Konuya ilişkin konuşan Saadet
Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Necmettin Çalışkan şu ifadelerde
bulundu:
“Bugün bile enkaz bölgesinde
yabancı insanların ellerinde kamera ile çekim yaptığına, bazı araştırmalar
yaptığına bizzat şahit oldum. Bugün ülkenin dört bir yanından gelen
arama-kurtarma faaliyetine gelen ekipler bölgeyi boşaltmasına rağmen yabancılar
henüz tam olarak boşaltmış değil. Bir miktarı gitti ama önemli bir kesimi halen
var. Buradaki muğlak duruma cevap verecek olan da kamu yetkilileri, istihbarat
bir şekilde devlet yöneticilerinin bizim tehlike olarak gördüğümüz hususu
gündemlerine alarak çözüm getirmeleri gerekir.
Hataylılar bölgeyi terk ederse,
Suriye rejiminin zaten buraya müdahale etme gücüne sahip değil. Türkiye
çekilirse Suriye de gelmezse ortada tampon bölge gibi bir yapı oluşturulup,
Batılıların Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) şeklinde bölgeye hükmetmek için,
projelerini gerçekleştirmek için karargâh kurma ihtimalleri çok uzun süredir
dillendiriliyordu. Bugün maalesef fiilen icraata geçtiğini görüyoruz. Hatay,
milli güvenliği ilgilendirdiği için hükümet bir an önce Hatay politikasını
belirlemelidir.'
Öte yandan, Milli Gazete’de
yer alan habere göre, dünya tarihinde önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış
Hatay’da tarihi eser kaçakçılığı tehlikesi de sürüyor.
Depremin ilk günlerinde İsrailli
yabancı arama-kurtarma ekiplerinin tarihi el yazması Tevrat’ı ülkelerine
kaçırmasıyla ilk kez gündeme gelen tarihi eser kaçakçılığı tehlikesi gündeme
gelmişti. İsrailli ekiplerin ülkelerine kaçırdığı el yazması tarihi Tevrat’ı
ülkeye teslim edilmesi beklenirken, yabancı arama-kurtarma ekiplerinin bölgeden
ayrılmaması şüphelere neden olurken kayıt altına alınan tarihi eserlerin
belirlenerek koruma altına alınması bekleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının
konuyla ilgili çalışma yapması gerektiği dile getiriliyor.