Ofisin İngilizce ve İbranice olarak yayınladığı bildiri
şöyle noktalanıyor: “İsrail kabinesi, arabulucular HAMAS'ın anlaşmanın tüm
unsurlarını kabul ettiğini İsrail'e bildirinceye kadar toplanmayacak."
HAMAS'ın üst düzey yetkililerinden İzzet el-Rişk, hareketin
anlaşmasının bazı ayrıntılarından caydığı yönündeki iddiaları reddederek, dün
arabulucular tarafından duyurulan şartlara bağlı kaldıklarını söyledi.
'YENİLGİMİZİN ALTINA İMZA ATTIK'
Hükümet oylaması ne zaman yapılır bilinmez ancak birkaç çatlak
ses de zaten çıkacak. Bunların başında iki aşırılıkçı var: Maliye Bakanı
Bezalel Smotrich ile Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir. Her ikisi de ateşkes
anlaşmasını bugüne kadar sabote etmekle övünen, istedikleri zaman Netanyahu
hükümetini düşürebilecek kilit isimler.
Nitekim Maliye Bakanı Smotrich'ten öfke dolu ayrıca itiraf
niteliğinde açıklamalar geldi:
“Sanki herkesin kendisinden bir terörist hareketin savaşarak
yenemeyeceğini anlamış gibi görünüyor. İsrail'in desteği tek çözüm Gazze'ye
yerleşmek ve orada yaşayanlar Sina ya da Ürdün'e sürülüyordu. Ama şimdi
yenilgimizin imzasını attık.”
'SAVAŞ KAZANIMLARI GİTTİ'
Ayrıca Dini Siyonizm Partisi'nin Başkanı olan Smotrich,
ateşkesin birinci aşamasının ardından İsrail'in HAMAS'a karşı "tam
zafer" elde edene kadar mücadelesini yeniden başlatmaması durumunda
partisinin koalisyondan çekileceğini açıkladı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı bir Yahudi
yerleşimde yaşayan Maliye Bakanı, anlaşmayı "İsrail Devleti'nin ulusal
güvenliği açısından kötü ve tehlikeli” olarak niteledi. Mutabakatın “savaşın
birçok kazanımını da tersine çevirdiğini” söyledi ve bu kazanımların “İsrail
kanı pahasına satın alındığını” da sözlerine ekledi.
NETANYAHU'DAN RÜŞVET
Kamu yayıncısı KAN, Binyamin Netanyahu'nun Smotrich ve Ben
Gvir'e hükümette kalmaları karşılığında "sağ için kazanımlar" teklif
ettiğini bildirdi. Habere göre Netanyahu'nun siyasi rüşveti, Batı Şeria'da yeni
yerleşimlerin inşası ve güvenliğin artırılması anlamına gelecek. Kanal bu
önerinin her iki bakan için de cazip olabileceğini bildirdi.
'UTANÇ. HAMAS'A TESLİM OLDUK'
İsrail basınına konuşan ve adı gizli tutulan bir üst düzey
ordu yetkilisinin itirafları da aşırılıkçı Maliye Bakanı'ndan farklı değildi:
“Bu tam anlamıyla bir felaket anlaşması. Bir yılı aşkın bir
süredir böyle bir anlaşmaya karşı direniyoruz. Bu anlaşma Gazze'de kaydettiğimiz
tüm ilerlemeleri faydasız ve boşa çıkarıyor. HAMAS'ı iktidardan uzaklaştıracak
hiçbir mekanizma yok. Bu anlaşmaya göre - şu anda yapılandırıldığı şekliyle
HAMAS, Gazze'yi yönetmeye devam edecek. Muhtemelen yeniden
silahlanacak ve eskisinden daha fazla savaşçı toplayacak.”
Üst düzey asker sözlerini şu çarpıcı ifadelerle noktaladı:
“Size tek bir kelime söyleyeceğim: Utanç. HAMAS'ın teröristlerine teslim
olduk.”
PKK/PYD'nin Tel Aviv'deki en üst düzey destekçisi Dışişleri
Bakanı Gideon Sa'ar da Roma'daki Yahudi cemaatine hitaben yaptığı konuşmada,
“özellikle de teröristlerin serbest bırakılması anlamına geldiği için ateşkesi
kabul etmenin çok zor bir karar" olduğunu söyledi.
'TUFANIN ETKİSİ ATEŞKES İLE SONA ERMEYECEK'
HAMAS'ın Gazze'deki lideri ve müzakere heyetinin başkanı
Halil el-Hayya, Aksa Tufanı Savaşı'nın Filistin davasının tarihinde “önemli bir
dönüm noktasını temsil ettiğini” ve “etkilerinin çatışmanın sona ermesiyle
bitmeyeceğini” vurguladı. Hayya, “Kassam Tugayları'nın yaptıkları düşman
varlığa ölümcül bir darbe indirdi ve tarihin sayfalarında kalacak.”
değerlendirmesinde bulundu.
Ateşkesin duyurulmasının ardından televizyonda bir konuşma
yapan Gazze'deki lider, Filistin halkının tüm haklarını geri kazanacağını ve
İsrail'in işgal ettiği topraklarda, Kudüs'te ve kutsal mekanlarda yenilgiye
uğratılacağını vurguladı.
'DİRENİŞ YENİLGİYE UĞRATILAMAZ'
Hayya ayrıca “halkımızın kararlılığı ve direnişin cesareti
düşmanın planlarını bozdu” dedi ve ekledi: “Savaşçılarımız düşmana karşı
dünyanın daha önce benzerini görmediği bir irade ve güçle operasyonlar yürüttü.
Direnişin asla yenilgiye uğratılamayacağını kanıtladı.”
Filistinli lider sözlerini şöyle sürdürdü: “Unutmayacağız,
affetmeyeceğiz ve halkımızın Gazze'deki fedakârlıklarını göz ardı etmeyeceğiz.
Düşmanımız bizden asla bir zayıflık anı görmeyecek ve halkımız imha savaşına
katılan hiç kimseyi unutmayacak.”
İsrail ve destekçilerinin Gazze'de yaptıklarını “467 gün
boyunca acımasız bir imha savaşı, Nazi suçları ve insanlığa düşmanlık” olarak
nitelendiren Hayya, işgalin işlediği suçların “modern zamanların en iğrenç
soykırımı” olarak sonsuza kadar dünyanın hafızasına kazınacağını belirtti.
TÜM CEPHEYE TEŞEKKÜRLER
Flistinli üst düzey yetkili, İslami Cihad ve Kudüs
Tugayları'ndaki “silah arkadaşlarına”, “Kudüs yolunda yüzlerce şehit, lider ve
mücahit veren Hizbullah'a, Şehit Genel Sekreter Hasan Nasrallah'a ve
liderlikteki kardeşlerine” ayrıca “coğrafi boyutu aşarak savaş denklemini ve
bölgeyi değiştiren hakikat kardeşleri” olarak tanımladığı Yemen'deki
Ensarullah'a teşekkür etti, selamlarını iletti.
Hayya ayrıca “direnişimizi ve halkımızı destekleyen, savaşa
katılan ve Gerçek Vaat 1 ve 2 operasyonlarında varlığın kalbini yok eden”
İran'ın çabalarına ve “Filistin'i ve direnişini desteklemeye katkıda bulunmak
için tüm engelleri aşan, füze ve İHA'larıyla işgal altındaki topraklarımıza
ulaşan Irak direnişine” teşekkür etti.
Bir başka teşekkür ve takdir de hareket adına müzakereleri
yürüten Katar ve Mısır'a gitti.
Filistinli lider son olarak direnişi destekleyerek “onurlu
bir tutum gösteren” Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin ve diğer tüm
ülkelere teşekkür etti.
'ONURLU BİR ANLAŞMA DAYATTIK'
HAMAS'tan sonra Gazze'nin en büyük ikinci gücü olan Filistin
İslami Cihad, ateşkes anlaşmasının "şerefli" bir esir değişimi
içerdiğini kaydetti. İslami Cihad, "Bugün halkımız ve direnişimiz,
saldırganlığı durdurmak için onurlu bir anlaşma dayattı." açıklamasında
bulundu. Gazze'deki direniş örgütlerinin "bu anlaşmanın tam olarak
uygulanmasını sağlamak için uyanık kalmaya devam edeceğini" duyurdu.
TAKİP MEKANİZMASI GELİYOR
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani, Kahire'de
konuşlanacak ABD, Katar ve Mısır temsilcilerinden oluşan bir "takip
mekanizması" olacağını açıkladı. Bu oluşum, anlaşmasının uygulanmasını
izlemekle sorumlu olacak. Sani, "Anlaşmanın detayları kesinleştikten sonra
önümüzdeki birkaç gün içinde yayınlanacak." diye ekledi.
ROKET ATARAK KUTLADILAR
Yemenli Ensarullah Hareketi, Gazze'deki direniş gruplarını
alkışladı. Anlaşmayı geceleyin gökyüzüne roket fırlatarak kutladı. Ancak
Ensarullah, İsrail'in "bölgenin istikrarı ve güvenliği için bir tehdit
olmaya devam ettiği" uyarısında da bulundu.
ABD'YE GÖRE GAZZE'NİN GELECEĞİ
Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'a
anlaşmasının HAMAS'ın Gazze savaşının sonunda artık iktidarda olmayacağını
garantileyip garantilemediği soruldu. Matthew, bunun İsrail ile HAMAS gelecek
ay ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının şartları hakkında yeniden bir araya
geldiklerinde belirlenecek bir konu olduğunu söyledi.
Miller, ABD'nin "HAMAS'ın bir daha asla Gazze'yi
yönetmeye devam etmemesini sağlamaya" kararlı olduğunu açıkladı. Böyle bir
senaryonun İsrail için anlaşmayı bozucu bir niteliğe sahip olacağını savundu.
FİLİSTİN YÖNETİMİ'NİN ROLÜ
Mısır, savaştan sonra Gazze'yi yönetecek geçici bir teknokrat
komitesi kurulması konusunda çeşitli Filistinli gruplar arasında görüşmelere
bir süredir aracılık ediyor. Arap olanlar da dahil olmak üzere çok sayıda basın
kaynağı, Filistin Yönetimi (FY) Başkanı Mahmud Abbas'ın, HAMAS'ın komiteyle
hiçbir bağı olmaması hususunda ısrar ettiğini bildiriyor.
Ramallah ayrıca HAMAS'ın silah bırakmasını talep ediyor ve
FY'nin Gazze'nin güvenliğini tek başına idare etmesi gerektiğini düşünüyor.
Taraflar bu konularda bir anlaşmaya varabilmiş değil.
Mutabakatın şartları
Anlaşmanın maddeleri henüz kamuoyuna tüm ayrıntılarıyla
duyurulmadı ancak Katar Başbakanı'nın açıklamaları ve basına sızdırılanlar
genel bir fikir edinmek için yeterli.
İsrail güçleri Gazze'deki yoğun nüfuslu bölgelerden,
Netzarim Koridoru dahil çekilecek.
İlk aşamada İsrail askerleri, Gazze-Mısır sınırını oluşturan
Selahhadin (Philadelphi) Koridoru'ndan kademeli olarak geri çekilecek. İkinci
aşamanın 50. gününe kadar işlem tamamlanacak. Netanyahu'nun her iki koridorda
da güç bulundurma ısrarı ateşkesin bugüne kadar yapılmamasının ana
nedenlerinden biriydi.
İsrail askerleri, taraflar arasında mutabık kalınan
haritalar doğrultusunda Mısır-Refah sınır kapısının etrafına yeniden
konuşlanacak.
SÜRGÜNLERİN BİR KISIMI TÜRKİYE'YE GELEBİLİR
İşgal güçleri, Gazze sınırında 700 metrelik bir alana
konuşlanacak. İşgal ordusu beş nokta istisna olmak üzere Gazze'nin içine doğru
400 metrelik bir alana daha fazla asker yerleştirebilecek.
İlk aşamada 33 rehineye karşılık, 7 Ekim saldırısıyla ilgisi
olmayan bin Filistinli tutsak serbest bırakılacak. Bazı kaynaklar bu sayının 2
bin olduğunu vurguluyor. Filistinli tutukluların bir kısmının yurtdışına
sürüleceği, bir kısmının da Gazze'ye döneceği belirtiliyor. Kimi basın
kuruluşları sürgün yerleri arasında Türkiye'yi de gösteriyor. Serbest
bırakılacak 250 Filistinlinin ölüm cezasına çarptırılan isimler olduğu
belirtiliyor.
DENETİMSİZ GERİ DÖNÜŞ
Yerinden edilmiş Filistinliler, anlaşmanın yedinci gününde
silahsız ve herhangi bir denetime tabi tutulmadan yürüyerek Gazze'nin kuzeyine
dönebilecek. Arabulucular ve İsrail'in belirleyeceği özel bir şirket tarafından
denetlenecek olan araçların da yedinci günde Gazze'ye geri dönmesine izin
verilecek. 22. günde yerinden edilmiş silahsız Filistinlilerin Selahaddin
Koridoru üzerinden yine denetim yapılmadan Gazze'nin kuzeyine dönmesine müsaade
edilecek.
Aynı koridorlar gibi denetimsiz geri dönüş de Netanyahunun
kesinlikle kabul etmeyeceğini iddia ettiği konulardan biriydi.
İNSANİ DURUM
Ateşkes tüm hastanelerin rehabilitasyonunu, sahra hastanelerinin,
tıbbi ve cerrahi ekiplerin Gazze'ye girişine ve yaralıların yurtdışına tedavi
için seyahatlerinin sağlanmasına olanak tanıyacak.
Bölgeye günlük 600 yardım kamyon giriş yapabilecek. Acil
barınma için 200 bin çadır kurulacak, Gazze'ye 60 bin karavan giriş
yapacak/aydınlık