflatmak, ülkenin yeniden imar ve kalkınma sürecini engellemektir.
İran Dışişleri Bakanlığı, Siyonist rejimin vahşi saldırıları sonucu şehit olan Lübnan vatandaşlarının ailelerine başsağlığı dilerken; Lübnan hükümeti ve halkıyla dayanışmasını bir kez daha vurgulamakta, bu rejimin suçlarına karşı meşru direnişi ve Lübnan’ın egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma çabalarını desteklediğini ifade etmektedir.”
Lübnan ordusu da bugün İsrail’in ülkenin güneyine yönelik saldırılarını kınadı. Ordu tarafından yapılan açıklamada, siyonist düşmanın savaşta izlediği tutumun, istikrarı hedef aldığı ve Güney Lübnan’da yıkımı genişletme ısrarının kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Bu arada El-Menar televizyonu muhabiri, Lübnan ordusu komutanının İsrail’in saldırılarına yanıt olarak, Litani Nehri’nin güneyinde direnişin silahsızlandırılmasına ilişkin askerî planın uygulanmasının askıya alınmasını önerdiğini bildirdi.
