Taliban 15 Ağustos akşamı, Kabil'e girdi ve bu güçlerin
girişi ile beraber Afganistan Başbakan Muhammed Eşref Gani kaçtı. Eşref
Gani'nin Kabil'den çıkması ile birlikte ömrü de son buldu. Taliban grubu ise
tam olarak kontrolü ele aldığını yazıp Afganistan'da savaşın bittiğini anlattı.
Arap ülkeleri arasında üç tür tepki göze çarptı. Suudi
Arabistan ve BAE pasif bir tepki göstererek
belirli bir tutum ortaya koymadan
Afganistan halkını desteklediklerini iddia edip bu ülkede istikrarın sağlanması zaruretinden
söz ettiler.
Bu bağlamda Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığındaki Suudi
Arabistan bakanlar konseyi yani kabine,
Salı günü Suudi Arabistan'ın Afganistan halkı yanında duracaklarını
belirtip Afganistan'daki koşulların istikrara kavuşmasını temenni ettiklerini
bildirdi. BAE de Afganistan
gelişmelerini dikkatle izlediklerini belirterek bu ülkede istikrar ve
güvenliğin yakın zamanda tesis edilmesini umduklarını vurguladı.
Görünen o ki Riyad ve Abu Dabi'nin bu tepkilerinde
Amerika'ya güvenmenin doğurduğu bir korku ve panik havası da
hissedilmektedir. Bu korku ve panik,
Amerika'nın kritik zamanlarda ortaklarını desteklememesinden kaynaklanmaktadır.
Suudi Arabistan da daha önce 2011 yılında Amerika'nın Mısır ve Tunus dönem
iktidarları Hüsnü Mübarek veya Zeynelabidin bin Ali'yi desteklememesinden
memnun olmadığını gözler önüne sermişti.
Arap ülkelerinin Afganistan gelişmelerine yönelik ikinci tür
tepkisi de Katar'ın gösterdiği tepki idi. Katar son yıllarda Taliban'ın
temsilcilerine ev sahipliği yapmış ve bir kaç kez Afganistan hükümeti ve
Taliban grubu arasındaki diyalog görüşmelerine de ev sahipliği yapmıştır. Görünen o ki Katar bu ev sahipliği ve yakın
ilişkilerinden dolayı Taliban'da etkin güce sahip Arap ülkeleri arasında yer
almaktadır. Katar şimdi de bu
etkinliğinden bu ülkede ateşkes ilan edilmesi yönünde kullanmak istiyor.
Bu doğrultuda Katar dışişleri bakanlığı yayımladığı
bildiride Taliban heyeti ile oturumda, sivillerin korunması ve barışın tesisini
desteklediklerini ve Doha'nın kapsamlı ve sürekli ateşkesi istediğini belirtti.
Doha ayrıca siyasi geçişin hemen yapılması gerektiğini de belirtiyor. Öyle ki
kapsamlı bir siyasi çözüm sunulmalı ve tüm Afgan taraflarını kapsamalıdır.
Gerçekte Katar'ın bu tutumu bu ülkenin Afganistan
gelişmelerinde rol oynamak istediğini ve diğer bölge ötesi aktörler yanında
Taliban'ın iktidarını kabul etmek istediğini göstermektedir.
Arap ülkelerindeki hava trafiğine yönelik tür tepkiler,
Yemen ve gruplarının dikkatlerini çekenler. Yemenliler paralı askerlerin
Afganistan'ın durumundan derslerini çıkarmalarını istedi. Gerçekte bu Arap
aktörler, Afganistan gelişmelerinin anti emperyalist ve işgalci mahiyetine
değinerek Batıcıların bu anı ibret almalarına ve Afgan Batıcıların akıbetine
dikkat etmelerine vurgu yaptıklar.
ParsToday