Doha'da süren ateşkes müzakerelerinde önemli bir mesafe kat
edildiği belirtildi. Washington Post'un (WP) perşembe günü yayınladığı habere
göre İsrail ve HAMAS bir "çerçeve" üzerinde anlaştı. Şu anda bunun
nasıl uygulanacağı müzakere ediliyor.
Haberde, çerçeve belirlenmiş olsa da nihai bir anlaşmanın
muhtemelen yakın olmadığı ve tüm ayrıntıların belirlenmesinin zaman alacağı da
aktarıldı. Gazeteci David Ignatius WP'deki köşesinde en mühim sorunu şu
ifadelerle açıkladı: "HAMAS'ın rehine olarak tuttuğu erkek askerleri
serbest bırakacağı ve her iki tarafın da 'İsrail güçlerinin Gazze'den tamamen
çekilmesiyle' birlikte 'düşmanlıkların kalıcı olarak sona erdirilmesini' kabul
edeceği 2. aşamaya geçiş, tökezleyen blok oldu."
ARAP-AMERİKAN DESTEKLİ GÜÇ
Ignatius'a göre her iki taraf da anlaşmanın ikinci
aşamasında Gazze'nin Filistin Yönetimi destekli bir güç tarafından "geçici
olarak yönetilmesini" kabul edeceğinin sinyalini verdi. Gazeteci, bu
süreçte "ne HAMAS'ın ne de İsrail'in Gazze'yi yöneteceğini” ileri sürdü.
Habere bakılırsa bölgedeki güvenlik, İsrail'e karşı ılımlı Arap ülkelerinin
destekleyeceği ve ABD'nin eğiteceği bir güç tarafından sağlanacak. WP'ye göre
İsrail, Gazze'deki savaşı sona erdirmeye niyetli “çünkü güçlerini İran ve
vekilleriyle olası bir çatışmaya hazırlamak istiyor.” Bu da bizi elbette
Hizbullah'a getiriyor.
'İHTİYAÇ OLDUĞU SÜRECE SAVAŞACAĞIZ'
Hasan Nasrallah, WP'nin haberinden saatler önce Lübnan
sınırındaki çatışmaları “koşulsuz olarak” kesmek için şartını açıkladı:
HAMAS'ın İsrail ile Gazze'de ateşkes anlaşmasına varması. Genel Sekreter
sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer bir anlaşma olursa cephemiz koşulsuz
olarak ateşi kesecektir. Neden mi? Çünkü biz bir destek cephesiyiz.”
Nasrallah, Hizbullah'ın saldırılarındaki amacın "düşmanı
maddi, manevi ve finansal olarak tüketmek" olduğunu söyledi ve bunu
başardıklarının altını çizdi.
Nasrallah, HAMAS'ın tüm Direniş Ekseni adına müzakere
ettiğinin altını çizerek, “o neyi kabul ederse biz de onu kabul edeceğiz."
dedi. Müzakerelerin gidişatı ve etkileri üzerine şunları aktardı: "Bizi
bilgilendiriyorlar ve fikirlerimizi duymak istiyorlar. Onlara karar vermelerini
söylüyoruz fakat kimsenin cephemizin yorulduğunu düşünmesini istemiyoruz.
İhtiyaç duyulana kadar savaşmaya devam edeceğiz."
İsrail'in Gazze'de ateşkes sağlandıktan sonra Lübnan'a karşı
cepheyi açık tutacağından "şüphe duyduğunu" vurgulayan Genel Sekreter
sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Netanyahu savaşı sürdürmeye karar
verirse İsrail'i de sonuna kadar peşinden sürükleyecektir. O zaman biz de
Lübnan'ı ve halkımızı sonuna kadar savunacağız.”
SABOTAJ GİRİŞİMLERİNDE YENİ AŞAMA
Katar'daki görüşmeler yoğun biçimde sürerken, İsrail ordusu
belki de Binyamin Netanyahu'nun baltalama girişimlerinin bir sonucu olarak
Gazze üzerindeki askeri baskıyı son günlerde artırdı. Gazze'de yeni tahliye
uyarıları yayınladı. Faaliyetlerini sürdürdüğü Refah ile kuzey Gazze'den gelen
ölüm haberlerinde de yükseliş var. Üst düzey HAMAS yetkilisi Hüsam Badran'a
göre “İsrail, operasyonları ve katliamları yoğunlaştırarak”, hareketi bir
anlaşmaya zorlamanın peşinde. Fakat Badran, bunun tam tersi bir etki yaratacağı
konusunda uyarıyor.
CIA Başkanı Bill Burns ile Orta Doğu Koordinatörü Brett
McGurk, Batı Asya'da mekik dokuyor. McGurk çarşamba günü Netanyahu ile bir
araya geldi. Görüşmenin ardından İsrail Başbakanlık Ofisi'nden şu kısa açıklama
yapıldı: “Başbakan, ABD Başkanı'nın Özel Temsilcisi ile bir araya geldi ve
İsrail'in kırmızı çizgileri korunduğu sürece anlaşmaya olan bağlılığını teyit
etti." Brett McGurk'un ABD'nin Orta Doğu'da içine düştüğü çıkmazın
mimarlarından olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Not: Gazetemizin yayına hazırlandığı saatlerde HAMAS veya
İsrail, WP'nin haberi hakkında henüz bir yorum yapmamıştı.
VERİLER YALAN SÖYLEMİYOR
İsrail'de yayın yapan Kanal 7 televizyonu, Güvenlik
Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberinde, ülkedeki hastanelerin 7 Ekim
2023'ten bu yana tam 9 bin 250 askeri kabul ettiğini bildirdi. TV kanalı,
"İsrail askerlerinin yüzde 37'sinin psikolojik rahatsızlıklardan muzdarip
olduğunu", geriye kalanların ise yaralı statüsünde olduğunu aktardı. Bu
rakamların İsrail tarihinde bir ilk olduğu kaydedildi.
Maariv gazetesi ise yine 7 Ekim 2023 tarihinden beri 46 bin
İsrailli şirketin kapısına kilit vurduğunu yazdı. Bunu da savaşın İsrail'e
yansımalarına ve Gazze'ye yönelik saldırının devam etmesiyle artan küresel
izolasyona bağladı.
Uzman görüşlerine yer veren gazeteye göre beklentiler,
kapanan şirket sayısının bu yılın sonuna kadar 60 bine yükselebileceği yönünde./aydınlık