İsrail ordusu, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze'nin güneyinde Morag Eksenini açmaya başladığını ve Refah kentini birçok yönden kuşattığını duyurdu. (Morag Ekseni, rejimin 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekilmesinden önce Siyonist bir yerleşim biriminin adıydı. Bu eksen batıda denizden başlayarak doğuda Selahaddin Caddesi'ne kadar uzanıyor ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki hayati eksenlerden biri olarak kabul ediliyor.

Refah'ın İsrail tampon bölgesine eklenmesi

İbranice yayın yapan Haaretz gazetesi, geçen Çarşamba günü İsrail ordusunun Gazze Şeridi topraklarının beşte birini kaplayan, 365 kilometrekarelik alanı kaplayan Refah bölgesini, Filistinlilerin buraya girmesini önlemek amacıyla güvenlik tampon bölgesine eklemeye hazırlandığını açığa çıkarmıştı.

Bu gelişme, Siyonistlerin 6 Mayıs 2024'te Refah'a saldırmalarından bu yana sürdürdükleri projenin gerçek yönünü yansıtmaktadır. O dönemde Siyonistler, Refah kentinde yaşayan yaklaşık 300 bin kişiyi yeniden yerinden etmiş ve yaklaşık bir milyon kişiyi de kentten mülteci olarak göndermişti. İşgalci rejim, güvenli bölge ilan edilmiş ve yüksek nüfus yoğunluğuna sahip olan Refah'a vahşi saldırılar düzenleyerek sakinlerini yerlerinden etti. İşgalciler o dönemde Refah'ta çok sayıda vahşi katliam gerçekleştirdi ve o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ndeki beş vilayetten en küçüğü olan Refah, huzur bulamadı.

İbranice Haaretz gazetesinin yayınladığı ve daha sonra İsrail ordusunun askeri açıklamaları ve rejimin Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın açıklamalarıyla teyit ettiği bilgiye göre; İsrail'in Gazze Şeridi'nde oluşturmayı planladığı tampon bölge, Philadelphiya ve Morag eksenleri arasında yer alan 75 kilometrekarelik bir alanı içeriyor ve Refah ile çevresindeki mahalleleri de kapsıyor.

İşgalin Refah için tehlikeli planı

Refahlı genç Muhammed Keşta şöyle diyor: Ateşkes sırasında bile işgalci rejim, yerinden edilen Filistinlilerin Refah'a dönmesini engelledi ve bu rejimin başından beri şehrimize yönelik kötü bir planı vardı. Gazze savaşının başlamasının ardından Refah'ta durum tam anlamıyla acil ve özel bir hal aldı. Bölgede hiçbir zaman sakin bir dönem yaşanmadı.

Muhammed, altı kişilik küçük ailesi ve 35 akrabasıyla birlikte Refah'tan kaçmak zorunda kaldı ve bir daha asla oraya geri dönemedi zira tamamen yerle bir edilen evleri, işgalci rejimin kırmızı bölge ilan ettiği ve girişin yasak olduğu bölgelerde yer alıyor.

Muhammed şöyle devam etti: Siyonist düşman, Refah kentinin işgalini ve tecridini, müzakerelerde direnişe karşı bir baskı kartı olarak kullanmak istiyor. Şu anda Refah'ın tamamı kırmızı bölge ve tamamen işgal altında ve korkarım ki yakın zamanda oraya geri dönmek mümkün değil.

İsrail ordusunun Refah'ı işgal ettiğini duyurmasının ardından bu rejimin Savaş Bakanı, bu aşamaya gelinmesinin Hamas'ın ortadan kaldırılması, tüm İsrailli esirlerin özgürlüğüne kavuşması ve savaşın sona erdirilmesi için son aşamaya girildiği anlamına geldiğini iddia etti.

İsrail Savaş Bakanı Gazze halkını defalarca tehdit ederek şunları söyledi: Yakında İsrail ordusunun operasyonları Gazze Şeridi'nin tamamına yayılacak ve buranın sakinleri savaş bölgelerini boşaltmak zorunda kalacak.

Katz açık ve aleni bir şekilde; "Refah'ta yaşananlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın vizyonu doğrultusunda, üzerinde çalıştığımız Gazze'ye yerleştirme planı çerçevesindedir" dedi.

Hamas, Siyonistlerin Gazze'yi Arap dünyasından ayırma planına karşı uyardı

Refah'taki bu tehlikeli Siyonist hareketlere yanıt olarak Filistin Hamas hareketi şunları duyurdu: İşgalcilerin, Refah'a yeni bir gerçeklik dayatmak, halkını zorla yerinden etmek ve şehri Mısır sınırındaki tampon bölgeye dâhil etmek için yaptıkları, Gazze'yi Arap dünyasından tamamen tecrit etme amacını taşıyor.

Hamas, Refah'ta yaşananları, çatışmanın tehlikeli bir şekilde tırmanması, soykırım savaşı ve insanlığa karşı savaş suçları işleyerek askeri kazanç elde etme yönünde umutsuz bir girişim olarak değerlendirdi.

Refah yerle bir oldu

İsrail rejiminin Gazze'ye karşı acımasız savaşını yeniden başlattığı son bir aydan önce dahi bölgede her gün ve her gece korkunç patlama sesleri duyuluyordu ve işgal güçleri, şehrin doğusundaki İsrail güvenlik ekseninden batıdaki kıyı şeridine kadar uzanan Morag eksenine yakın olan Refah'ın kuzeyinde ayakta kalan evleri yıkıyordu.

Mayıs 2024'te ailesiyle birlikte Refah'tan göç ettirilen ve artık oraya dönemeyen ve şu anda Han Yunus'taki bir okulda kalan 50 yaşındaki Filistinli kadın Umyusuf Matar şunları söylüyor: İşgalci rejim, Refah'ta adeta intikam peşindeymiş gibi hareket ediyor. Refah'tan gece gündüz duyduğumuz şiddetli patlama seslerinden, orada tek bir taşın bile sağlam bırakılmadığı, şehrin bir moloz yığınına dönüştüğü anlaşılıyor.

Refah Belediyesi, bu ayın başlarında İsrail rejiminin Refah kentinin yüzde 90'ından fazlasını tamamen yıktığını ve yerle bir ettiğini duyurdu.

Refah Belediye Başkanı Dr. Ahmed el-Sufi bu konuda şunları vurguladı: Refah'taki çatışmalar, ateşkesin ilk aşamasında bile hiç durmadı; İşgalci rejim burada katliam ve yıkıma devam ederken Refah'ın toplam yüzölçümünün yüzde 60'ından fazlasında şehrin yerinden edilmiş sakinlerinin geri dönmesi engelleniyor.

El-Sufi: ‘Bu saldırıların sonucunda, Refah kentinin sakinlerinin yüzde 30'dan azı ateşkes süresi içerisinde geri dönmeye karar verdi. İşgalci güçler buraya tekrar saldıncaya, burayı tampon bölgeye ilhak edip bu şehrin sakinlerini ve yerinden edilmiş kişileri kovana kadar yıkılmış evlerinde veya bazı bölgelerdeki çadırlarda kaldılar’ ifadelerini kullandı.

Rafah Belediye Başkanı şunları vurguladı: Refah, 5 bin yıllık bir tarihe ve Doğu ile Batı'yı birleştiren bir coğrafyaya sahip. Romalılar, Firavunlar, Asurlular ve bütün sömürgeciler Refah'taydı ama hepsi gitti ve Refah gerçek kimliğiyle kaldı, Siyonist işgalciler de burayı asla yok edemeyecekler.

Siyonistlerin Refah'ı işgal etme amaçları

Gazze Hükümet Medya Ofisi Genel Müdürü Dr. İsmail es-Savabta da şunları söyledi: Refah'ın işgali ve tampon bölgeye eklenmesi, buradaki halkın zorla yerinden edilmesi ve Gazze Şeridi coğrafyasının ve demografik yapısının değiştirilmesine dayanan bir sömürge projesidir. Bugün Refah'ta yaşananlar, Siyonistlerin komplo projelerine hizmet edecek şekilde Gazze Şeridi'ne yeni gerçeklikler dayatma ve Gazze Şeridi'ni derinliklerinden izole ederek bu şeridi sürekli kuşatma altında tutma planını uygulamaya devam etme niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır.

İsmail es-Sevabta şunları vurguladı: Bu durum, sürekli bir yerden bir yere taşınan, çadırlarda ve barınaklarda bile güvende olmayan ve düşman saldırılarının hedefi olan 300.000 Refah sakini için doğrudan bir tehdittir.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi Genel Müdürü şöyle devam etti: İşgalciler, Gazze Şeridi'nin güney sınır kapısı konumunda olması ve jeopolitik ve insani açıdan taşıdığı önem nedeniyle Refah'ı stratejik hedef olarak görüyor. Bunu kontrol ederek birkaç amaca ulaşmayı hedefliyorlar, bu amaçlarından en önemlileri şunlardır:

- Gazze Şeridi'ne yönelik ablukayı sıkılaştırmak ve bu şeridin dış dünyayla kara bağlantısını keserek kalıcı bir abluka altına almak

- Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2,4 milyon Filistinlinin tek geçiş kapısı olan Refah kara kapısının Siyonistlerin kontrolü altında olması

- Kerem ebu Salim ticari kapısından Gazze'ye insani yardım girişinin kontrol altına alınması ve Filistinliler ile uluslararası topluma saha ve siyasi şartların dayatılması.

- Gazze Şeridi sınırları boyunca bir tampon bölge oluşturulması, Gazze'nin tamamen izole edilmesi, bu şeritteki Filistinlilerin açlık krizinin, tecrit edilmesinin, yerinden edilmesinin ve kalıcı ablukasının sürdürülmesi planının uygulamaya konulması yönünde bir adımlar atmak

- Rejimin ilan ettiği savaş hedeflerine ulaşamaması üzerine, özellikle Refah'ın kontrolünü ele geçirme imajını askeri bir başarı gibi sunarak Siyonist kamuoyunda hayali bir zafer elde etmek

- Bugün Refah'ta yaşananlar basit bir askeri operasyon değil; Gazze halkını yerinden edip, Filistinlilerin iradesini ve kararlılığını kırmak, onlara savaş ve kuşatma ateşi altında tehlikeli gerçeklikler dayatmak için yerleşim yerleri inşa etmeyi amaçlayan Siyonist planın fiili uygulamasıdır.

Siyonist meseleler konusunda uzman yazar Mustafa İbrahim bu konuda şunları vurguladı: Siyonist rejimin Refah'taki geniş çaplı hareketinin; ateşkes görüşmelerini, esir değişim anlaşmasını ve hatta savaştan sonraki güne dair beklentilerini de içeren siyasi boyutları ve hedefleri var/tesnim