Esad’ın Düşüşü ve Batı’nın Desteğiyle Terörist Grupların Bölgeye Geri Dönüşü

GİRİŞ: 14.12.2024 23:19      GÜNCELLEME: 14.12.2024 23:19
Rasthaber -  Beşar Esad’ın düşüşü ve terörist grupların Suriye’ye hakim olması, radikalleşmenin artması, yabancı savaşçıların geri dönmesi ve bölgede güvenlik tehditlerinin yükselmesi gibi geniş çaplı sonuçlar doğuracaktır.

Suriye’deki gelişmeler ve bunların bölge ile dünya üzerindeki etkileri, çağımızın en karmaşık krizlerinden biridir. Esad’ın düşüşü ve radikal grupların bu ülkenin geniş bölgelerine hakim olması, dünyayı yeni bir tehdit dalgasıyla karşı karşıya bırakmıştır. Bu olaylar yalnızca Ortadoğu’yu radikalleşmenin merkezi hâline getirmekle kalmamış, aynı zamanda radikal gruplara mali ve askeri destek sağlayarak bu durumun oluşmasında büyük bir rol oynamış Batılı ülkelerin de güvenliğini tehlikeye atmıştır. Bu makalede, bu meseleleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Batı’nın Desteği Altında Ortadoğu’da Terörizmin Yayılması

Batı'nın özellikle ABD'nin Ortadoğu krizlerindeki politikaları, bu bölgede terörizmin yayılmasında temel bir rol oynamıştır. 2003 yılında Amerika’nın Irak’a saldırması ve bu ülkede oluşan güç boşluğu, IŞİD gibi grupların yükselmesine zemin hazırlamıştır. IŞİD, 2014 yılında Suriye ve Irak’ın geniş bölgelerini kontrol altına almayı başarmıştı.

Ayrıca Batılı ülkeler, Beşar Esad hükümetini zayıflatmak amacıyla Suriye içindeki saldırgan gruplara mali ve askeri destek sağladı. 2012 yılından itibaren bu ülkeler tarafından Suriyeli gruplara yaklaşık 500 milyon dolar tahsis edilmiş ve bunun bir kısmı doğrudan radikal grupların eline geçti.

Batı’nın, radikal gruplara mali destek sağlamakla suçlanan bazı Arap ülkeleriyle olan iş birliği de dolaylı olarak terörizmi güçlendirmiştir. Araştırmalar, bu ülkelerden Suriyeli isyancılara gönderilen yardımların yaklaşık %40’ının radikal grupların eline geçtiğini gösteriyor.

Bunun yanı sıra, bölgenin temel sorunlarına, örneğin yoksulluk ve işsizlik gibi meselelere dikkat edilmemesi, radikalleşmenin yayılmasında başka bir etken oldu. Dünya Bankası’nın raporuna göre, 2022 yılında terörist grupların kontrolündeki bölgelerde Suriyeli gençlerin %50’sinden fazlası işsizdi ve bu durum, bu grupların insan kaynağı sağlamasını kolaylaştırdı.

Batı’nın askeri müdahalelerinin de bu süreçte etkili olduğu inkâr edilemez. Örneğin, Amerika’nın Suriye’ye yaptığı hava saldırıları genellikle hükümetleri zayıflatmış ve radikal grupları güçlendirmiştir. Daha önceki incelemeler, bu saldırılardan sonra boşaltılan bölgelerin yaklaşık %30’unun radikal grupların kontrolüne geçtiğini gösteriyor.

Bu adımlar ve ABD ile Avrupa’nın politikaları, bölgenin sorunlarını çözmek bir yana, krizlerin derinleşmesine ve terörizmin yayılmasına neden olmuştur.

Suriye’deki Terörist Gruplar ve Bölge İle Dünya Güvenliği Üzerindeki Tehdit

Suriye, daha önce de bazı bölgelerinde teröristlerin faaliyet gösterdiği bir yerdi. Ancak artık, Orta Doğu’da terörist ve silahlı grupların ana merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Bu grupların varlığı ve hâkimiyeti yalnızca Suriye’nin iç güvenliğini etkilemekle kalmamış, aynı zamanda bölgenin istikrarı ve hatta dünya güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmuştur. Aşağıda, Suriye topraklarında faaliyet gösteren bazı radikal ve terörist gruplara kısaca değinilmiştir:

Heyet Tahrir'uş Şam: Bu terörist grup, Suriye’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren en güçlü gruptur ve el-Kaide’nin kalıntılarından oluşmaktadır. Geçmişte Nusra Cephesi olarak bilinen ve 2018 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Heyet Tahrir'uş Şam, Esad rejiminin düşüşüyle birlikte bugün Ebu Muhammed Colani liderliğinde Suriye topraklarını kontrol etmektedir.

IŞİD: IŞİD gücü 2014-2018 yılları arasına kıyasla azalmış olsa da, bu grubun kalıntıları hâlâ Suriye’nin doğusundaki çöl bölgelerinde, özellikle Deyrizor ve Humus’ta operasyonlar gerçekleştirmekte ve ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Son günlerde Heyet Tahrir'uş Şam güçlerinin IŞİD bayraklarıyla Lazkiye şehrine girişine ilişkin görüntülerin yansıması, bölgeyi ve dünyayı bir kez daha endişelendirmiştir.

Suriye Milli Ordusu: Bu grup, Türkiye’nin desteğiyle faaliyet göstermekte olup, Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye sınırına paralel geniş bölgeleri kontrol etmektedir. Suriye Milli Ordusu, Beşar Esad ordusundan ayrılan askerlerden oluşmuş ve başlangıçta Özgür Suriye Ordusu adıyla tanınmıştır.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG): IŞİD ile mücadele eden Suriye Demokratik Güçleri, Fırat Nehri’nin doğusundaki geniş bölgeleri, özellikle IŞİD'in eski başkenti Rakka’yı kontrol etmektedir. Ancak bu grup, zaman zaman Türkiye ve diğer gruplarla çatışmalara girmektedir.

Güney Operasyonları Odası: Güney Suriye’de Dera bölgesinde yakın zamanda ortaya çıkan bu yeni isyancı grup, Esad rejimine karşı başlatılan ayaklanmanın kaynağı olan bu bölgeyi, şimdi Dürzi savaşçıların üssü hâline getirdi.

Daha Küçük Radikal Gruplar: El-Kaide’ye bağlı Hurras'ud Din ve Nusra Cephesi’nin kalıntıları gibi gruplar hâlâ Suriye’nin çeşitli bölgelerinde aktif. Bu grupların faaliyetleri, bölgesel ve uluslararası aktörlerin mali ve askeri destekleriyle, bölgenin istikrarsızlığını artırmaya devam etmektedir. Bu grupların her biri kendi özel hedeflerini takip etmekte, ancak nihai sonuçları bölgedeki güvensizliğin artması ve radikalizmin yayılmasıdır.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM