BM Güvenlik Konseyi (BMGK), İran'ın talebi ve Rusya, Çin ve
Cezayir'in desteğiyle acil oturumla toplandı.
"Siyonist, işgalci İsrail rejiminin terör faaliyeti
sonucu Heniyye'nin suikasta uğradığını" aktaran İravani, saldırının
İsrail'in bölgedeki terör ve sabotaj faaliyetlerinin devamı olduğunu dile
getirdi.
İravani, İsrail'in aynı zamanda siyasi bir gündeminin de
olduğunu, bölgede barış ve istikrarı önceliklendiren yeni hükümetin ilk gününe
gölge düşürmek istediğini söyledi.
İran'ın söz konusu saldırıyı en güçlü şekilde kınadığını
dile getiren İravani, "Uluslararası hukuk uyarınca meşru müdafaa hakkımızı
muhafaza ediyoruz" açıklamasında bulundu.
"Uygun gördüğümüz zaman ve şekilde cevap
vereceğiz" diyen İravani, İsrail'in suç ve terör faaliyetine" kararlı
şekilde cevap vereceklerini, İran'ın uluslararası hukuk ve BM Şartı ilkelerine
bağlılığını teyit etti.
İravani, bölgede barışın sadece bu ilkelere saygıyla
sağlanacağını belirterek, İsrail'in bölgedeki tüm ülkelere karşı saldırgan
tutum içinde olduğunu söyledi.
"İsrail rejiminin savaş çığırtkanı liderlerinin"
uluslararası hukukun temel ilkelerine hiçbir şekilde saygı duymadığını kaydeden
İravani, ABD'nin de bu çerçevede sorumluluğu bulunduğunu göz ardı etmemek
gerektiğini vurguladı.
İravani, uluslararası toplum ve BMGK'nin korkunç suçlara
karşı sessiz kalmaması gerektiğinin altını çizerek, "BMGK'de 10 aydır,
özellikle ABD olmak üzere yaklaşık 10 ülke, İsrail'in Gazze'de katliam ve
bölgedeki kötü niyetli faaliyetlerinden sorumlu tutulmasını engelledi"
ifadelerini kullandı.
Söz konusu ülkelerin sadece Filistin'in meşru müdafaa
hakkını engellemediğini, aynı zamanda İsrail'in Filistin halkına karşı kıyım ve
soykırımını meşrulaştırmaya çalıştığını belirten İravani, bu ülkelerin meşru
müdafaa kavramının da yanlış yorumlanmasına yol açtığını söyledi.
İravani, "BMGK, İsrail'i bu saldırı eyleminden sorumlu
tutmak için acilen adım atmalı" diyerek, buna yaptırım ve başka
tedbirlerin dahil edilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde uluslararası toplumun
İsrail'in hain saldırılarını engelleyebileceğini kaydetti.
Sputnik’in haberine göre, Filistin'in BM Daimi Temsilci
Yardımcısı Feda Abdülhadi ise işgalci güç İsrail tarafından Filistinli
sivillerin her gün daha fazla korku, acı ve kayba maruz bırakıldığına dikkati
çekti.
Filistinli liderlerin Haniye'ye yönelik suikastı en güçlü
şekilde kınadığının altını çizen Abdülhadi Filistin'de yas ilan edildiğini
bildirdi.
Abdülhadi, İsrail'in "terör ve şiddeti"
uluslararası hukuk, diplomasi ve insan hayatına saygıya tercih ettiğini
belirterek, "İsrail için kırmızı çizgi yok. İhlal etmeyeceği hiçbir kanun
ya da kural yok" dedi.
İsrail'in işgalci ordusu ve yerleşimci milisleri için hiçbir
çocuk, kadın, erkek ya da bebeğin hedef dışı olmadığını ifade eden Abdülhadi,
İsrailli liderlerin suçları için cezalandırılmayacaklarını düşündüklerini
aktardı.
Abdelhadi, "Buna inanıyorlar çünkü şimdiye kadar hiçbir
bedel ödemek zorunda kalmadılar" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası toplumun bu gerçekle yüzleşme, suç ve
saldırıları durdurma zamanının geldiğini ifade eden Abdelhadi, "İsrail,
hiçbir hakka sığınarak işlediği savaş ve insanlığa karşı suçları
meşrulaştıramaz" dedi.
Abdelhadi, hesap vermeye yönelik herhangi bir adım
atılmadan, silah transferini durdurma dahil yaptırım ve baskı uygulanmadan
İsrail'in her gün "haydut devlet" olmaya devam edeceğini söyledi.
'Ortadoğu'da bir şey başlarsa, tüm dünyaya yayılır'
Lübnan'ın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Hadi Hachem
ise Lübnan hükümeti ve halkının savaş istemediğini belirterek, "Lübnan
BMGK'nin 1701 sayılı kararına tam bir şekilde bağlı olmaya devam ediyor"
dedi.
Tarihin herkesi yargılayacağına işaret eden Hachem,
"Mevcut durum çok acı. Gelecek karanlık. Ortadoğu'da bir şey başlarsa, tüm
dünyaya yayılır." uyarısını yaptı.