Arap dünyasının tanınmış gazeteci ve analistlerinden ve Rey el Yevm Gazetesi Baş Editörü Abdel Bari Atvan Gazze Şeridi’ndeki ateşkesi “kırılgan” olarak nitelendirdi ve ABD ile İsrail’in bölgedeki savaşları körükleyen başlıca aktörler olduğunu söyledi.
Gazze’deki kırılgan ateşkes, dünyanın dikkatini yeniden Filistin ile Siyonist rejim arasındaki derin ve köklü çatışmanın nedenlerine ve bölgesel güç rekabetlerine çekti. Her ne kadar bu geçici ateşkes kısa bir süreliğine daha fazla katliamı önlemiş olsa da, ateşkesin kalıcılığı, Gazze’nin yeniden inşası ve savaş suçlularının hesap vermesi konuları hâlâ bölgesel tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Bu bağlamda, Rey el-Yevm Gazetesi Baş Editörü Abdelbari Atvan, Mehr Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, mevcut ateşkesi “son derece kırılgan” olarak nitelendirdi ve Siyonist rejimin uzun süredir anlaşmaları ihlal etme geçmişine değinerek, kalıcı bir barış umudunun çok zayıf olduğunu söyledi.
Atvan, İsrail’in siyasi, ekonomik ve jeopolitik hamlelerinin boyutlarını değerlendirerek, Gazze’deki altyapının büyük ölçüde yok edilmesinden Tel Aviv’in “Büyük İsrail” planını gerçekleştirme hırsına kadar birçok konuyu ele aldı. Ona göre tüm bu faktörler, bölgedeki gerçek barış girişimlerini engelliyor.
Gazze’deki Ateşkes Son Derece Kırılgan
Atvan, Gazze’deki ateşkesin kalıcılığıyla ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi: “Bu ateşkes son derece kırılgan, çünkü Siyonist rejim hiçbir zaman güvenilir olmadı. Daha önce birçok kez ateşkes ve esir değişimi anlaşmaları yapıldı, ancak hiçbirine sadık kalınmadı. Lübnan örneğine bakın, ateşkesten sekiz ay geçmesine rağmen İsrail bunu beş binden fazla kez ihlal etti ve neredeyse her gün Lübnan’a saldırarak sivilleri öldürdü. Aynı senaryo Gazze’de de tekrarlanabilir. Bugün bile, ateşkes sürerken Siyonist rejimin saldırılarında bazı siviller şehit edildi. Bu rejim ne Lübnan’da, ne Yemen’de, ne Gazze’de ne de Batı Şeria’da verdiği sözlere sadık kalmıştır. Bu nedenle ben bu konuda iyimser değilim.”
Gazze’nin Yeniden İnşası: Geçersiz Bir Vaad
Atvan, Gazze’nin yeniden inşası sürecine ilişkin olarak şunları söyledi: “Gazze’nin yeniden inşası son derece karmaşık bir aşama olacak, çünkü bölgenin neredeyse tamamı yerle bir edildi. Siyonist rejim, Gazze’deki konutların ve yüksek binaların yaklaşık yüzde 95’ini yıktı ve iki milyondan fazla insanı evsiz bıraktı. Asıl soru şu: İsrail yeniden inşaya izin verecek mi? Eğer evetse, bu sürecin maliyetini kim karşılayacak?
İsrail bu yıkımın bizzat sorumlusudur, ancak Arap ülkelerinden yeniden inşa masraflarını üstlenmelerini istiyor ve bu proje de on milyarlarca dolara mal olabilir. Yeniden inşa hakkında konuşmak için çok erken, şu anda henüz ateşkesin ilk aşamasındayız. İsrail, anlaşmayı bir kez daha ihlal edebilir ve hatta Gazze’yi yeniden işgal etmeye kalkışabilir.”
Atvan, Washington’un Tel Aviv’e verdiği destek nedeniyle ABD’yi de eleştirdi ve şu ifadelerde bulundu: “ABD yönetimi, Tel Aviv’e Gazze’yi yok etmesi için yeşil ışık yaktı. ABD, Siyonist rejimi desteklediği sürece bu suçlar devam edecektir. Yeniden inşa sadece içi boş bir slogan olacaktır. Şu anda öncelik, Gazze halkını soykırımdan, açlıktan ve yıkımdan kurtarmak, insani yardımların girişini kolaylaştırmaktır. İnsanlar gerçekten açlıktan ölüyor. Önce onları hayatta tutmalı, sonra yeniden inşayı konuşmalıyız.”
İsrail’in Bölgeye Hâkim Olma Planı
Atvan, bazı ülkelerin Filistin devletini tanıma girişimlerinin etkisine dair şu değerlendirmede bulundu: “Mevcut koşullarda en önemli mesele, ateşkesin korunmasıdır. Artık iki devletli çözüm ya da bağımsız Filistin devleti kurulması gibi konuların bir anlamı kalmadı. Çünkü ateşkesin ve sözde barış planlarının hamisi olan ABD bile böyle bir devleti tanımıyor. Trump defalarca bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına karşı olduğunu açıkça söyledi. O, kalıcı çözüme yönelik tüm girişimlere karşı çıktı.
Filistinliler, yalnızca Gazze ve Batı Şeria’da değil, tüm Filistin topraklarında kendi bağımsız devletlerini kurmak istiyorlar. Ancak sorun şu ki, İsrail 1948’deki işgal sınırlarını korumak istemiyor; amacı ‘Büyük İsrail’i kurmak. Bu plan, yalnızca Filistin’in tamamen işgal edilmesini değil, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Irak ve Mısır gibi bazı Arap ülkelerinin topraklarının da ele geçirilmesini öngörüyor. Siyonist rejim, tüm bölgeyi kontrol altına almak ve Orta Doğu’nun jeopolitik yapısını yeniden şekillendirmek istiyor.”
Atvan, Tel Aviv’in İran’a yönelik tehditlerine de değinerek şunları söyledi: “ABD ve Siyonist rejim, İran’ın askeri ve nükleer altyapısını yok etmeyi hedefliyor. Onlar barış ve inşa uzmanı değil, savaş ve yıkım uzmanıdır. Bu nedenle uyanık ve hazırlıklı olmalıyız, çünkü İsrail rejiminin bölgeye hâkim olma planına karşı durmak zorundayız
Filistinliler yalnızca Gazze ve Batı Şeria’da değil tüm Filistin topraklarında kendi bağımsız devletlerini kurmak istiyorlar. Ancak sorun şu ki, İsrail 1948’de işgal ettiği sınırları korumak istemiyor, aksine amacı “Büyük İsrail’i” kurmaktır. Bu plan, yalnızca Filistin’in tamamen işgal edilmesiyle değil, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Irak ve Mısır gibi bazı Arap ülkelerinin topraklarının da ele geçirilmesiyle sonuçlanacaktır. Siyonist rejim, tüm bölgeyi kontrolü altına almak ve Orta Doğu’nun jeopolitik yapısını yeniden tasarlamak istiyor.
Atvan, Tel Aviv’in İran’a yönelik tehditlerine değinerek şöyle dedi: “ABD ve Siyonist rejim, İran’ın askeri ve nükleer altyapısını yok etmeye çalışıyorlar. Onlar barış ve inşa değil, savaş ve yıkım uzmanıdırlar. Bu nedenle uyanık ve hazırlıklı olmalı, İsrail rejiminin bölgeye egemen olma planına karşı durmalıyız.”
Tel Aviv ve Washington’un Gazze’deki Gizli Planı
Atvan, Siyonist rejim liderlerinin savaş suçu işlemekten yargılanma ihtimali konusunda da şunları söyledi: “Tel Aviv’in yöneticileri, Filistin halkını tamamen yok etmek istiyorlar. Trump’ın da söylediği gibi, onların hedefi Gazze’yi ‘Orta Doğu’nun Rivierası’na (mülteciler diyarına) dönüştürmektir. Gazze, zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahiptir. Siyonist rejim ve Trump’ın ekibi bu kaynaklardan yüz milyarlarca dolar kazanç elde etmeyi planlıyorlar. Bu hedefe ulaşmak için Gazze halkını aşamalı biçimde bölgeden çıkarmak istiyorlar.
İsrail bu karanlık planı adım adım uygulayacaktır. Önce ateşkesten söz eder, ardından bahaneler üreterek ateşkesi bozar, sonunda da bu bahaneleri uluslararası izolasyondan kurtulmak için kullanır. Trump ise bu süreçte hem İsrail’in çıkarları hem de kendi kişisel çıkarları için bir emlak komisyoncusu gibi davranıyor. O, Gazze’yi bedeli halkın acısı olsa bile ticaret ve yatırım için bir fırsat olarak görüyor.”
Bölge Yeni Bir Savaşın Eşiğinde
Atvan sözlerini şöyle tamamladı: “Bölge hâlâ yeni bir savaşın eşiğindedir. Mevcut ABD başkanı bir barış başkanı değil, savaş başkanıdır. O, Siyonist rejimi güçlendirmek amacıyla iktidara geldi ve Tel Aviv’e 26 milyar dolarlık mali yardım sağlayarak gelecekteki savaşların yolunu açtı. ABD ve Siyonist rejime karşı koyabilecek güçlü bir bölgesel güç ortaya çıkmadığı sürece, Orta Doğu belki onlarca yıl, hatta yüzyıllar boyunca istikrarsız kalacaktır.”