Amerika Birleşik Devletleri'nin izolasyonu, gücün Asya'ya
devredilmesi, direniş ideolojisinin genişlemesi ve alanlarının gelişmesi,
mevcut durumdan geçişin üç ana bileşeni ve göstergesidir.
Küresel ve bölgesel gelişmelerin seyri, İran ve direniş
eksenindeki müttefiklerinin yeni dünya düzeninin temellerini atacağının
kanıtıdır.
İslam İnkılabı Lideri, son konuşmasında, verilere ve
gerçeklere dayanarak, yeni dünya düzeninin değişiminin üç özelliğini gündeme
getirdi ve bu üç özellik: Amerika Birleşik Devletleri'nin izolasyonu, gücün
Asya'ya devredilmesi, direniş ideolojisinin genişlemesi ve alanlarının
geliştirilmesidir.
Uluslararası ilişkilerde klasik teori, uluslararası güç
transferi dönemlerinde uluslararası sistemde krizlere ve ciddi çatışmalara yol
açan birçok riskin olduğuna işaret etmektedir. Belki de şu anda Rusya'nın
Ukrayna'daki askeri operasyonları aracılığıyla bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Bu
nedenle İmam Hamanei, yeni dünya düzeninin oluşumu hakkında konuşabileceğimiz
kriterleri belirledi. Bu bağlamda uluslararası ve bölgesel arenada yaşanan bazı
göstergeleri inceleyerek İran liderinin bahsettiği geniş hatların arka planını
analiz etmek mümkündür.
Amerika'nın İzolasyonu
Amerika'nın uluslararası arenadaki ana oyuncu rolünün
azalması ve modern uluslararası düzenin en önemli genel süreçlerinden
ayrılması, değişimin ilk işaretidir. İmam Hamanei, Amerika'nın izolasyonunun
çeşitli belirtilerini tanımlamıştır ve bunlar şöyledir: Amerika'nın ekonomik
sorunları, Amerika'nın Afganistan ve Irak gibi küresel konularda yanlış hesap
yapması ve Doğu Asya'da tekrarlanan başarısızlıkları.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ekonomik sorunlar ve bu
ülkedeki yüksek miktardaki ulusal borç dikkate alındığında, son birkaç yılda
borç miktarında önemli bir artış gözlemlendiği söylenebilir. Öyle ki bu borç 31
trilyon doları aştı ve bunun büyümesi Washington hükümeti için gerçek bir sorun
haline geldi.
Tahminler, ABD'nin küresel borç miktarının 2021'in sonunda
yaklaşık 300 trilyon dolara ulaştığını gösteriyor. Bu, tek başına ABD’nin
borcunun küresel borcun %10'undan fazlasını oluşturduğu anlamına geliyor ve
burada, konunun büyüklüğü ve etkisi ortaya çıkmaktadır.
Ama şu anda Amerika'nın borç sorunu sadece Amerika'daki her
vatandaş için 93 bin dolar olduğu tahmin edilen devasa miktardan
kaynaklanmıyor, sorun şu anda yılda yaklaşık 450 milyar dolara ulaşan bu
borçların net faizidir. Amerika'nın bir diğer sorunu da enflasyondur. Yani
geçen Eylül ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde beklentileri aşan ve son 40
yılın en yüksek seviyesine ulaşan ana tüketici fiyat endeksindeki artıştır.
Amerika'nın yanlış hesaplamaları ve Doğu Asya'dan
çekilmesi
Amerika Birleşik Devletleri'nin küresel izolasyonunun ikinci
faktörü, Amerika'nın yanlış hesaplamaları ve Doğu Asya'dan çekilmesidir.
Stratejik boyutta, 20 yıllık işgalin ardından 15 Ağustos 2021'de ABD'nin
Afganistan'dan çekilmesi ani bir karar olarak nitelendirildi ve bu, Beyaz
Saray'ın en uzun savaşında politikalarının başarısızlığını gösterdi. Bu karar
bir yandan Cumhuriyetçi ve Demokrat parti mensupları arasında sorumluluklardan
kaçma ve karşılıklı olarak suçlamalarda bulunma yoluyla derin iç farklılıkları
ortaya çıkarırken, diğer yandan da ABD Başkanı Joe Biden yönetimindeki asker ve
politikacılar arasındaki sorunları gözler önüne serdi.
Amerika'nın çekilmesinden önceki dönemde NATO üyeleri
arasında ortaya çıkan diğer çelişkilere ek olarak, onlar Afganistan'dan hızlı
bir şekilde çekilmeleri ve bunun doğuracağı sonuçlar hakkındaki korkularını
dile getirdiler. Öte yandan, korkunç insani facialar karşısında Afganistan ve
İran arasındaki işbirliği ortaya çıktı ve Taliban hareketinin iktidara
gelmesinden sonra uluslararası finans kuruluşları bu ülkeye yardımlarını
durdurdu ve Washington, Afganistan Merkez Bankası'nın yaklaşık 9,5 milyar
dolarlık varlığını dondurdu.
İki; Gücün Asya’ya transfer olması
İmam Hamanei’nin görüşüne göre yeni dünya düzeninin
değişimindeki ikinci süreç ve işaret, gücün Asya'ya devredilmesidir.
İstihdam edilenlerin insani kabiliyetleri ve büyüklüklerinin
yanı sıra ekonomik büyüme gösteren ülkelerin ekonomi politiğinin
incelenmesindeki en önemli unsurlar dikkate alındığında dünya, ekonomik gücün
hegemonyaya dayalı kapitalist Batı'dan Doğu'ya doğru geçtiğine şahit
olmaktadır.
Doğu, artık Çin, Rusya ve İran'ın öncülüğünde yeni ekonomik
modellere bağlıdır. Temelde bu yeni modeller, bu ülkelerin uluslararası
arenadaki konumlarını, insanların ihtiyaçlarını ve yaşamsal çıkarlarını dikkate
almaktadır. Hem de Batı gibi yayılmacı bir sömürge politikası olmadan. Bu,
Batı'da son iki yüzyılda artan bir şeydir.
Üç; Direniş ideolojisini yaymak ve cephelerini
genişletmek
İmam Hamanei'nin bakış açısına göre yeni dünya düzeninin
değişimindeki üçüncü süreç ve önemli işaret, direniş ideolojisinin yayılması ve
sahada gelişmesidir. Washington ve Tel Aviv'in doğrudan askeri güçle yaratmaya
çalıştıkları “yaratıcı kaos" fikrini bölgede uygulamak zorlaştıktan sonra,
Batı, Yemen, Irak ve tabii ki Filistin direnişiyle birlikte İran, Suriye ve
Lübnan Hizbullah'ının çevresini daraltma politikasına başvurdu.’