Raporu kınayan Hatibzade, raporun İran’daki insan hakları
ile ilgili gerçekçi ve doğru değerlendirme olmadığını belirtti.
Hatipzade Raportörün İran aleyhindeki sürekli düşmanlık ve
ithamlarını hatırlatarak, ‘’ Bu geçmiş, kendisinin raporlarının itibarını
zedelemektedir ve bu raporları İran düşmanı terörist grupların siyasi
bildirisine çevirmiştir. ‘’ dedi.
Raporda İran’daki insan haklarını arttırma faaliyetlerine
yer verilmediğinin üzüntü verici olduğunu ifade eden Hatibzade, ABD ekonomik
terörizmi altında olan İran gibi ülkelere insan haklarında raportör tayin
etmenin esasen açıklanacak bir durumu olmadığını söyledi.
Sözcü, son olarak özel raportörün gündeminin ana
sponsorlarına ve destekçilerine işaret ederek, İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı
uluslararası alanda en fazla insan hakları hegemonyası ithal eden bu ülkelerin,
İran halkına karşı baskıcı yaptırımlar uygulayarak, suçlulara gelişmiş silahlar
satarak, Filistin halkına karşı siyonist rejimle stratejik işbirliği yaparak ve
terörist grupları destekleyerek kendilerinin en büyük insan hakları ihlalcisi
arasında yer aldığına dikkat çekti.