Muhammed Ali Nas isimli Bahreynli devrimci gencin Al-i
Halife rejimi tarafından şehit edilmesinin ardından Bahreyn halkı başkent
Manama'da protesto eylemi düzenleyip, rejim aleyhinde sloganlar attılar.
Bahreynli eylemciler, bu ülkede zulüm, totalitarizm,
despotizm, yolsuzluk, adaletsizliğin son bulmasını ve demokrasinin hakim
kılınmasını talep ettiler.
Aslında Bahreyn'deki ayrımcılık durumu diğer ülkelerin tam
tersi. Tüm ülkelerdeki ayrımcılık ve dışlama politikaları ve uygulamaları
genellikle azınlıklara uygulanmaktadır. Ancak Bahreyn'de Şiilere yönelik
ayrımcılık, ülke nüfusunun yüzde 75'inden fazlasının Şiilerden oluştuğu bir
zamanda ortaya çıkıyor.
Bahreyn nüfusunun çoğunluğunu Şiiler oluşturmasına rağmen,
küçük bir kabine varlığına sahipler ve Sünni bir azınlık tarafından
yönetiliyorlar. Siyasal ve sosyal olarak giderek daha fazla marjinalleşiyorlar.
El-Halife hükümeti, herhangi bir siyasi hareketi, katılımı veya rolü
engellemektedir. Son yıllarda Şiiler, ayrımcı bir hükümetin kabuğunu meşru,
barışçıl ve demokratik bir şekilde kırmaya çalıştıklarında baskı altına
alındılar.
Bahreyn hükümeti, Şubat 2011 olaylarından sonra düzenli bir
medya kampanyasıyla Şii doktorların ve sağlık personelinin aleyhine asılsız
haberler düzenledi. Ayrıca birçoğu tutuklandı, işkence gördü ve işten atıldı.