Guterres ayrıca, Orta Doğu'da gerginliğin daha da artmaması
için İran ile İsrail'e azami itidal çağrısı yaptı.
BM Genel Sekreteri konuşmasında şu ifadelerde bulundu: ‘Uluslararası
hukuk uyarınca diplomatik tesisler ve personelin korunması gerekir ve
dokunulmazdır ama İsrail, İran’ın Şam Büyükelçiliğine saldırarak bu esası ihlal
etmiştir.
Şu anda itidal ve tansiyonu düşürme zamanı.’
Siyonist İsrail'in İran'ın Şam'daki diplomatik misyonuna
düzenlediği saldırıyı da o gün kınadığını anımsatan Guterres, "Orta
Doğu'da birçok cephede askeri karşılaşmalara neden olabilecek her türlü adımdan
uzak durulmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Öte yandan Guterres, Gazze'deki insani krizin büyüdüğünü ve
bölgede acil bir ateşkesin gerekliliğini vurgulayarak hem rehinelerin serbest
bırakılması hem de bölgeye insani yardımların ulaştırılması için herkesin
üzerine sorumluluk düştüğüne işaret etti.
Guterres, konuşmasının sonunda, "Ne bölge ne de dünya
yeni savaşları kaldırabilir." ifadesini kullandı.
Öte yandan BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, İsrail'in
önceki hafta Şam'da hedef aldığı İran'ın diplomatik misyonu ile ilgili konuyu
gündeme getirdi.
Nebenzia, herhangi bir ülkenin diplomatik misyonunun
vurulmasının ilgili uluslararası anlaşmaların açık ihlali olduğunu, ancak bu
konuyu BMGK'de gündeme getirdiklerinde kınama kararının ABD, İngiltere ve
Fransa tarafından engellendiğini hatırlattı.
Nebenzia, "Şu an gördüğümüz sonuç şudur, diplomatik bir
misyona yönelik bir saldırı uluslararası hukuka göre 'casus belli' (savaş
nedeni) sayılır. Eğer bir Batı ülkesine ait diplomatik bir misyon vurulsaydı
burada hemen intikamdan bahsederdiniz." şeklinde konuştu.
BMGK'nin İran ve İsrail'e yaptığı muamelede çifte standart
uyguladığını savunan Nebenzia, İran'ın meşru müdafaa yaptığı görüşünü dile
getirdi.
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun da İsrail'in İran
diplomatik misyonuna yönelik saldırısının uluslararası hukukun açık bir ihlali
olduğunu savundu.