İran’ın Ankara eski Büyükelçisi ve Kafkasya Uzmanı Ali Rıza
Bikdeli, üst düzey Azerbaycan yetkililerinin birçok kez "Zengezur
Koridoru" şeklinde ifade ettiği ulaşım hattına ilişkin Tasnim Haber
Ajansı’na değerlendirmede bulundu.
Aşağıdaki yazıda Ali Rıza Bikdeli’nin değerlendirmeleri şu
şekilde:
*Bakü yetkililerinin Zengezur Koridoru’nun yakın
gelecekte oluşturulacağına ilişkin yaptığı açıklamalar doğru mu, Sizce bu
koridor İran ve Ermenistan arasındaki bağların kopmasına yol açabilir mı?
Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan arasında imzalanan 10
Kasım 2020 tarihli ateşkes anlaşmasının 3. maddesi kapsamında farklı bir hukuki
statüsü tanımlayan ‘Laçin Koridoru’ örneği ile özel bir koridor konsepti
oluşturmuştur. 5 km genişliğindeki koridorun güvenliği Rus barış güçleri
(üçüncü ülke) tarafından sağlanacak.
Dolayısıyla Azerbaycan yetkilileri ‘Zengezur Koridoru’
terimini kullanırken bunun ne anlama geldiğini ve Ermenistan'ın diğer tarafının
kendi toprakları, toprak bütünlüğü ve egemenliği ile ilgili ifadelerini kabul
edip etmediğini bilmemiz gerekir. Ateşkes anlaşmasının 9. maddesine göre
Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşların, araçların ve yüklerin her iki yönde
engelsiz hareketini organize etmek için Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı
bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşım bağlantılarının
güvenliğini garanti etmektedir. Bu tür kolaylıklar ikili ilişkilerde yaygındır
ve genellikle bu tür yükümlülükleri ikili taşımacılık ve transit anlaşmaları
çerçevesinde kabul ederler. Ulaşımın önündeki engelleri kaldırmak bizim de
istediğimiz bir konudur.
1990 yılında patlak veren Dağlık Karabağ savaşı, bizim eski
Sovyet Birliği demiryolu ağına demiryolu erişimimizi kesip İran ekonomisine
ciddi zararlar vermiştir. Demiryolu hatlarımızın Nahçıvan, Kafkasya ve Avrasya
demiryolu ağına bağlanması için bu engelleri bir an önce kaldırmaya
çalışmalıyız.
*Bu tanımların İran jeopolitiği üzerinde nasıl bir etki
yaratıyor?
İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'nın vurguladığı gibi,
bölgenin jeopolitik durumunda herhangi bir değişim kabul edilemezdir. Geçen yıl
Azerbaycan Cumhuriyeti, topraklarını işgalden kurtarmak için kendi
topraklarında 44 günlük bir savaş yürüttü. Bu süreçte Bakü yönetimi,
Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne saygı ilkesinin tamamını dikkatle izledi.
Azerbaycan tarafı, acı bir savaş çıkmasına rağmen Ermenistan topraklarını işgal
etmedi. Daha önce Azerbaycan Cumhuriyeti'nden Ermenistan'a yönelik bir askeri
saldırganlığa tanık olmadığımız için Sünik iline saldırı yapılacağından şüphe
edemeyiz. Bakü yönetiminin Nahçıvan ile ana vatan arasında engelsiz geçiş
istediği sürece, Azerbaycan’ı destekleyeceğiz. Fakat Sünik ilinin bir kısmı
özel bir hukuki rejimle Ermeni hükümetinin kontrolünden ayrılırsa durum farklı
olacaktır. Böyle bir eylemin ilk etkisi, bölgede bir 30 yıl daha savaş ateşi ve
kan dökülmesine yol açacak yeni krizin oluşmasıdır. Ayrıca önceki savaşta
olduğu gibi hegemonik güçlerin nüfuzuna zemin hazırlanabilir. Öte yandan,
sınırların değiştirilmesi meselesi de konuşuluyor. Tabii ki, kişisel olarak hiç
böyle bir tahminim olmadı. Ancak İran'da Kafkasya’da sınırları değiştirmek için
bir komplonun başladığını düşünenler var. Bu tür senaryolar gözden kaçmamakta
ve bu planların uygulanması halinde İran buna seyirci olarak kalmayacaktır.
*Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Rusya ile
Azerbaycan Cumhuriyeti'nin koridor teklifini kabul etmek zorunda kaldığı ve
istese de durumu değiştiremeyeceği söyleniyor. Size göre böyle bir varsayım
doğru mu ve Rusya talebini Ermenistan'a dayatabilir mi?
Bu soru Ermeni yetkililerine yönetilmeli. Bence Erivan'ın bu
konudaki tutumu açıktır. Söylediklerine göre, Ermeni tarafı uluslararası
kurallar ve 10 Kasım 2020 tarihli anlaşmanın 9. maddesi uyarınca, Kafkasya'daki
tüm karayolu, hava ve demiryolu güzergahındaki engeli kaldırmayı kabul
etmiştir. Üçüncü tarafların rolü ise bu sürece katkı sağlamak yönünde olmalı.
*İran Kafkasya bölgesindeki gelişmelerle ilgili ne yaptı,
pasif mi kaldı yoksa belirli bir politika mı izledi?
İran'ın bu konudaki ilkeli tutumu üst düzey yetkililer
tarafından açıklanmış ve pratikte uygulanmıştır. Türkmenistan'ın başkenti
Aşkabat'ta yapılan Ekonomik İşbirliği Teşkilatının 15. Zirvesi'ne katılan Sayın
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, burada İran İslam Cumhuriyeti’nin Kafkasya
politikasına bir kez daha değindi.
Ülkelerin toprak bütünlüğü ile sınırlarına saygı ve bölgede
jeopolitik sınırların değişmezliği prensibi, İran'ın komşuluk politikasının en
önemli unsurunu teşkil etmektedir.
İran'ı son 30 yılda Azerbaycan Cumhuriyeti'nin sınırlarına saygıyı
desteklemeye yönlendiren ilke ve mantık, diğer komşular için de geçerlidir.
İran’ın tüm komşuları bu konuda ülkemize güvenebilir. Bu ilkenin tesis
edilmesinde her zaman sorumlu olarak davranan İran hiçbir zaman tereddüt
etmemiştir. Kafkasya'daki güzergahların önündeki engellerin kaldırılması,
Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan sınırlarının çizilmesi ve aralarında
kalıcı bir barış anlaşması için yapılan çabalarının büyük destekçisiyiz.