Hizbullah Son Savaşta 2006'ya Göre Çok Daha Güçlü Sahaya Çıktı

GİRİŞ: 07.12.2024 14:52      GÜNCELLEME: 07.12.2024 14:52
Rasthaber -  İngiliz bir analist, “Netanyahu iç baskılardan savaş başarısızlıklarına kadar çok katmanlı bir krizin ortasında kalmış durumda ve Hizbullah, Genel Sekreteri'ne düzenlenen suikast karşısında şaşkına dönmüş olsa da İsrail sayısız başarısızlıklar yaşadı ve Hizbullah eşi benzeri görülmemiş bir direnişle zayıflamadığı gibi aynı zamanda daha fazla halk desteği kazandı” dedi.

David Hurst, Middle East Eye tarafından yayınlanan “Netanyahu'nun artık oynayacak fazla kartı yok” başlıklı bir analizinde şunları yazdı: ‘İsrailliler, Lübnan'da Hizbullah Genel Sekreteri'nin öldüğünün açıklamasının ardından Tel Aviv ve diğer bazı şehirlerde sokaklara indi. Ancak iki ay sonra İsrail'de durum değişti ve İsrailliler, Tel Aviv yetkililerinin, özellikle de dönemin Savunma Bakanı'nın, Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda açıkladığı hedeflerin gerçekleşmediğini anladı.

Yalnızca İsraillilerin değil, ABD askeri yetkililerinin de haklı çıkaramayacağı bir gerçek var ve o da şu; Pek çok analistin zayıfladığını söylediği Hizbullah'ın Beyrut'un banliyölerindeki karargahından operasyon komutanlığı olmadan savaş alanının kontrolünü koruması nasıl mümkün olabilir? Hizbullah bu savaşta 1982, hatta 2006 savaşındakinden çok daha güçlü bir mücadele ortaya koydu.

1982 yılında İsrail askerleri sadece beş günde Beyrut'a ulaşırken, son savaşta bu grup kayda değer bir direniş gösterdi. İsrail ordusu, güney Lübnan'da bir tampon bölge oluşturmak yerine iki ay boyunca sınırda mahsur kaldı ve Lübnan'ın derinliklerine nüfuz edemedi veya Lübnan topraklarına dört kilometreden fazla içeride mevzi tutamadı. Bu başarısızlıklar İsrail ordusunun defalarca geri çekilmesine neden oldu. Bu arada İsrail, Lübnan'ın şehir ve köylerine yıldırım saldırıları düzenleyerek bir zafer arıyordu. Golani Tugayı'nın da aralarında bulunduğu İsrail'in özel kuvvetleri, Lübnan'daki son çatışmalarda ağır kayıplar verdi. 7 Ekim 2023'ten bu yana çatışmalarda en az 110 İsrail askeri öldürüldü. Lübnan topraklarına girdikten sonra ülkeye ilerlemeye çalışan İsrail güçleri, Hizbullah'ın önceden planladığı tuzaklara düştü. Çatışmalardan birinde, Hizbullah'ın mevzilerinden birini ele geçirmek isteyen Golani ileri birimi bu grubun bir kalesine girdi ve bu çatışma, bir İsrail askerinin ölümü, bölük komutanının ağır yaralanması ve tabur komutanının yaralanmasıyla sonuçlandı. Bu saldırıların ardından İsrail yedek kuvvetleri savaş alanından tamamen çekilmek zorunda kaldı ve mevzilerini koruyamadı.

Hizbullah'ın bu performansı, bu grubun eğitim ve hazırlık yöntemlerine aşina olanlar için şaşırtıcı olmasa gerek. Her Hizbullah birimi iki yıl boyunca savaşmaya hazırlanıyor ve donatılıyor. Bu güçler, fiber kablolar aracılığıyla iletişimlerini koordine etmekte ve faaliyetlerini düzenli ve doğru bir şekilde planlamaktadır. Hizbullah'ın insan gücünün hazırlanması sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da yapılıyor. Güvenilir kaynaklara göre, bu grubun komutanları altı yıllık askeri ve taktik felsefe ilkeleri eğitiminin ardından seçiliyor ve savaş alanına giriyor.

Hizbullah bu savaşları yürütebilmek için özellikle yıpratma savaşını değerlendirdi. Bu grup tam bir öngörüyle savaşlarını haftalarca, aylarca değil, onlarca yıl sürdürmeyi planladı. İsrail'in etkileyici teknolojik üstünlüğüne rağmen Hizbullah'ın savaş alanında bir silahı var ve bu, düşmanının hiçbir zaman başaramadığı şey ve bu da, Lübnan halkı arasında, özellikle de savunduğu köy ve kasabalarda kurduğu geniş halk tabandır.

İsrail savaşı bıraktığı ve ateşkes sağlandığı anda savaş alanının kontrolünü tamamen kaybetti. İsrail'in son iki aydaki acımasız bombardıman kampanyasıyla Lübnan'da ve bölge genelinde yarattığı sonsuz nefret, Hizbullah'ı zayıflatmadığı gibi aynı zamanda bu gruba yönelik halk desteğini de artırdı. Gazze'deki son savaş, Filistinli Sünni direniş hareketinin, ortak bir düşmana karşı savaşmak için Hizbullah gibi Lübnanlı bir Şii hareketle kolaylıkla birleşebileceğini gösterdi. Bu birlik ve uzlaşı tek başına bölge genelinde Sünni ve Şii enerjilerin yeniden örgütlenmesinde çok büyük etki yarattı. İsrail'in daha önce bir aldatma ve bölme politikası olarak uyguladığı politika, geçmişteki kadar işe yaramamıştır.

YORUMLAR

Murat Aktan 18 gün önce
Hizbullah'ın 2006'ya göre çok daha güçlü olduğunu İsrail terör devleti ve destekçileri çok iyi biliyorlar. Bunu bilmeyen tek bir kesim var o da bu gün Suriye'yi yakıp yıkmakla meşgul olan ve onlara destek sunan ahmaklardır. Şam düşerse en büyük darbeyi bölge ülkeleri, en büyük mükafatı da israil terör devleti alacaktır.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM