Lübnan ile İsrail arasında yapılan ikinci ateşkes anlaşması
18 Şubat’ta bitecek. 60 günlük ateşkes süresinin dolmasıyla birlikte İsrail,
Lübnan topraklarından geri çekilmedi. Fakat göç etmek zorunda kalan Güney
Lübnanlılar evlerine dönüşü hızlandırdı. Hizbullah da 18 Şubat’a kadar uzatılan
ateşkese uyacaklarını açıkladı.
İsrailli eski bir subay Yonatan Adiri, Yediot Aharonot’a
verdiği demeçte ateşkesin Hizbullah’ı güçlendirdiğini ve İsrail’i stratejik bir
tuzağa çektiğini söyledi
Haaretz’in askeri uzmanı Amos Harel de Filistinlilerin
kuzeye dönüşünün HAMAS için stratejik bir kazanım olduğunu belirtti.
Metulla Konseyi Başkanı David Azoulay da Lübnan ile varılan
ateşkes anlaşmasının İsrail için kötü olduğunu kabul ederek “Başbakan, geri
dönecek olan Hizbullah'a karşılık, bir teslimiyet anlaşması imzaladı.” dedi.
‘DEVLETİN GÜCÜNÜ
GÖSTERMESİ İÇİN FIRSAT’
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, ateşkes kapsamında
İsrail'in güneyden çekilmesinin 18 Şubat'a kadar uzatılması kararına uyacağını
açıkladı. Kasım, Lübnan ile İsrail arasında yapılan ateşkes anlaşmasına ilişkin
video mesaj yayımladı. Hizbullah Lideri, İsrail'in ateşkes anlaşmasına aykırı
olarak Lübnan'ın güneyinde işgale devam ettiğini belirterek “Anlaşmanın ihlali
konusunda yaşananlar, Lübnan'ın ordu, halk ve direniş üçlüsüne ihtiyacı
olduğunu göstermektedir.” dedi.
Kasım, “Devlet, sınırlarının korunmasına ve İsrail'in
kovulmasına karar verdiği için anlaşmaya uymayı kabul ettik. Bu devletin gücünü
göstermesi için bir fırsattır.” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL’E ŞANTAJ’
İsrail medyası, Lübnan'la taktiksel bir ihtiyaç olarak kabul
edilen ateşkes anlaşmasının kısa sürede, özellikle de kuzeydeki yerleşimlerde
yaşayanların güvenli bir şekilde evlerine dönme ihtiyacı konusunda stratejik
bir tuzağa dönüştüğünü, Lübnan ve Gazze ile yapılan mevcut anlaşmalarda
İsrail'e şantaj yapıldığını belirtti.
İsrail ordusunda eski bir subay olan Yonatan Adiri, İsrail
gazetesi Yediot Aharonot’a verdiği demeçte, "15 ay boyunca birçok cephede
savaşarak elde ettiği muazzam askeri başarılara rağmen İsrail, Lübnan ve Gazze
ile yaptığı mevcut anlaşmalarda, ayağa kalkma ve müzakere etme konusunda gerçek
bir yeteneğe sahip olmamasından kaynaklanan aşağılık bir konuma geldi."
ifadelerini kullandı. "İsrail'in düşman topraklarında varlığını
sürdürmekten başka gerçek bir baskı aracı olmadığını" iddia eden Adiri,
uygun kuvvetler ve hazırlık araçları olmadan bu varlığın İsrail'i Hizbullah
hedeflerine, iç ve dış baskılara maruz bıraktığını belirtti.
‘HAMAS’IN İMAJI GÜÇLENİYOR’
Gazze Şeridi'ne gelince, Adiri İsrail'in ateşkes planı
çerçevesinde zincirlendiğini ve HAMAS'ın her mahkum tahliyesiyle güçlendiğini
ve Gazze üzerindeki kontrolünü genişlettiğini savundu. "İsrail her hafta
önemli baskı araçlarını kaybediyor" diyen Adiri, “Filistinli mahkumlar
serbest bırakılıyor, Gazzeli siviller yavaş yavaş kuzey Gazze'ye dönüyor ve
Mısır'dan sınırsız yardım akışı için geçişler açılıyor. Aynı zamanda HAMAS’ın,
ülke içindeki ve Arap dünyasındaki imajı da güçleniyor." ifadelerini
kullandı.
TRUMP’IN PLANI
İsrailli eski subay, "İsrail, Gazze ve Lübnan'la
yapılan anlaşmaların uygulanmasından geri adım atamıyor ve düşmanları bunun
farkında ve ona şantaj yapıyor ve bir tuzağın içinde" dedi.
İsrailli subay bu denklemin nasıl değiştirilebileceğiyle
ilgili ise şu iki ihtimali değerlendiriyor: "İran'a karşı bir saldırı
operasyonu ve ABD öncülüğünde Gazze'de temel bir adımın başlatılması."
Burada Adiri, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'nin kapılarını göçe açma
olasılığına ilişkin açıklamasına atıfta bulunarak "Böyle bir hamle
İsrail'in Gazze'yi bölgesel bir mesele haline getirmesine ve HAMAS'ın kontrolünü
etkisizleştirmesine olanak sağlayacaktır." diyor.
‘SAVAŞA DEVAM ETMEYİ ZORLAŞTIRACAK’
Haaretz gazetesinin askeri uzmanı Amos Harel de
Filistinlilerin Netzarim’den geçerek Gazze'nin kuzeyindeki yerlerine döndüğü
görüntülerin büyük ölçüde İsrail ile HAMAS arasındaki savaşın sona erdiğini
yansıttığını yazdı. Harel, pazartesi günkü görüntülerin "Başbakan Benjamin
Netanyahu ve destekçilerinin aylardır pazarladıkları mutlak zafer hayallerini
de yıktığını" sözlerine ekledi.
Harel büyük resme bakıldığında, "nüfusun kuzey Gazze
Şeridi'ne ve yıkılan evlerine geri dönmesine yönelik stratejik adımın, anlaşma
ilk aşamanın sonunda çökse bile İsrail'in savaşa devam etmesini ve işgal
edeceği bölgelerden sivilleri yeniden tahliye etmesini zorlaştıracağını"
belirtti/aydınlık