11 Günlük Kudüs
Kılıcı Savaşı üzerinden yaklaşık 100 gün geçmektedir. İsrail ve Direniş Grupları yabancı aktörlerin
de arabuluculuğu ile ateşkes için
anlaşmaya varmasına rağmen işgalci rejim
İsrail son 100 gün içerisinde ateşkes maddelerinin hiçbirine bağlı kalmamış
ve yeni kabinesi bile yoğun bir şekilde cinayetlerin devam etmesine vurgu
yapmıştır. Bu doğrultuda ne kuşatmanın
kaldırılması ve ne de Gazze'ye insani yardımlar yapılması ve ne de savaşın
durdurulmasından bir haber yok.
Bu arada açıktan Filistin toplumunun taleplerine karşı
hareket eden Filistin Özerk Teşkilatı bir kez daha Siyonist Rejim İsrail ile müzakere sürecine
baş vurmuştur. Bu teşkilatın başkanı Mahmut Abbas ise geçen Pazar günü Siyonist
Rejim İsrail savaş bakanı Benni Gantz
ile görüştü ve diyalogları başlattı. Bu
görüşmenin sonucu ise iki Filistinlinin şehit düşmesi ve onlarca Filistinlinin
daha geçen hafta yaralanması oldu.
Böyle bir ortamda Filistin direniş grupları ve halk güçleri
direnişi ve dayanışmayı tek çözüm yolu olarak görmekte ve uzlaşma
müzakerelerine umut bağlamamaktadır. Bu
kesim Siyonist Rejim İsrail'in cinayetlerinden de korkmamaktadır. Bu bağlamda
ateş çıkaran ve yangına neden olan balonları ve uçurtmaları işgal topraklarına
göndermeyi durduran direniş bir kez daha bu yöndeki faaliyetlerine başladı. Böyle
bir ortamda Gazze Şeridi sınırındaki toplanmalar da arttı. Bu koşullar ise
Siyonist Rejimin derinden kaygı duyduğu bir meseleye dönüştü. Aslında ateş
çıkaran balonların gönderilmesi ile Gazze Şeridi etrafındaki Siyonist yerleşim
alanlarındaki yaşam koşulları da kötüleşmektedir. Her gün yeni yangınlar
çıkmakta ve Siyonistleri işsizlikle, güvensizlikle ve panikle kapıştıkları bir
sırada daha da ürkütmektedir.
Buna ilaveten
Mescid-i Aksa'ya toplanarak İsrail'in cinayet dolu siyasetlerine karşı
gösteriler düzenlemektedirler. Raporlara
göre geçen Cuma günü Mescid-i Aksa'da kılınan Cuma namazına yaklaşık 45 bin
Filistinli katıldı. İşgal altındaki
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi ise Filistinlilerin Siyonistlerin sıkı güvenlik
tedbirleri ve kısıtlamaları altında Cuma namazını kıldıklarını duyurdu. Siyonist askeri güçleri bu bağlamda çok sıkı şekilde Mescid-i Aksa'ya giren kişilerin kimliklerini inceliyor ve sıkı
güvenlik tedbirleri uyguluyor. Bu koşullara rağmen on binlerce Filistinli
Mescid-i Aksa'ya toplandı. Aslında bu
gelişme Filistinlilerin Mescid-i Aksa'yı
kendi kimlikleri olarak gördüklerini ve İsrail cinayetleri etkisinde kalmayarak kendi tarihi
ve dini kimliklerini korumak istediklerini gösteriyor.
Bu koşullar altında Filistin halkının siyonist rejim İsrail
siyasetlerine karşı çıkarak düzenlediği gösteriler devam etmektedir. Her hafta onlarca kişi siyonist askerlerin
şiddeti sonucu şehit düşüp yaralanmasına rağmen bir panik söz konusu
değildir. Geçen günlerde de Filistinliler Batı Şeria'nın Kuzeyindeki Bayta köyündeki
Sabih dağına el koyulmasını ve yerleşim alanlarını inşa etmeyi protesto etmek
üzere gösteriler yaptılar. Bu gösteriler İsrail askerlerinin tepkileri ile karşılaştı. Filistin Kızılay'ı ise bu saldırılar
sonucu en az 83 kişinin yaralandığını
duyurdu.
Burada göze çarpan son nokta ise Filistin halkının ister
Batı Şeria ister Kudüs ister Gazze Şeridinde, Filistin Özerk Teşkilatından
farklı bir yol izlediğini ve İsrail'den ürkmeden işgalciliğe karşı direniş
yolunu ve tarihi ve dini kimliğini koruma yolunu seçtiklerini gösteriyor.
ParsToday