Şam hükümetine savaş açarak Suriye'nin güneyine doğru
ilerleyen silahlı gruplardan İsrail'e “dostluk ve sevgi” mesajları gelmeye
devam ediyor. Suriye Milli Ordusu (SMO – eski adıyla Özgür Suriye Ordusu)
komutanlarından olduğu ifade edilen Ebu Abdo İsrail televizyonuna perşembe günü
röportaj verdi.
İ24NEWS mikrofonlarına konuşan isyancı komutanın İsrail'e
yönelik ilk sözleri, “Farklılıklara rağmen ortak bir düşmana karşı
savaşıyoruz." oldu.
Ebu Abdo, Washington ve Tel Aviv'e bakış açılarını şu
çarpıcı ifadelerle açıkladı: “Başkan Donald Trump'ın gelişiyle birlikte İsrail
ve ABD'ye bakıyoruz ve bölgede ve tüm dünyada terörizme öncülük eden İran'a
karşı eylemlerinden dolayı onlara büyük saygı ve sempati duyuyoruz.”
BARIŞ GÜVERCİNİ
Ebu Abdo, SMO üyelerinin "ne aşırıcı ne de
terörist" olduğunu savunarak, “Bölgedeki tüm insanlara ısrarla barış
aktivisti olduğumuzu ifade ediyorum.” dedi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Biz katil, savaşçı ve yıkıcı aktivistler de değiliz.
Kendimizi adaletsizliğe karşı savunuyoruz, gelecekteki Suriye devletini inşa
etmek istiyoruz.”
Röportajın sonunda sözü yine İsrail'e getiren komutan; İran,
Hizbullah ve Şam'ın "tarihi Pers İmparatorluğu'nun ihtişamlı günlerine
dönmeyi hayal eden suç örgütleri olduğunu” iddia ederek, dayanışma çağrısı
yaptı:
“Hepimiz onlara karşı karşıya bir araya gelirsek bu meydana
gelemez. İşbirliği yaparak bu düşmanı ortadan kaldırmayı ve istikrarı sağlamayı
dört gözle bekliyoruz."
'SİZİ SEVİYORUZ AMA ÇOK SEVİYORUZ'
İsrail kamu yayıncısı KAN'a konuşan bir Heyet Tahrir (HTŞ)
Şam militanı ise Tel Aviv'e şükran borcunu şu sözlerle aktardı:
"İsrail saldırıları olmadan İran ve rejimin zayıflayıp
zayıflamayacağını kimse bilmiyor, bu saldırılar bize topraklarımızı, ülkeyi
geri kazanma ve özgürleştirme olanağı sağladı." Tel Aviv yerine “Kudüs”e
teşekkür etmeyi tercih eden terörist, “Suriye muhalefetinin İsrail'in Hizbullah
ve diğer İran destekli aktörlere karşı eylemlerinden çok memnun olduğunu”
kaydetti.
Aynı kanala konuşan İdlibli bir militan da HTŞ-İsrail
ortaklığına yönelik eleştirilere şu şekilde yanıt verdi:
"Bizi sizinle işbirliği yapmakla suçluyorlar çünkü
Hizbullah'a saldırdığınızda çok mutlu olmuştuk, gerçekten mutlu olmuştuk ve
sizin kazanmanıza sevinmiştik." İsrail'i “seviyoruz” diyen terörist hızını
alamayarak, “sizinle hiçbir zaman düşman olmadık, sizi çok seviyoruz.” diye
ekledi.
MASRİ LÜBNAN'I İŞARET ETTİ
Fransa'da yaşayan Suriyeli muhalefet lideri Fahad el Masri
de İsrail Kanal 12'ye verdiği demeçte, Tel Aviv'i “Suriye topraklarındaki İran
destekli milislerin mevzilerine ve birliklerine yoğun saldırılar başlatmaya
çağırıyoruz.” dedi. Hedefler arasında Lübnan'ın kuzeyininde de olduğunu
ağzından kaçıran Masri şöyle konuştu: “Humus, Şam ve Lübnan sınırındaki yerlere
saldırmak gerekecek. Bu, Suriye topraklarını Lübnan varlığından ve Hizbullah'ın
silahlarından ve İran'ın ahtapot kollarından kurtarmaya yardımcı olacak.”
YENİDEN YOL AÇIYOR
Nitekim İsrail ordusu HTŞ ve diğer örgütlerin Hama'dan aşağı
daha rahat inebilmesi için Lübnan-Suriye sınırını bombalıyor. Lübnan Ulaştırma
Bakanı Ali Hamieh, hava saldırılarının sonucusunun cuma günü erken saatlerde
meydana geldiğini açıkladı. Bombardımanın ardından Arida sınır kapısı hizmet
dışı kaldı.
İsrail ordusu Lübnan-Suriye sınırını en son geçen cumartesi
vurmuştu. Fakat sadece bu kadar değil; Suudi haber ajansı Al Hadath'a göre
İsrail, Şam'ın kuzeyindeki silah depolama tesislerini de perşembe gecesi
boyunca bombaladı. Agence France Press'e göre İsrail güçleri 26 Eylül'den bu
yana Suriye'ye tam 88 kez saldırdı.
BANGIR BANGIR GELİYOR
Lübnan konusunda son birkaç gündür yayınladığımız
haberlerden birkaç hatırlatma yapmakta fayda var:
Eski İsrail Askeri İstihbarat (AMAN) subayı Mordechai Kedar
geçen hafta silahlı grup liderlerinin “sadece Şam'a değil, Beyrut'a da İsrail
elçiliği” açmayı plandıklarını fakat bunun için her iki ülkenin de “kontrolünü
ele almaları” gerektiğini söylediğini belirtmişti.
Aynı günlerde Lübnanlı General Abdurrahman Shheitli, silahlı
grupların, savaş alanındaki durumun kendi lehlerine gelişmesi halinde Lübnan
sınırına yaklaşacağını söylemişti. Lübnan ordusu da bu tehlikeyi bertaraf etmek
için Suriye sınırına takviye birlikler göndermeye başlamıştı.
İsrailli analistler de dahil olmak üzere uzmanlar, Tel
Aviv'in geçen dönemde Suriye'deki Hizbullah, Devrim Muhafızları ile yerel
milislerin mevzi ve silah depolarını bombalayarak HTŞ'ye Halep yolunu açtığı konusunda
hemfikir. Şimdi aynı senaryo terör grupları Halep'ten güneye inerken de
tekrarlanıyor gibi görünüyor.
ESKİ MI6 AJANI 'NATO' DEDİ
Emekli İngiliz Büyükelçi ve İngiliz Gizli Servisi (MI6) eski
görevlisi Alastair Crooke 2 Aralık'ta Amerikan televizyonuna yaptığı açıklamada
bakın Suriye'deki gelişmeleri nasıl değerlendiriyor:
“HTŞ operasyonu İsrail ve NATO tarafından organize edildi.
HTŞ artık cihatçı çapulcular değildir. NATO tarafından silahlandırıldılar ve
çeşitli dönemlerde ABD tarafından eğitildiler. İsrail, Suriye sınırına
yığılmaya başladı. Her an müdahil olabilir. Ancak bunu belirleyecek olan,
İran’ın Irak üzerinden karada savaşacak gruplar yollayıp yollamayacağı olacak.
Rusya, Türkiye’ye öfkeli ve şimdilik karadan müdahale edebilecek durumu yok.
Havadan bombalama ise sonuç değiştirmez.”
LAVROV, O ÜÇLÜYE İŞARET ETTİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Amerikalı gazeteci
Tucker Carlsson ile yaptığı röportajda, HTŞ'yi kimin finanse ettiği ya da
yönlendirdiği sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
"Bu konuda bazı bilgilerimiz var. Kamuya açık bilgilere göre Amerikalılar, İngilizler ve diğerleri bu grupları destekliyor. Bazı kişiler ise İsrail’in durumu daha da kötüleştirmeye çalıştığını, böylece dikkatlerin Gazze’den başka yere çevrileceğini söylüyor."
GECE YARISI TOPLANDILAR
İsrail ordusu perşembe gecesi Savunma Bakanı İsrael Katz ve
Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi'nin de katılımıyla Suriye'deki
gelişmelerin ele alındığı acil bir değerlendirme toplantısı yapıldığını
duyurdu.
Yapılan kısa açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Ordu, olayları takip ediyor; saldırı ve savunmada her
türlü senaryoya karşı hazırlık yapıyor. Silahlı Kuvvetler, Suriye-İsrail
sınırına yakın bir tehdide izin vermeyecek ve İsrail Devleti vatandaşlarına
yönelik herhangi bir tehdidi engellemek için harekete geçecektir."
İsrail basını ayrıca cuma günü Tel Aviv'in, Suriye ordusuna
silah verilmesine veya asker takviyesi yapılmasına izin verilmeyeceğine dair
Tahran'a bir mesaj gönderdiğini bildirdi.
GOLAN'DA TATBİKAT
İsrail ordusu ayrıca cuma sabahı Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde
ve Golan Tepeleri'nin güneyinde bulunan iki noktada askeri tatbikat
düzenleneceğini duyurdu. Araç ve güvenlik güçlerinin hareketini de kapsayan
tatbikatın, hazırlık ayrıca teyakkuz halinin iyileştirilmesi çalışmalarının bir
parçası olacağı belirtildi.
Çarşamba günü Pereh adında “özel, hızlı ve ölümcül” olduğu
iddia edilen yeni bir birliğin 210. Tümenin “kuvvet çarpanı” olarak Golan
bölgesine konuşlandırıldığı bildirilmişti. Tuğgeneral Yair Pelai'ye göre
“Seçkin askerler”den oluşan birliğin amacı, “Herhangi bir güvenlik olayı
meydana gelirse acımadan düşmanın üzerine atlamak.”
'İÇ SAVAŞ SİYONİSTLERE YARAR'
Üst düzey HAMAS yetkilisi Basem Naim, hareketin Suriye
konusunda tarafsız kalacağını açıkladı. Newsweek'e konuşan Naim, “Bu bizim
savışımız değil. Bizim savaşımız Siyonist işgalle ve ilk hedefimiz ülkemizi
sömürgecilikten kurtarmak.” dedi.
Suriye'deki iç sorunun “diyalog yoluyla ve ulusal ortaklık
temelinde çözülmesini diliyoruz” diyen Naim, “çünkü iç savaş ve
istikrarsızlıktan tek kazançlı çıkan Siyonist düşmandır.” diye ekledi.
HİZBULLAH HUMUS'TA
Lübnan kaynakları Reuters'a, Hizbullah'ın Humus kentine
perşembe gecesi az sayıda seçkin savaşçıdan oluşan bir "denetleyici
güç" gönderdiğini söyledi.
Kaynaklara göre savaşçılar Lübnan üzerinden Humus'a girdi.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım perşembe akşamı, "Yeteneklerimizle bu
saldırganlığın hedeflerini engellemek için Suriye'nin yanında duracağız."
demişti.
İsrail'in Suriye'yi “direniş kampından kendi kampına çekmek
istediğini” kaydeden Genel Sekreter, Arap ülkelerini de "tehlikeli,
yayılmacı İsrail projesini" yenmek için Suriye hükümetinin yardımına
koşmaya çağırdı/aydınlık