İran’ın Şehid Recai Üniversitesi’nde, “12 günlük savaşta ulusal bütünlük” başlıklı bir uzmanlık oturumu, Hasan Rahimpur Ezğadi’nin katılımıyla düzenlendi. Toplantıda dış tehditler karşısında savunma kazanımlarında ulusal birlik ve iç dayanışmanın rolü ele alındı. Rahimpur Ezğadi, “12 günlük savaş”ın çeşitli boyutlarını değerlendirerek, ülkenin savunusunda halkın birlik ve dayanışmasının önemine vurgu yaptı.
- “İran İslam Devrimi her yerde nüfuz sahibidir”
- “Zayıflık sinyali verirsek yeniden saldırırlar”
- “Hipersonik füzeler teknolojilerini deldi; ateşkesi bu yüzden ilan ettiler”
- “Sinemada sistematik çarpıtma var”
- Tarih anlatıları ve Holokost tartışmaları
- Ateşkesten sonra 95 Filistinlinin öldüğü iddiası, esir ve cenazeler
- Batılı ve bölgesel liderlere eleştiriler
- Nükleer anlaşma ve müzakere ekibi eleştirisi; Zarif’e ağır sözler
- “Ne zaman taviz verdik, darbe yedik” – ekonomi tartışması
- Mahremiyet, hicab ve kamusal alan
- Pehlevî dönemine eleştiri
“İran İslam Devrimi her yerde nüfuz sahibidir”
Yüksek Kültür Devrimi Konseyi üyesi Rahimpur Ezğadi, “Bütün devletlerin paralı askerleri olur; onları öne sürerler. İran İslam Devrimi ise hiçbir zaman paralı asker kullanmadı; yalnızca gerçek fedaileri vardır,” dedi. Ona göre paralılar çıkar ve parayla savaşırken, devrim fedaileri ideoloji ve yüce ülküler için mücadele ediyor. Bu nedenle düşmanların 40 yıldır süren çabalarına rağmen İran ayakta kalmıştır.
“Zayıflık sinyali verirsek yeniden saldırırlar”
Konuşmasına göre, “12 günlük savaşta” erkler toplantısına ve Devrim Muhafızları komutanları ile bazı akademisyenlere yönelik saldırılar benzeri görülmemişti. Bu saldırıların başlıca nedeninin, ülke içinden ve yönetimden giden zayıflık sinyalleri olduğunu savundu: “Bazen hâlâ bu sinyaller veriliyor. ‘ABD-İngiltere-İsrail tekrar saldırır mı?’ diye soruyorlar. Zayıflık gösterirsek kesin saldırırlar; iki ses duyarlarsa mutlaka saldırırlar.”
Rahimpur Ezğadi, Lübnan’da ateşkesten sonra Seyyid Hasan Nasrallah’a, Gazze’de ateşkesten sonra Yahya Sinvar’a saldırılar yapıldığını, bunun uluslararası hukuk ve ahlaki ilkelere bağlı kalınmadığını gösterdiğini öne sürdü.
“Hipersonik füzeler teknolojilerini deldi; ateşkesi bu yüzden ilan ettiler”
Aynı oturumda, “12 günlük savaşta İran’ın hipersonik füzeleri ABD, İsrail ve Avrupa’nın bütün teknolojisini delip geçti; bu yüzden ateşkes ilan etmek zorunda kaldılar. İran’ın cevap veremeyeceğini sansalardı bizi bırakmazlardı. Tel Aviv’de birkaç mahalle Gazze’ye benzediğinde, İran’ın başkalarından farklı olduğunu anladılar. Savaşı başlatan kendileriydi; ateşkesi de kendileri istedi,” ifadelerini kullandı.
“Sinemada sistematik çarpıtma var”
Rahimpur Ezğadi, Hollywood ve ‘Yahudi sermayesi’ etkisindeki yapımların İsraillileri “mağdur ve medeni”, Filistinlileri ve Arapları ise “vahşi” gösterdiğini söyleyerek sinema üzerinden gerçeklerin çarpıtıldığını iddia etti. Spielberg’in bazı filmleri ve “İskender” gibi yapımlarda İran’ın ve tarihî şahsiyetlerinin aşağılandığını savundu; “Avatar” gibi filmlerde ise “kahraman”ın çoğu kez ABD/İsrail askeri olarak resmedildiğini ileri sürdü.
Tarih anlatıları ve Holokost tartışmaları
Konuşmasında, II. Dünya Savaşı tarihinin ve Holokost anlatılarının ele alınışına dair tartışmalara da değindi; Roger Garaudy’nin (komünist kökenden gelip sonradan Müslüman olan Fransız entelektüel) resmi rakamlar konusunda soru işaretleri dile getiren kitabını andı ve bunun Avrupa’da baskılara ve yargılamalara yol açtığını söyledi.
Ateşkesten sonra 95 Filistinlinin öldüğü iddiası, esir ve cenazeler
Rahimpur Ezğadi, ateşkesten sonra İsrail’in 95 Filistinliyi öldürdüğünü, bazı esir ve cenazelerin teslim edilmediğini, teslim edilen bazı cenazelerde işkence izleri görüldüğünü öne sürdü. Sosyal medyada cezaevlerindeki koşullara dair dehşet verici anlatımların yayıldığını belirterek İsrail makamlarının cenazelerin akıbeti konusunda ilgisiz davrandığı iddiasını aktardı. Ayrıca Donald Trump’ın, “Hamas cenazeleri hızla teslim etmezse İsrail yeni adımlar atabilir” türü sert uyarılarda bulunduğunu öne sürdü.
Batılı ve bölgesel liderlere eleştiriler
Trump’ın Şarm el-Şeyh oturumlarında ve başka temaslarında çeşitli liderlere açık hakaretlerde bulunduğunu söyleyen Rahimpur Ezğadi, bazı Arap ülkeleri ile Batılı müttefiklerin İsrail’e yakın durduğunu, BAE ve Bahreyn gibi ülkelerin ilişkileri derinleştirdiğini, Türkiye gibi ülkelerin ise söylemde sert dursa da pratikte ilişkileri sürdürdüğünü iddia etti.
Nükleer anlaşma ve müzakere ekibi eleştirisi; Zarif’e ağır sözler
Konuşmacı, nükleer dosyada bazı İranlı yetkililerin uluslararası diplomasiyi doğru okuyamadığını ileri sürerek eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’i “yalan ve palavra uzmanı” olmakla suçladı. “Mekanizma-i maşa (snapback)” ve “tetik mekanizması” maddeleri konusunda yanlış beyanlar verildiğini, zamanla bu maddelerin aktif kaldığının ortaya çıktığını söyledi; Rus temsilcilerin de o dönem bu maddelerin kabul edilmemesini tavsiye ettiğini iddia etti.
“Ne zaman taviz verdik, darbe yedik” – ekonomi tartışması
Ülkenin ekonomik sorunlarını slogan ve dış politika söylemlerine bağlayan bazı üst düzey isimleri eleştirerek, bu kişilerin yıllarca ekonominin kilit koltuklarında oturduğunu ve sorumluluktan kaçtıklarını savundu. Sosyal medyada İngilizce bir röportajıyla gündeme gelen bir eski yetkiliye atıfla bu yaklaşımın yanıltıcı olduğunu söyledi; sorunların iç politika ve icra kökleri olduğuna vurgu yaptı.
Mahremiyet, hicab ve kamusal alan
Kur’an ve Nehcü’l-Belâğa referanslarıyla örtünme ve iffet vurgusu yaptı; erkeklere önce bakışlarını sakınma emrinin geldiğini, kadınlara da benzer şekilde bakış ve davranışlarını koruma öğüdü verildiğini belirterek cinsel ilişkinin aile mahreminde kalması gerektiğini savundu. Sinema-TV dünyasında “çıplaklık ve baş açma savunusu”nu ve istismar iddialarını ele aldı.
Pehlevî dönemine eleştiri
Son olarak Pehlevî döneminde gösterişli geziler, okulların tören için kapatılması, zorla yürütülen gösteriler ve “Cavid Şah” sloganlarıyla veliahtın meşrulaştırılması çabalarını hatırlatarak, Rızâ Pehlevî’ye dair “çocukken onu kral yapmak istediler; yaşlandı ama olmadı” şeklinde alaycı bir yorumda bulundu.