Lazkiye Alevi Müftüsünden Basın Açıklaması

GİRİŞ: 07.01.2025 21:24      GÜNCELLEME: 07.01.2025 21:24

Lazkiye Alevi Müftüsü Şeyh Gazel Gazel, Suriye’de yaşanan gelişmeler hakkında basın açıklaması yaptı.

Basın açıklaması şu şekilde;

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

Tartus şehrindeki İmam Hüseyin Camii’nde 1 Ocak 2025 tarihinde yapılan birinci toplantıda Alevi İslam Forumu tarafından yayımlanan bildiridir:

Bizler, Alevi İslam topluluğunu temsil eden (din adamları, hukukçular, üniversite hocaları, edebiyatçılar, öğretmenler, düşünürler, entelektüeller, iş insanları, çiftçiler, doktorlar, mühendisler...) üyeler olarak, aşağıdaki hususları beyan ederiz:

Yeni yönetimin geçiş sürecinde, Suriye halkının tümünün özlemini duyduğu yeni ve özgür bir Suriye için çabalarını desteklediğimizi, hukuk ve vatandaşlık temelli bir devlet inşa etmek adına birlikte çalışma iradesine sahip olduğumuzu ilan ederiz.

Yeni yönetimin liderliğinden gelen genel beyanları olumlu karşıladığımızı, bu talimatlara aykırı hareket eden bireylerin veya grupların –ister hükümete bağlı ister başka bir tarafa ait olsun– güveni zedeleme girişimlerini kınadığımızı vurgularız.

Suriye’nin önceki rejimi asla "Alevi topluluğunun rejimi" olmamıştır; bu rejim tüm Suriye halkının farklı unsurlarını içermiş, zulüm ve baskıyı adil olmayan bir şekilde herkese yaymıştır. Alevi toplumu bu zulümden diğerlerinden daha fazla dışlanma, yoksullaştırma ve haksızlık görmüştür. Bu bağlamda, forumumuz bu rejimin halkımıza ve diğer topluluklara karşı işlediği suçlardan açıkça uzak olduğunu beyan eder.

Suçluların, özellikle savaş suçlularının, kim olduklarına veya hangi tarafı temsil ettiklerine bakılmaksızın, ulusal birliği temsil eden yargıçların yer aldığı bir sistemle, ulusal mahkemelerde yargılanmalarını talep ederiz. Büyük suçlular ve savaş ağaları yargılanırken, daha düşük düzeydeki suçlular için genel bir af ilan edilmelidir.

Hukukun üstünlüğünün, vatandaşlığın esas olduğu, yetkilerin ayrıldığı, sosyal adaleti ve fırsat eşitliğini sağlayan, Suriye toplumunun çeşitliliğine saygı gösteren, uluslararası hukuku ve insan hakları ilkelerini benimseyen bir anayasa ile yönetilen bir devlet talebindeyiz.

Rejimin düşüşünden itibaren, Alevi toplumunun ileri gelenleri ve düşünürleri olarak, halkımızı sükûnete ve bilinç yaymaya teşvik ettiğimizi belirtmek isteriz. Ayrıca, Alevi askerler ve subaylara, kan dökülmesini önlemek amacıyla silahlarını bırakmaları çağrısında bulunmuş ve birçok yerde fitneyi önlemede başarılı olmuşuzdur.

Yönetimin üst düzey seviyelerdeki talimatlarıyla çelişen ve giderek sistematik bir planın parçası gibi görünen bireysel veya kontrolsüz eylemler konusunda endişeliyiz.

Güvenlik ihlalleri ve suçlar –hangi taraf tarafından yapılırsa yapılsın– yönetimin itibarını zedelemekte ve Suriyelilere yönelik güveni baltalamaktadır.

Raporlara göre, Hama kırsalında, Humus ve çevresinde, Şam kırsalında, Tartus ve Lazkiye gibi bölgelerde yaşanan tehcir, öldürme ve baskılar kabul edilemez.

Silahın yalnızca devlet kontrolünde olmasını savunuyoruz ve bu bağlamda adaletin sağlanması adına tüm tarafların silahsızlandırılması gerektiğini vurguluyoruz.

Tüm tutukluların serbest bırakılması ve askeri personelin durumlarının yeniden düzenlenmesi çağrısında bulunuyoruz.

Yeni hükümet tarafından alınan ve toplumsal huzuru tehdit eden bazı kararların, yalnızca ulusal birlik hükümetlerinin yetkisinde olması gerektiğine inanıyoruz.

"Eski rejim kalıntıları" gibi belirsiz ifadelerin keyfi şekilde kullanılmasının tehlikelerine dikkat çekiyoruz.

Suriye'deki hiçbir topluluğu azınlık olarak görmüyoruz; tüm toplulukları eşit vatandaşlar olarak kabul ediyoruz.

Sonuç olarak, belirli bir topluluğa yönelik intikam kampanyalarının geçmişin günahları için yüklenmesine karşıyız. Tüm Suriyeliler gibi Alevi Müslümanlarının da ulusal bir devlete olan inancı tamdır.

Ve selam olsun.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM