İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, Siyonist rejim ve
ABD’nin İran’a karşı yürüttüğü 12 günlük dayatılmış savaşa karşı İran'ın cesur
direnişine dikkat çekerek, “Bu savaşı biz istemedik ama ona hazırdık” dedi.
Irakçi, CGTN’ye verdiği röportajda şöyle konuştu:
“Bu bir çatışma değil, açık bir saldırıdır. İsrail’in İran’a
karşı sebepsiz yere gerçekleştirdiği saldırganlık. Kendi meşru savunma
hakkımızı kullanmaktan başka bir yolumuz yoktu. Bu nedenle ülkemizi savunduk;
burada, kendi topraklarımızda cesurca direndik. Saldırganları geri püskürttük
ve onları koşulsuz ateşkesi kabul etmeye zorladık biz de bu ateşkesi kabul
ettik.”
Irakçi şöyle devam etti:
“Elbette bu ateşkes kırılgandır ve bunun nedeni de açıktır:
O rejimden (Siyonist rejim) gelen hiçbir ateşkes güvenilir değildir; çünkü son
derece kötü bir geçmişe sahiptir. Bu yüzden biz, bu ateşkesin bozulması
ihtimaline karşı tamamen tetikte ve hazırlıklıyız.”
*İran’ın ABD ile nükleer müzakerelere yeniden başlama
konusunda hala zamana ihtiyacı olduğunu söylediniz. İran neyi değerlendirmeye
çalışıyor?
“Eğer hala ikna olmadıysak, bunun sebebi karşı tarafın
gerçekten kazan-kazan çözümüne ulaşma iradesini henüz göstermemiş olmasıdır.
Nükleer programımız tamamen barışçıldır ve bu konuda yüzde yüz eminiz. Bu
güveni başkalarıyla paylaşmakta da hiçbir sorunumuz yok ama bu yalnızca
müzakere yoluyla mümkündür.
2015 yılında bunu zaten yaptık; 5+1 ülkeleriyle müzakereler
yürüttük, bir anlaşmaya vardık ve bu anlaşma nihai hale geldi. Hatırlarsanız, o
dönemde dünya bu anlaşmayı büyük bir diplomatik başarı olarak kutladı. Biz de
ona sadık kaldık.
Ancak ABD birdenbire anlaşmadan çekilme kararı aldı çok
üzücü bir karardı ve bugün gördüğümüz her şey o çıkışın sonucudur.
Müzakere edilmiş bir anlaşmaya dönüş mümkün mü? Bence
mümkün. Ama dediğim gibi bu, karşı tarafın ciddi ve gerçek bir irade
göstermesini gerektirir. Askeri seçenek tamamen kenara bırakılmalı, ileriye
dönük adımlar atılmalı ve müzakere yoluyla bir çözüm aranmalıdır.”
Irakçi son olarak şunları vurguladı:
“Bence son saldırı da gösterdi ki İran’ın nükleer
programıyla askeri yollarla başa çıkmak mümkün değil. Etkili olan tek yol
diplomatik, müzakere edilmiş bir çözümdür. Bu da ancak karşı taraf askeri
emellerinden vazgeçip bize verdikleri zararı telafi ederse mümkündür. O zaman
biz de müzakerelere katılmaya hazır olacağız.”/mehr