İran İslam Cumhuriyeti Ordusunun 45. kuruluş yıldönümü
Ankara'da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. İsrail'in 1 Nisan'da İran'ın
Şam'daki konsolosluk binasına saldırısının ardından 13 Nisan'da İran, ilk kez
kendi topraklarından İsrail'e dronlar ve füzelerle yanıt vermişti. Yakın
zamanda yaşanan sıcak gelişmeler üzerine düzenlenen resepsiyona; Milli Savunma
Bakanlığını temsilen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu,
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel
Karamollaoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul
Milletvekili Doğan Bekin, çok sayıda ülkenin büyükelçisi ile çeşitli diplomatik
temsilciliklerin askeri ataşeleri ve birçok davetli katıldı.
'İLİŞKİLER BÖLGE GÜVENLİĞİ VE İSTİKRARI İÇİN ÖNEMLİ'
Kur'an-ı Kerim’in okunmasıyla başlayan resepsiyon, İran ve
Türk milli marşlarının okunması ve ardından yapılan konuşmalarla sürdü.
"Dost ve kardeş İran'ın silahlı kuvvetler mensuplarını
içtenlikle tebrik ediyorum. Komşumuz İran'la ilişkilerimize önem
atfediyoruz." diyen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal
Kadıoğlu, resepsiyonda yaptığı konuşmada şu vurguları yaptı:
"Asırlardır değişmeyen sınırlarımız, ülkelerimiz
arasında süren dostane ilişkilerin bir nişanesidir. Bölgenin iki değişmeyen
kadim ve güçlü ülkeleri Türkiye ve İran arasındaki ilişkiler, bölgemizin güven,
istikrar ve refahı bakımından da önemlidir. Bu ilişkiler, ortak tarih ve
kültürümüzün temelinde; siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda her geçen gün
daha da gelişmektedir. İki ülke arasında yüzyıllardır değişmeyen hudutlar
ticari anlamda kullanılmasının yanı sıra, Nevruz gibi özel günler ve tatillerde
de Türkiye ve İran halklarını birbirine bağlayan bir köprü görevi görmektedir.
Bu durum ikili ilişkilerin yalnızca barışçı doğasının değil, aynı zamanda
dostluğumuzun istikrar ve dayanıklılıkla devam ettiğinin de bir göstergesidir.
Bu noktada İran'ın komşularıyla ilişkilerini geliştirmesi politikasına ve bu
bağlamda Türkiye ile münasebetlerini geliştirmesine verdiği önemi de takdir
ediyoruz.
İŞBİRLİĞİ KONSEYİNİN ETKİSİ BÜYÜDÜ
"Ülkelerimiz arasında devam eden karşılıklı üst düzey
ziyaretler ve ikili işbirliği mekanizmaları, ilişkilerimizi daha da güçlendirme
yönündeki karşılıklı iradenin bariz bir göstergesidir. Bu mekanizmalar, yakın
iyi komşuluk ilişkilerimize verdiğimiz önemin ve tarihe dayanan köklü
işbirliğimizin tezahürüdür. Bu manada Sayın Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi, 8.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı için Ankara'da ağırlama gururu
yaşadık. Konsey, ilişkilerimizi her anlamda ilerlemesi için çok etkin bir
mekanizmaya dönüştü. Üst düzey temaslar aynı zamanda halklarımızın arasındaki
kardeşliğin güçlenmesine katkı sağladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz.
‘TEK TARAFLI YAPTIRIMLARI TASVİP ETMİYORUZ'
6 Şubat depremi sonrası İran'ın gösterdiği dayanışmaya
teşekkür eden Orgeneral Kadıoğlu, bölge güvenliği konusunda ise şu mesajları
verdi: "Bugün bölgemiz Gazze savaşı nedeniyle kritik bir dönemden
geçmektedir. Bu kritik bölgesel gelişmeler karşısında, diğer Müslüman ülkelerle
olduğu gibi, İran'la da güçlü bir diyalog sürdürüyoruz. Türk ve İranlı liderler
arasındaki yakın işbirliğinde yoğun temaslar, Filistinli kardeşlerimize karşı
devam eden mezalimin önlenmesi ve bölgemizdeki istikrarın sağlanması çabaları
bakımından önemlidir. Halklarımızın refahı ve bölgesel ekonomiyi engelleyen tek
taraflı yaptırımları ilke olarak tasvip etmiyoruz. Bu konudaki tutumumuz her
düzeyde açıkça ifade edilmektedir. Önümüzdeki dönem ilişkilerimizi daha da
ilerletmek için gerekli iradeye sahibiz. İranlı kardeşlerimize Silahlı
Kuvvetler Günü münasebetiyle en içten dileklerimi sunuyorum."
Konuşmaların ardından kutlama pastası kesilerek, resepsiyona
katılan ülkelerin askeri misyon temsilcileriyle hatıra fotoğrafı çekildi.
‘TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİ İRAN'IN GÜVENLİĞİDİR’
Büyükelçi Muhammed Hasan Habibullahzade de konuşmasında
Gazze'de son 7 aydır çok sayıda masum çocuk ve kadının İsrail ve "Batılı
müttefikleri" tarafından öldürüldüğüne dikkati çekti. Habibullahzade,
"Uluslararası toplumun son 70 yıldır siyonist rejimin Filistin'deki işgalini
ve sistematik çeşitli insan hakları ihlallerini görmezden gelmesi ve ayrıca
çocukların öldürülmesine, hastanelerin bombalanmasına, okulların yıkılmasına,
gazetecilere ve uluslararası yardım kuruluşlarına saldırılmasına ve son olarak
diplomatik ve her türlü dokunulmazlığa sahip İran İslam Cumhuriyeti'nin Şam
Büyükelçiliğinin konsolosluk bölümüne yapılan saldırıya gözlerini kapaması
büyük bir talihsizliktir." ifadelerini kullandı.
İran'ın, Şam Büyükelçiliği'nin konsolosluk bölümüne yapılan
saldırı konusunda oldukça itidalli davrandığını ve İsrail'in uygun bir yanıt
aldığını kaydeden Habibullahzade, "İran'ın bağımsız ve yerli savunma gücü
İran Silahlı Kuvvetlerinin kendi kendine yetmesi, bölge milletlerinin
hizmetindedir." dedi. İran ve Türkiye'nin iki komşu ülke olarak bölgenin
istikrar ve güvenliğinin korunması ve terörle mücadelede sürekli görüştüğünü ve
görüş alışverişinde bulunduğunu dile getiren Habibullahzade, bölgenin güvenliğinin
sağlanmasının hem İran hem de Türkiye açısından önemli olduğunu vurgulayarak
“Türkiye'nin güvenliği İran'ın güvenliğidir” diyerek sözlerini tamamladı.
‘İRAN ORDUSU DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARINDAN BİRİ’
İran İslam Cumhuriyeti Askeri Ataşesi Pilot Albay Toraj
Zeinoddin konuşmasında, İran ordusunun tehditlere karşı caydırıcılık yaratmada
yüksek düzeyde hazır olduğunu vurgulayarak şu sözleri kullandı:
“Bugün İran İslam Cumhuriyeti Ordusu ve Silahlı Kuvvetleri,
onlarca yıl ağır yaptırımlara rağmen, sadece bölgenin değil, dünyanın en güçlü
ve kendine yeten ordularından birisidir. Gururla söylemek gerekir ki, İran
İslam Cumhuriyeti Ordusu ihtiyaç duyduğu tüm silahları ve lojistiği bizzat
tasarlamakta, üretmekte ve kullanmaktadır. İran ordusu, uygun stratejiler,
modern ve teknoloji odaklı teçhizatlar geliştirerek, sürekli ve güncel eğitim
ve tatbikatlarla, her türlü tehdide karşı caydırıcılık oluşturmada yüksek bir
muharebe gücüne sahip olup, görev ve sorumluluğunu başarıyla yerine
getirmiştir.
“İran ve Türkiye silahlı kuvvetleri de tehditler konusunda
ortak bir anlayışla, bölge istikrarını ve ortak sınırların güvenliğini
sağlamada gerekli işbirliğine sahiptir. Biz, Türkiye'yi ve Türkiye ordusunu en
güvenilir komşularımızdan biri olarak görüyoruz. Çok yüksek muharebe gücüne ve
gelişmiş yerli savunma sanayisine sahip bölgenin en güçlü orduları olan İran ve
Türkiye orduları, son yıllarda giderek gelişmekte olan ilişkilerini daha
kapsamlı işbirlikleri ile mevcut seviyeden daha ileri taşıyarak güçlendirme
konusunda azimli ve kararlıdırlar.”/aydınlık