Sosyal medya ve diğer alanlarda dolaşıma sokulan kimi
videolardaki açıklamalara bakılırsa; Suveyda ve El Hadar yöresi Dürzilerinin
"Suriye'de kalmaktansa İsrail himayesine geçmek istedikleri" yolunda
spekülasyonlar var.
ÖZERKLİK ÇAĞRISI GELDİ
Suriye’de terör örgütü PKK/PYD’nin ardından ülkenin
güneyinde etkili olan Dürzi cemaatinden de özerklik çağrısı geldi.
Odatv’nin haberine göre, Süveyda kentinde yaşayan Dürzi
el-Muvahhidun Cemaati Lideri Şeyh Hikmet el-Hacri, çarşamba günü yaptığı
açıklamada, yeni dönemde ülkede adem-i merkeziyetçi bir yönetim kurulmasını
talep etti.
Her kesimden Suriye halkını temsil edecek kapsamlı bir
ulusal konferans toplanması çağrısında bulunan el-Hacri, bu konferansta çalışma
komiteleri seçilerek Suriye için yeni bir anayasa taslağı hazırlanmasını
istedi.
Dürzi Lider, yeni anayasanın güçler ayrılığını sağlayan,
yönetim kurumlarını koruyan ve ülkenin parçalanmasını önleyen, ancak adem-i
merkeziyetçi bir idari sistemine öncelik veren yapıda olması gerektiğini
ekledi.
Açıklamasında belirli grupları ya da hizipleri kayıran
herhangi bir gündemden kaçınmanın öneminin altını çizen el-Hacri, “On yıllardır
süren ve yıkım, yerinden edilme ve kan getiren baskıcı bir güvenlik ve parti
otoritesinden çıktık. Herhangi bir hizipçi, partizan, dini ya da bölgesel
otoritenin egemenliği altına girmeyi kategorik olarak reddediyoruz.” dedi.
Yüzde 90’ı Dürzi olan Süveyda kenti, 2011 yılında Dera ile
birlikte olayların ilk başladığı yer olarak biliniyor. 2017 yılında Beşar Esad
ile anlaşarak Suriye bayrağını yeniden çeken Dürziler, HTŞ’nin Halep
operasyonunu başlatmasıyla birlikte yeniden saf değiştirerek Şam’a doğru
ilerlediler. HTŞ’ye desteğini ileten Dürzi cemaati lideri el-Hacri, yeni
yönetim döneminde daha özerk bir yapıda olmak istiyor.
İSRAİL'İN 'B PLANI'
Batı toplumunun medyada her zaman yer verdiği ve kritik bir
noktada gördüğü, İsrail ve Suriye’de yaşayan Dürzilerin ayrıldıkları yegane şey
ise İsrail’deki Dürziler kendilerini İsrail Vatandaşı sayıp her şeyleri ile
İsrail Devletine sadık ve İsrail Devletini savunan bir topluluk olması. Diğer
yandan Suriye’deki Dürzi topluluğu ise halen kendilerini Suriye Vatandaşı
saymaktalar ve İsrail vatandaşlığı ve İsrail’e sadakat ve bağımlılık konusunda
İsrailli Dürzilerden ayrılmaktadırlar.
Yaşanan gelişmeler ile birlikte İsrail'in oluşan yeni
denklemde Suriye'deki işgalini kalıcı hale getirmek için Dürziler ile anlaşmak
istediği yorumları yapıldı.
NETANYAHU’DAN AÇIKLAMA
Öte yandan Netanyahu bölgedeki gelişmeler üzerine yaptığı
değerlendirmede “Şam'daki rejimin düşüşünden sonra Hamas her zamankinden daha
izole. Hamas, Esad'dan yardım alıyordu, bunu kaldırdık” dedi.
DÜRZİLERDEN HTŞ’YE TEPKİ
Söz konusu iddialar ortaya atılırken dikkat çeken bir haber
de Barzani’ye yakın yayın organı Rudaw’dan geldi. Rudaw, yayınladığı
‘Suriye’deki Dürzilerden Colani’ye sert tepki: Federalizm talep ettiler’
başlıklı haberde “Suriye’deki Dürziler, “El Colani gibi, terörizm ve aşırılıkla
bağlantılı olan şahsiyetlerle işbirliği yapmak, ulusal duruşumuzu ve meşru mücadelesini
tehlikeye atmaktadır” diyerek federalizm taleplerini yineledi” ifadelerini
kullandı.
Rudaw’da yer alan haber şöyle:
“Suriye-Ürdün sınırında yer alan Süveyda mıntıkasında
yaşayan Dürizler, yazılı bir açıklama ile Ebu Muhammed El Colani’nin (Ahmed el
Şar’a) liderliğindeki Heyet Tahrir eş-Şam’ın girişimlerine tepki göstererek
yeni bir anayasa ve federalizm projesinin hayata geçirilmesini talep etti.
Süveyda ve Cebel el-Dürüz (Dürzi Dağı) halkı adına yapılan
açıklamada, Colani’ye yakın isimlerin bölgede halkın siyasi tutumlarını
değiştirmek için 500 bin dolar harcadığı belirtilerek bu durumun büyük bir
kaygı ile izlendiği kaydedildi.
“Bu adım, halkımızı satın almak ve onları Nusra Cephesi
lehine kazanmaya yönelik bir çabadır” denilen açıklamada, “Bu hareketlerin,
ulusal kazanımlarımıza doğrudan bir tehdit oluşturduğunu, Süveyda ve Cebel
el-Dürüz halkının haklarını zedelemeye yönelik bir girişim olduğunu
düşünüyoruz. Özellikle, Süveyda halkının doğal hakları olarak kabul edilen
federalizm talebine karşı HTŞ’nin duyduğu endişeler göz önünde
bulundurulduğunda bu adımlar daha da tehlikeli hale gelmektedir” ifadelerine
yer verildi.
Açıklamada, HTŞ’nin attığı adımlar ve amaçları şu şekilde
sıralandı:
“Süveyda ve Cebel el-Dürüz halkının kazançlarını zedelemek:
Bizim çağrımız olan federalizm projesi, tüm Suriyelilerin haklarını güvence
altına almak amacıyla yürütülen bir mücadele parçasıdır ve dış güçlerin
çıkarlarına hizmet etmek ya da merkezi, baskıcı bir yönetimi yeniden dayatmak
için bir araç değildir.
Ulusal duruşumuzu zayıflatmak: El-Colani gibi, terörizm ve
aşırılıkla bağlantılı olan şahsiyetlerle işbirliği yapmak, ulusal duruşumuzu ve
meşru mücadelesini tehlikeye atmaktadır.
Süveyda'yı şüpheli çatışmalara sürüklemek: Bu adımlar,
Süveyda'yı bölgesel ve uluslararası hesaplara alet etmek amacı taşımaktadır, bu
da bizim çıkarlarımıza hizmet etmeyecek ve bölgemizi ulusal haklarımız ve
beklentilerimiz pahasına bir çatışma alanına dönüştürecektir.”
Süveyda halkı adına çağrı
Açıklamada, Colani veya aşırılık yanlısı güçlerle herhangi
bir işbirliğine karşı çıkılacağı belirtilerek, “Biz Süveyda halkı olarak, HTŞ
veya taraftarları ile işbirliği yapılmasını şiddetle reddediyoruz çünkü bu yalnızca
haklarımızı ve kazanımlarımızı zayıflatacaktır” denildi.
Suriye için yeni bir anayasa talebinin yinelendiği
açıklamada, “Suriye'nin geleceği ve Süveyda halkı ile tüm Suriyelilerin
haklarının güvence altına alınması için tek çözüm yolu, tüm mezhepler ve
gruplar arasında adalet ve eşitliği garanti altına alacak yeni bir anayasa
yapılmasıdır” sözlerine yer verildi.
Açıklamada, Süveyda’daki Düzri halkına, “söz konusu adımlara
karşı tek yürek olmaya ve ulusal kazanımlarını koruyacak şekilde saflarını güçlendirme”
çağırısı yapıldı.
“Bu Bölgemizin terörist grupların etki alanına ya da baskıcı
merkezi yönetimlerin yeniden dayatılması için bir platform haline gelmesine
izin vermeyeceğiz.
Meşru haklarımız ancak adil bir anayasayla, tüm tarafların
haklarını güvence altına alacak bir ulusal projeyle korunacaktır. Cebel
el-Dürüz, onur ve özgürlüğün kalesi olmaya devam edecektir ve mirasını ve
tarihini asla sahte vaatler ya da şüpheli paralar karşılığında satmayacaktır.”
DÜRZİLER KİMDİR?
Yaklaşık 9 milyonluk İsrail nüfusu içerisinde 130 bin
civarında Dürzi bulunuyor. Bu da nüfusun 1,7'sine denk geliyor. İsrail ordusu
ve güvenlik güçlerinde etkin bir şekilde görev alan bu Arap topluluğu daha çok
Sunni İslam anlayışına sahip. İsrail'in kuzeyinde yoğunlaşan Dürziler'in
Lübnan, Ürdün ve Suriye'de de yaşadıkları biliniyor.