Suriye'deki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin başkanı
Muhammed el Colani (Ahmed el Şara) ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel
Komutanı Mazlum Abdi'nin dün akşam imzaladığı anlaşmanın ardından başkent
Şam'da ve Kamışlı'da sokağa çıkan halk kutlamalar yaptı. Anlaşma sonrası, Abdi
tarafından da açıklama yapıldı.
BBC'nin haberine göre, Abdi, sosyal medya platformu X (eski
adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, 10 Mart Pazartesi günü imzalanan
anlaşmayı 'yeni bir Suriye inşa etmek için gerçek bir fırsat' olarak
nitelendirdi. Abdi, "Tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına alan,
barış ve onur emellerini yerine getiren daha iyi bir gelecek inşa etmeye
karalıyız" dedi. Anlaşmanın ardından Suriye Demokratik Konseyi'nden (SDC)
yapılan açıklamada ise söz konusu adımın 'ulusal bir sorumluluk ruhuyla'
atıldığı ve 'anlaşmanın yeni bir Suriye inşa etmek için temel bir aşamaya
işaret ettiği' ifade edildi. SDC, açıklamasında ayrıca, söz konusu anlaşmayı
'siyasi bir çözüme doğru atılan bir adım' sözleriyle tarif etti.
Mezopotamya Ajansı'nın (MA) haberine göre, anlaşmaya giden bir
haftalık süreç hakkında bilgi veren kaynaklar, Rojava'daki yönetimin
yetkilileri ve Abdi'nin bölgede yaşayan Dürzi, Süryani, Ermeni, Nusayri, Alevi
ve diğer halk ve inanç grupları ile bir hafta önce bir araya geldiğini anlattı.
Habere göre, bu görüşmelerde, gruplar, öneri, istek ve taleplerini dile
getirdi. Rojava'daki yönetim de bu anlatımlara dayanarak bir çerçeve hazırladı.
"Bu toplantıların iç tartışmalarına ve sonuçlarına
hakim kaynaklar, halk ve inanç gruplarının bu isteklerinin daha sonra bir mutabakat
haline getirildiğini paylaştı" bilgisine yer verilen haberde, Mazlum Abdi
ve Muhammed el Colani'nin Suriye'nin 'sahil kentlerinde yaşanan katliamı da
masaya koydukları' belirtildi. Habere göre, Rojava'daki yönetim 'ilk şart'
olarak 'Tartus, Lazkiye ve diğer sahil kentlerinde Alevilere yönelik katliamın
durdurulmasını ve bu katliama neden olanların tespit edilmesini istedi'.
Rûdaw haber sitesi ise dün yaşanan gelişmelere ilişkin
haberinde, Abdi'nin Humus kırsalındaki bir havaalanından ABD’ye ait bir Apache
helikopteriyle Şam’a gittiğini aktardı. Buna göre, helikopter, Humus
kırsalındaki bir alandan hareket ederek Şam kırsalındaki Zimer askeri üssüne
yöneldi. Habere göre, Mazlum Abdi'nin başkanlığındaki heyet, burada Suriye'deki
geçici yönetimin yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Rûdaw’a konuşan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) sözcüsü
Faysal Yusuf ise Colani ve Abdi arasında dün akşam saatlerinde varılan anlaşmadan
haberdar olmadıklarını belirtti. Bu nedenle anlaşma hakkında yorum
yapmayacaklarını belirten Yusuf, "Konsey toplanacak, o zaman anlaşma
hakkındaki görüşümüzü açıklayacağız" diye konuştu.
Öte yandan, HTŞ yönetimi ve SDG arasındaki anlaşmayı
Reuters'a değerlendiren Century International'dan Ortadoğu uzmanı Aron Lund,
başta Alevilerin çoğunlukta olduğu Lazkiye olmak üzere çoğunluğu sivil 1000'i
aşkın kişinin öldürüldüğü çatışma ve saldırıların Colani'yi 'zayıflattığına'
işaret ederek, "(Colani'nin) içte ve ABD ile çok sıkıntısı var. Bu, onun
tüm azınlıklara düşman olmadığını göstermeye yardım edebilir" ifadelerini
kullandı. Lund, dün imzalanan anlaşmayı 'muğlak' sözüyle tarif etti.
Anlaşmayı Mazlum Abdi açısından da değerlendiren Lund,
anlaşmanın 'ABD Başkanı Donald Trump'ın, Suriye'de IŞİD'e karşı koymak için on
yıldır SDG'yi destekleyen ABD güçlerini aniden çekmesi riskine karşı koruma
amaçlı olduğu' yorumunda bulundu.
Anlaşmanın basına yansımasının ardından HTŞ yönetimine bağlı
Suriye ordusuna ait bir konvoyun Haseke'ye doğru yola çıktığı ve bölgedeki
kurumların Suriye yönetimine devredileceği de iddia edildi. Rûdaw’a konuşan SDG
ve ve Suriye Savunma Bakanlığı kaynakları ise bu haberlerin gerçeği
yansıtmadığını, tamamen asılsız olduğunu söyledi.
Öte yandan, Suriye’deki HTŞ yönetiminin Savunma Bakanlığı
Sözcüsü Hüseyin Abdülgani, dün Tartus ve Lazkiye kentlerinde yürütülen ‘askeri
operasyonun tamamlandığını’ belirtirken, İngiltere merkezli Suriye İnsan
Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) paylaştığı bilgilere göre, geçen hafta perşembe
günü başlayan çatışma ve saldırılarda, 10 Mart Pazartesi günü itibarıyla 830’u
sivil olmak üzere 1130 kişi öldürüldü/duvar