Süveyda'daki Çatışmalarda Siyonistlerin Açık ve Gizli Hedefleri

GİRİŞ: 19.07.2025 09:58      GÜNCELLEME: 19.07.2025 09:58

Rasthaber -  Colani rejiminin Dürzilerin kontrolündeki Süveyda vilayetinde işlediği suçlar, Siyonistlere Suriye'deki hareketlerini genişletmek ve ülkenin bölünmesi gibi hedefleri ilerletmek için gerekli bahaneyi bir kez daha vermiş olmuştur.

Son günlerde Siyonist işgal güçleri, Suriye’nin güneyindeki bölgelere çok sayıda hava saldırısı düzenleyerek bu yoğun saldırıları Şam’ın içine ve iki hassas devlet merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Genelkurmay Başkanlığı’na kadar taşıdı.

Siyonist rejimin askeri ve siyasi yetkilileri, bu saldırıların amacının rejimin güvenliğini korumak olduğunu söylediler ve ayrıca Suriye’deki Dürzi azınlığı desteklediklerini iddia ettiler.

Peki gerçekten Siyonist rejimin “azınlıkları koruma” sloganının ve burada özel olarak Suriye’deki Dürzileri destekleme iddiasının arkasındaki gizli çıkarları nelerdir?

Hassas güvenlik bölgesindeki Dürzi azınlık
Suriye’deki Dürzi azınlığı, işgal altındaki Golan Tepeleri’nin yakınında, güvenlik açısından hassas bir bölgede yaşıyor. Dürzilerin çoğu Suriye’nin güneyindeki Süveyda vilayetinde bulunuyor; Siyonist rejimin kendisi için bir güvenlik tampon bölgesi olarak gördüğü bir yer.

Süveyda vilayetinin Golan Tepeleri’ne yakın olması, Siyonist yetkililerin –özellikle de işgalci rejimin savaş bakanı Yisrael Katz’ın bu bölgeyi ve Suriye’nin güneyindeki diğer, özellikle Golan’a yakın bölgeleri stratejik ve hassas noktalar olarak tanımlamasına neden oldu.

23 Şubat’ta işgalci rejimin başbakanı Benyamin Netanyahu, Ebu Muhammed Colani rejiminin azınlıklara yönelik baskıcı ve vahşi politikalarını istismar ederek, Suriye’deki Dürzi toplumunu koruma iddiasında bulundu ve Suriye’nin güneyinin, özellikle Kuneytra, Dera ve Süveyda vilayetlerinin askersizleştirilmesi gerektiğini ilan etti.

Geçtiğimiz günlerde de Colani rejiminin terör unsurları, Süveyda’da Dürzilere karşı kanlı katliamlar gerçekleştirince, Siyonist rejim yine o klasik “Dürzileri koruma” bahanesiyle devreye girerek, savaş bakanı bu rejimin Suriye’nin güneyinin askersizleştirilmesi politikasının uygulanması gerektiğini söyledi.

Bu açıklamalara bakıldığında, Siyonistler Dürzilerin Suriye’nin güneyinde ve Golan Tepeleri’ne yakın bir bölgede varlığını, Suriye ile işgal altındaki Filistin arasında bir tampon bölge oluşturmak için askersizleştirme bahanesi olarak kullanıyorlar.
Bu doğrultuda, işgalci rejim yetkilileri, Süveyda’daki bazı Dürzi şahsiyet ve grupların desteğini kazanmaya çalışıyor. Ancak şimdiye kadar Dürzi çoğunluğu, işgalcilerle herhangi bir bahaneyle işbirliği yapmayı reddetmiştir; fakat fitne dalgası hâlen devam ediyor.

Bu noktada, işgal altındaki Filistin’deki Dürzi toplumunun ruhani lideri ve Siyonist rejimin bir adamı olarak tanınan Muvaffak Tarif, Süveyda’daki şiddet dalgasının ardından işgalci rejimin kabinesinden derhâl harekete geçmesini istedi. Muvaffak Tarif, eğer Suriyeli kardeşlerimizi korumazsak, kapsamlı bir halk çatışması göreceğimiz iddiasında bulundu.

Veriler, 1948’de işgal altına alınan topraklardaki Dürzilerin Siyonist rejimin askeri yapısının bir parçası olduğunu ve yıllık olarak rejimin sıradan askerlerinin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturduğunu gösteriyor. Bu nedenle, Suriye’deki Dürzileri koruma sloganı, Arap Dürzilerin Siyonist ordusundaki geçmişi de dikkate alındığında, işgalciler için Suriye topraklarında nüfuzlarını ve işgallerini genişletmek adına iyi bir bahane teşkil ediyor.

Siyonist rejim ve Suriye’yi bölme projesi
1948’de sahte Siyonist rejimin kurulmasından bu yana, bu rejimin temel hedefi kendi güvenliğini sağlamak için bölge ülkelerini zayıflatmak ve bölmek olmuştur. İşgal altındaki Filistin’e komşu olan Suriye, Siyonistlerin nüfuz etmeye çalıştığı ve sürekli olarak bölünmesini konuştuğu stratejik en önemli ülke konumundaydı.

Örneğin, Siyonist rejimin eski savaş bakanı Moşe Ya’alon, 2016 Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Suriye bizim bildiğimiz şekliyle yakın gelecekte asla bir daha birleşmeyecek” demişti.

Bu nedenle gözlemciler, İsrail rejiminin Dürzileri destekleme bahanesiyle Suriye’ye yönelik son dönemdeki yoğun saldırılarının, sonunda Suriye’nin bölünmesi projesinin başlatılmasına yol açabileceğini ve bunun geniş çaplı tehlikeler doğurabileceğini düşünüyor.

Suriye’nin parçalanması, aynı zamanda İsrail rejimine, Şam’daki yeni rejime karşı olan muhalif gruplarla ittifak kurma fırsatları da sunacaktır. Siyonistlerin, bu tür bir işbirliğini Dürzilerle başlatmaya çalıştıkları da anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak, Suriye merkezi ve birleşik bir karar alma organından yoksun kalacaktır. Özellikle de Colani rejimi tamamen yetersiz olduğunu kanıtlamış ve iddialarının aksine Suriye’ye ve halkına hiçbir önem vermediğini göstermiştir.

Güçte kalmak için Amerika ve İsrail rejiminin istediği her tavizi vermeye hazır olduğunu da ortaya koymuştur. Buna Golan Tepeleri’nin resmen işgalcilere teslim edilmesi de dâhildir.

Dürzilerin diplomatik ve istihbarat baskı kartı olarak kullanılması

Birkaç gün önce İsrail rejiminin i24 News sitesi, Ebu Muhammed Colani’nin Azerbaycan’da Siyonist yetkililerle görüştüğünü ve bu görüşmelerin amacının Tel Aviv ile Şam arasında imzalanması planlanan güvenlik anlaşmasının detaylarını tartışmak olduğunu bildirdi.

Ayrıca bazı kaynaklar, Colani’nin bu rejimin desteğini almak karşılığında Golan’ı Siyonistlere resmen teslim etmeyi kabul ettiğini aktardı.

Ancak bu görüşmelerin üzerinden yalnızca birkaç gün geçmişken, Süveyda vilayetinde yaşanan kanlı çatışmaların ardından İsrail rejimi, bölgede Dürzileri koruma iddiasıyla harekete geçti ve Şam’daki Suriye devlet merkezlerini bombaladı. Aynı zamanda Netanyahu, Suriye askeri güçlerinin güney Şam’a girmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Bazı analistler, İsrail rejiminin Dürzileri koruma bahanesiyle sahadaki baskıları artırarak Colani rejimiyle müzakerelerde daha fazla taviz koparmaya çalıştığını öne sürüyorlar; her ne kadar Colani’den taviz almak için çok fazla çabaya gerek olmasa da.

Dürzilerle istihbarat yakınlaşmasının önemi
9 Aralık 2024’te Siyonist rejim Askerî İstihbarat Başkanı Şlomi Bender, Yisrael Katz’ın talimatıyla Şeyh Muvaffak Tarif ile görüştü. Bu görüşmenin amacı, Golan Tepeleri yakınlarında artan gerilim ortamında İsrail’in Suriyeli Dürzilerle istihbarat işbirliğinin önünü açmaktı.

Bu bağlamda İbranice yayın yapan “Yahudi Geleceği” adlı site, Dürzilerin Siyonist rejim istihbaratındaki rolü hakkında bir rapor yayınladı. Raporda, Tel Aviv’in Dürzilerin istihbarat alanındaki rolünü çok önemli gördüğü belirtilmekte; zira Dürziler, Arap toplumunun kültürel normları, aile yapıları ve kamuoyu hakkında derin bir anlayışa sahiptir ve bu durum gizli operasyonlar için büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Ancak İsrail rejiminin, Suriyeli Dürzileri istihbarat faaliyetlerine çekme konusundaki yoğun ve komplocu çabalarına rağmen, bu çabalar henüz somut bir sonuç vermemiştir.

Yusuf el-Cerbua, Suriye Dürzi toplumunun dini lideri olarak, Süveyda halkının topraklarına sadık olduğunu ve herhangi bir dış müdahaleyi veya yönlendirmeyi kabul etmediklerini vurguladı.

Lübnan Dürzi toplumunun lideri ve bu ülkenin eski İlerici Sosyalist Partisi Başkanı Velid Canbolat da, İsrail rejiminin Süveyda’da son dönemde yarattığı fitne sırasında birçok kez halkı İsrail’in tuzaklarına karşı uyardı.

Bu bağlamda Velid Canbolat, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, İsrail rejiminin kimseyi korumadığını, amacının yalnızca Süveyda’da gerilim ve katliamı körüklemek olduğunu belirterek, bu vilayetin halkından işgalcilerin oyunlarına karşı dikkatli olmalarını ve onların tuzağına düşmemelerini istedi.

Gözlemcilere göre en olası senaryo, İsrail rejiminin Suriye’deki son hamlelerinin ardında, Amerika ve müttefiklerinin desteğiyle yürütülen bir Suriye’yi parçalama projesinin olduğunu ve Colani rejiminin de bu tehlikeli Amerikan-Siyonist planların uygulanmasının önünü açtığını göstermektedir.Bu bağlamda Suriye’deki gelecekteki gelişmeleri dikkatle takip etmek gerekmektedir/mehr

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM