Filistin’in sözde Devlet Başkanı Abbas, BM Genel Kurulu’nda yine Hamas ve Aksa Tufanı’nı hedef aldı. Hamas ve diğer direniş örgütlerinin Filistin yönetiminde rol almayacağını söyleyen Abbas, “Hamas ve diğer gruplar kurumların inşa edilmesi sürecinde, silahlarını Filistin ulusal otoritesine devretmek zorundadır” dedi.
Abbas, ABD’nin vizesini iptal etmesinin ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. oturumuna video aracılığıyla hitap etti.
Abbas, soykırımcı İsrail’in yalnızca saldırı düzenlemediğini belirterek “Belgelenmiş ve izlenmekte olan bir savaş suçudur. İnsanlığa karşı suçtur ve tarihe, uluslararası vicdanın sayfalarına 20. ve 21. yüzyılın en korkunç insani trajedilerinden biri olarak geçecektir” dedi.
Siyonist İsrail’in yasa dışı yerleşim yerlerini genişletmeyi sürdürdüğüne dikkat çeken Abbas, İsrail’in son yerleşim planı olan E1 hakkında “Batı Şeria’yı ikiye bölecek, işgal altındaki Kudüs’ü çevresinden izole edecek ve iki devletli çözüm ihtimalini ortadan kaldıracak” yorumunda bulundu.
Abbas, özellikle İsrail’in yürüttüğü soykırım politikasıyla birlikte giderek artan yerleşimci şiddeti hakkında da ““Evleri ve tarlaları yakıyorlar, ağaçları kökünden söküyorlar, köylere saldırıyorlar, silahsız Filistinli sivillere saldırıyorlar. Aslında onları İsrail işgal ordusunun koruması altında, gündüz gözüyle öldürüyorlar” dedi.
Bu zamana kadar katil İsrail’in 220 binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü ve bunların büyük kısmının çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere silahsız siviller olduğunu belirten Abbas, Gazze’de İsrail’e karşı direnen grupların başında gelen Hamas’ı ve Aksa Tufanı’nı yine hedef aldı:
“Bütün bu yaşananlara rağmen, 7 Ekim’de Hamas’ın yaptıklarını reddediyoruz.”
İsrailli “sivillere” saldırılmasının ve rehin alınmasının Filistin halkını temsil etmediğini savunan Abbas, bu tutumun Filistinlilerin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesiyle bağdaşmadığını öne sürdü.
Hamas ve diğer direniş örgütlerinin Filistin yönetiminde rol almayacağını söyleyen Abbas, silahlı bir devlet istemediklerini ifade ederek, “Hamas ve diğer gruplar tek devlet, tek yasa ve tek meşru güvenlik gücü anlayışıyla kurumların inşa edilmesi sürecinde, silahlarını Filistin ulusal otoritesine devretmek zorundadır. Biz silahlı bir devlet istemiyoruz” diye konuştu.
Gazze Şeridi’nin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyen Abbas, “Orada yönetim ve güvenlik sorumluluğunu üstlenmeye hazırız” dedi.
1993 Oslo Anlaşmaları’na bağlı olduklarını belirten Abbas, sözlerine şöyle devam etti:
“Kurumlarımızı yeniden yapılandırdık, ulusal tüzüğümüzü değiştirdik, şiddeti ve terörü reddettik, barış kültürünü benimsedik. Modern bir Filistin devleti inşa etmek için tüm çabamızı gösterdik; İsrail’le yan yana barış ve güvenlik içinde yaşamak için. Ama İsrail imzaladığı anlaşmalara uymadı, aksine sistematik olarak bunları baltaladı.”
İki gün önce BM Genel Merkezi’nde düzenlenen “Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı”na video bağlantıyla katılan Abbas, yine Hamas ve Aksa Tufanı’nı hedef almıştı.
Abbas, Filistin devletinin Gazze’deki yönetimden ve güvenlikten sorumlu olabilecek tek meşru otorite olduğunu savunmuş ve Hamas’ın yönetimde hiçbir rolünün olmayacağını söylemişti.
Hamas ve diğer direniş örgütlerinin sahip oldukları silahları Filistin yönetimine teslim etmesi gerektiğini savunan Abbas, “Bizim istediğimiz, silahsız, tek bir devlet, tek bir yasa ve tek bir meşru güvenlik gücü” demişti.
Abbas, Hamas ve 7 Ekim 2023’te İsrail’e yönelik gerçekleştirilen Aksa Tufanı’nı kınamış, “Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki eylemleri de dahil olmak üzere sivillerin öldürülmesini ve gözaltına alınmasını da kınıyoruz” diye konuşmuştu.